30.BÖLÜM? İLK DANS

497 44 13
                                    





30.İLK DANS

İşaret parmağımla dokunmatik ekrandaki fotoğrafı değiştirterek bir diğerine geçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



İşaret parmağımla dokunmatik ekrandaki fotoğrafı değiştirterek bir diğerine geçtim. İkimizde fotoğrafta gülümsüyorduk. Oradaki mutluluğumuzdan bulaşmış olmalı ki dudaklarımda bir tebessüm peyda oldu.

Rüzgâr elindeki alışveriş torbalarına rağmen gülümseyerek poz vermişti keza bende öyleydim. Ben o kadar mutluydum ki tabi dakikalar sonra yaşayacağım bir hadiseden habersizdim. Alışveriş merkezinin asansöründe çekindiğimiz fotoğraflara bakıyordum. O günün üzerinden yaklaşık bir hafta geçmişti ve biz Rüzgârla hiçbir şekilde iletişime geçmemiştik. Bu içimde sönmeyen közleri tetikliyor canımı yakıyordu. Günlerdir kendimi onun fotoğraflarıyla avutuyordum. Gönül isterdi ki seni özledim deyip kapısına dayanıvereyim.

Saatlerce fotoğrafına bakmak istesem de peşin sıra gelen Whatsapp mesajlarına baktım.

Grup: Evleniyoruz

Fatih kişisi, sizi evleniyoruz grubuna ekledi.

Ayberk kişisi grubun simgesini, bana mı evleniyorsun olarak değiştirdi.

Fatih kişisi Ayberk'i gruptan çıkardı.

Fatih: Gençler bugün biliyorsunuz ki büyük gün :)

Canberk: nişana falan ne gerek var direkt bas nikâhı

Fatih: yengen tamam dese bugün evlenirim valla

Şebnem: Canberk sakın nikâh memuru falan getireyim deme

Rüzgâr: ben iki saate geçeceğim, hazırlanan yazsın

Canberk: bakarız

Gruba hiçbir şey yazmadan çıktım. Evet, bugün Fatih'in tabiriyle büyük gündü. Kuru temizlemeden gelen elbiseme bakarak kıyafetlerimi çıkardım. Önce duşa girmeliydim. Duştan hemen sonra makyaj masama oturarak makyaja başladım. Oldukça iddialı bir eyeliner çektim. Makyajımın geri kalanını da tamamladıktan sonra saçıma geçtim. Saçlarımı ensemde sıkı olmayacak şekilde topladım. Bir tutamını serbest bırakarak maşayla hafif şekil verdim. Daha sonrasında kolları tülden oluşan siyah elbisemi giydim.

Hazırlanmam neredeyse bir buçuk saat kadar sürmüştü. Başlarda yetişememekten korksam da yetişmiştim. Nişan akşam saat yedi gibi başlayacaktı ama biz biraz daha erken gidecektik. Bir anda tamamen unuttuğum bir ayrıntıyla yerimde sıçradım. Kiminle gidecektim ben? Nişan buraya epey uzak bir yerde olacaktı. Derhal komedinin üzerinde duran telefonuma koştum. Rüzgâr'ı aramayı daha çok istiyordum ama yapamazdım. Ona yaklaşmaktan çekiniyordum. Bu yüzden derhal Yusuf'u aradım.

''Neredesin?'' dudağımın kenarını ısırarak telaşla gelecek olan cevabı bekledim.

''Mekâna varmak üzereyiz sen?''

RÜZGAR'IN NEFES'İ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin