41.BÖLÜM? KAZANAN DUYGULAR

259 18 7
                                    


Selamm! Sizi bilmem ama ben bölümü ağlayarak okudum. Daha da ne denir ki? Hadi ben sizi tutmayayım hemen okumaya başlayın. Lütfen yorum yapmayı da unutmayın, düsünceleriniz icin sabırsızlanıyorum 😘

İlhan Şeşen & Neler Oluyor Bize

Ölüm ne ki sevgilim, rüyayı yaşayıp gerçeğe bürünmek mi?

Pencereden usul usul eve sızan yel saçlarımı savuruyor, yanağımdaki ıslaklığı hatırıma kazıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Pencereden usul usul eve sızan yel saçlarımı savuruyor, yanağımdaki ıslaklığı hatırıma kazıyordu. Yanağımdaki ıslaklık kurumuyor aksine sıkça artıyordu. Gözlerim yerde sabit öylece ağlıyordum. Başımı yerden kaldıramıyorum. Kocaman bir halat atılmış gibiydi enseme. Kalbim ise o halatın düğümleri arasındaydı. Her nefes alış verişimde bedenim yeni bir acıya gebe kalıyordu. Bedenimden dışarıya savrulan nefes sesim gözyaşlarımın sessizliği ile yarışıyordu.

Bedenimi taşıyamıyordum. Olduğum yere cenin pozisyonunda uzanarak bakışlarımı denizin en koyu yerine sabitlemiştim. Göz pınarımdan usulca saç diplerime kayan yaşları tek seferliğine sildim. Tam o anda Rüzgâr'ın kalbimi kıran cümlesi yankılandı kulaklarımda. Küçük bir hıçkırış kurumuş dudaklarımın arasından firar ederken bir cesedi andıran bedenim sarsıldı. İki elimle dudaklarımı bastırarak kendi kendimi susturmaya çalıştım ama olmuyordu. Bir süre şokta olmam nedeniyle ağlamasam da sonrasında çok fena patlamıştım.

Ağlamaktan hırpalanan bedenimi kaldırmaya gücüm yoktu. Ayağa kalkıp odama gitmek istiyordum. Ama hiçbir şey istediğim gibi ilerlemiyordu. Rüzgâr bana bir hayal kırıklığı daha yaşatmıştı. Eğer o kalbimde olmasaydı onu mahvederdim. Lakin o kalbimde yerinin olmasının bedelini ağır ödetiyordu. Beni bu denli hayal kırıklığına uğrayacağını hiç ummuyordum.

Sarsak adımlarla ayağa kalkarak tekrar evimin manzarasına baktım. Burada bir süre kalıp dışarıyı izlemek isterdim ama ayakta kalabilecek gücüm yoktu. Bir elimle zonklayan başımı tutarken bir diğer elimle koltuğa tutundum. Aksi halde ayakta kalamaz yere kapaklanırdım. Güçsüz adımlarımla merdivenlerden yukarıya tırmanmaya başladım. Odama geldiğimde nefes nefese kalmıştım. Anlık gözüme çarpan yansımam içler acısıydı. Ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözlerim kötü görünüyordu. Aynı şekilde saçlarım da berbat haldeydi. Umursamadım. Çünkü bedenimdeki en dağınık olan yer kalbimdi. İçimde taşıyamayacağım kadar büyük bir ağırlık vardı. Yatağımın bir ucuna oturarak kendimi bir uçurumdan aşağıya atar gibi kendimi yatağa bıraktım. Şakaklarımdan sızan gözyaşlarım saçlarımın arasına karışıp gidiyordu.

Sancılı bir hale bürünmüş bir sağa bir sola dönerek gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Bu acının üstesinden bir tek uyku gelirdi. Ancak uyuyunca hissetmezdim. Yatağımın yan tarafındaki komodinin çekmecesi açarak uyku problemi yaşadığımda kullandığım hapı çıkarttım. Bu sıralar sıkça uyku problemleri yaşıyordum. Sürahiden yarısına gelecek şekilde bardağa su koydum. İlacı bir çırpıda dudaklarımdan içeriye bırakırken ardında suyu içip tekrar uzandım. Yaklaşık yarım saate kadar uyumuş olurdum. Bu süreçte boş boş tavanı seyredecektim.







RÜZGAR'IN NEFES'İ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin