1.KİTAP SONU

882 65 16
                                    

Âşık kırıldı maşuk hissetmedi bile..

14.AŞKIN YAN ETKİLERİ

AŞKIN YAN ETKİLERİ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

14.BÖLÜM
AŞKIN YAN ETKİLERİ

İçin için gökyüzüne kan kusturan yanık kokulu kızıl güneş...  Bugün de tüm ihtişamıyla terk ediyordu gökyüzünü. Maviliğe kızıllık, kızıllığa da karanlık karışıyordu. Gökyüzü kendini gecenin yıldızlarıyla avuttuğunu sanıyordu. Oysaki bir tane güneşin yerini milyonlarca yıldız dolduramazdı.

Bugün yine terkedilmiştik duygusuyla yüreği burkulan bir gökyüzü vardı. Acısına siyah bir çarşaf örtmüş, acısı dinmedikçe taş yutmuş bir gökyüzü...

Gözbebeklerimin bir milim kaymasıyla binlerce yıldız kadrajıma giriyordu. Yeryüzünü aydınlatacak kadar çok yıldız ve onların canına can katan ay sayesinde gökyüzü bugün allı pullu bir gelin gibi görünüyordu. Doğrusu izlemelere doyamayacağım bir manzara vardı. Başımı gökyüzüne dikmiş öylece donakalmıştım sanki.

"Üşümüyor musun burada?"

Olduğum yerde irkilerek arkamı döndüm. Bana doğru adımlarken elindeki kahve bardaklarından birini bana doğru uzattı. Üzerinde sıcaklığını bariz ortaya seren duman püfür püfür karanlığa karışırken bardağı parmaklarımın arasına alarak gülümsedim.

"Üşümek değil de temiz havanın nazı, diyelim biz ona."

Rüzgâr da aynı şekilde yanı başıma dikelerek, gökyüzüne bakıp kahvesinden bir yudum aldı.

Hepimiz saatlerdir hastane kapısında doktorların ağzından çıkacak birkaç kelimeye bakıyorduk. Şebnem'in durumu biraz kritikti. Tek bildiğimiz buydu. Neyse ki biraz önce hemşire korkulacak bir şeyin olmadığını söylemiş hepimiz derin bir soluk almıştık. Bilhassa da Fatih bu duruma çok sevinmiş, gözleri dolu dolu olmuştu.

"Yıldız kayınca dilek tutar mısın?"

Bir elimi ceketimin cebine koyarak kahvemden küçük bir yudum aldım.

"Tutarım, sen?"

Gökyüzüne bakmaya devam ederek başını olumsuz anlamda salladı.

"Hayır, gidenin arkasından dilek tutmam." diye derin bir cevap verdi Rüzgâr.

"Farklı bir bakış açın var."

"Evet, her konuda farklı bir bakış açım vardır."

"Tümünü bilmek isterdim doğrusu."

"Yuh Nefes yuh! Seni seviyorum diye itiraf etsen çocuk daha az yanlış anlardı." İç sesime hak vererek durumu toparlamaya çalıştım, "Şey yani hep farklı görüşler dikkatimi çekmiştir o yüzden."

Telaşla alt dudağımı dişleyerek kahveden koca bir yudum aldım. Ağzım kahvenin sıcaklığıyla yanarken kıpkırmızı olduğuma emindim neyse ki karanlıkta yüzlerimiz o kadar net görünmüyordu.

RÜZGAR'IN NEFES'İ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin