Merhabaa ;)Bölümü düzenler düzenlemez yayımladım, ne yapayım hiç planlı programlı bir insan olmayı beceremiyorum 😋
Neyse neyse ben sizi lafa tutmayayım iyi okumalar 😘
/:/:/:/:/:/:/:/:/:/:/:/:/:/:/
Ah sevgili, sen nasıl bir şeysin böyle? Geceye iyi olmayı sabaha aydınlık olmayı nasıl oluyor da unutturabiliyorsun? Sen benim gecelerimin, gündüzlerimin dengesini şaşırtmayı nasıl başarıyorsun?'
19.BÖLÜM?GÖZLERİNDE CAN VERMEKDıt dıt...
Beyazlar içerisinde yankılanan ses saatlerdir aynıydı. Ritimde hiçbir bozukluk yok, kalp aynı hızda atamaya devam ediyordu. Bazen korku nüksediyor, farklı ses tonlarına kayacak gibi oluyordu ama sonuç yine aynıydı. Kalp atıyordu.
Gözlerim beyaz ışığa odaklanmış öylece oraya bakıyordum. Bedenim ise beyaz yatağın üzerine upuzun uzanmış, üzerime siyah kadife bir erkek ceketi örtülmüştü. Hayatın tüm gerçekleriyle yüzleşirken o yataktaydım. Dört bir yanımı çevreleyen beyazlar içinde sadece düşünüyor, bazen de irili ufaklı iniltilerim oluyordu. Kurumuş dudaklarımı hafif nemlendirerek yutkundum. Lakin boğazımın aşınmış olması nedeniyle yutkunmakta zorlandım. Geldiğim andan itibaren midemdekilerin çıkması haricinde boğazımdan hiçbir şey geçmemişti.
Midemdekiler ara sıra yükseliyordu. Neyseki damla damla vücuduma sızan serum biraz rahatlatıyordu.
Ayberklerle fazla bir vakit geçirememiştim hatta hiç geçirememiştim. Yataktan kalkmamdan yarım saat bir saat sonrasında, şiddetli bir mide bulantısıyla banyodan çıkamamıştım. Saniyeler dakikaları dakikalarda saatleri kovalamaya başlayınca resmen banyoda sürünür hale gelmiştim. Ayberk ile Canberk ne yapacağını düşünürken Esma abla sadece sırtımı sıvazlayabiliyor başka da elinden bir şey gelmiyordu. Hane sayısına bir kişi daha eklenince sonum bu beyaz yatak olmuştu.
Karnım sürekli öğürmekten acıyordu. Gücüm takatim kalmamıştı. Durumumu merak eden Yusuf ise nasıl bir şansı varsa artık benim iğrenç halimin üstüne denk gelmiş, kucağına aldığı billah arabasına atmıştı. Ben öğürmelerime aralıksız devam ederken neyseki artık midem de bir şey kalmamıştı. Sadece vücudum öğürmekten bitkin düşmüştü.
Yusuf, elini çenesine yaslamış hemen yanı başımda siyah deri koltukta oturuyordu. Gözleri sürekli üstümde her an tetikte bekliyordu. Başımı sakince ona çevirdim. Ben daha iki dudağımı kıpırdatmadan oturuşunu düzeltti. "İyi misin?" Konuşmasına gerek yoktu gözlerinden okunuyordu telaşı. Dudakları aralanmış kalın kaşları alnına doğru havalanmış korkuyla bakıyordu bana. Sanki saatler öncesi karşımda elinde silahla duran siyah takım elbiseli adam o değilmiş gibi. Nasıl oluyor da iki karakter arasında gelip gidiyordu ya da aslında o tek bir karaktere mi sahipti? Tüm bunların cevabını aramanın ne yeriydi ne de zamanı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGAR'IN NEFES'İ
Teen FictionTANITIM~ BİLGİLENDİRME!! Göğsünde milyonlarca sim parçasını barındıran kadifemsi gökyüzünün altında ölümün kollarına koşarken başladı her şey. Bu başlangıç tesadüf bir karşılaşmayla taçlandırıldı ve kadın aşkın pençelerindeki o tatlı acıya mahrum ka...