Keyifli okumalar bebeklerr. Bol bol yorum atın olur mu?
Bu arada bu hafta Mersin'e gideceğim bu yüzden haftaya bölüm olmayacak. -Bu bir ilk biliyorum.- bir hafta fazladan beklemek zorundayız. Sizi seviyorummm
***
"Ne saçmalıyorsunuz?"
Alaz'ın sorduğu soru aslında zaman kazanmaktı. Çelebi komiser dinginlikle dayıma dönüp baktı. Elinde yine telsizi vardı ve onunla oyalıyordu elini. "Neva hanımın kaçırıldığını söyleyen bir görgü tanığı var ve ifadesine başvurmamız gerekiyor."
Dayım yandan kısa bir bakış atıp tekrar polislere döndü. "Kaçırıldı fakat Karadul sağ olsun kurtardı şikayette veya ihbarda bulunmadık, ifadesine gerek yok diye düşünüyorum." Çelebi komiser sıkıntılı bir nefes çekerek duruşunu değiştirdi. Yorgun bir o kadar da sinirli görünüyordu.
"Bakın, şikayet etmemiş olabilirsiniz fakat yeğeninizin kaçırıldığı ve kurtarıldığı gün 10 kişi öldürüldü ve geriye delil olarak Karadul'un simgesi bırakıldı. Yani bu kaçırılma değil, cinayet soruşturması. O yüzden yeğeninizi ifade için götürmemiz gerekiyor."
"Neva, gidip üzerini değiştir dayıcığım," deyince Çelebi komiserden gözlerimi ayırıp odama doğru döndüm. O sırada dayım cebindeki telefonu çıkarmıştı. Alar'ın adamı uyarmasına rağmen neden benden bahsetti anlayamamıştım. Sorgu sert geçmişse dayanamamışta olabilirdi.
Bir yandan üzerimi değiştirirken bir yandan ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Kafamın içinde tüm olasılıkları tartarken düz tişört, tayt ve belime gömleği bağladıktan sonra telefonumu aldım.
Önce Alar'a Neva'yı sorgu için götürecekler diye mesaj attıktan sonra Aven hattımdan kendi hattıma mesaj attım. Kafamdakileri oturtturduktan sonra derin nefes alıp açık saçlarımı geriye attım. Küçük çantamı alıp telefonumu, kimliğimi, cüzdanımı ve not defterimi aldım.
Dayım polislerle beni bekliyordu. "Hazır mısınız?" diye sordu Çelebi komiser kafamı salladıktan sonra dayım bana döndü. "Merak etme, hemen arkandan geleceğiz avukatla beraber. Korkmanı gerektirecek bir durum yok." Korkmadığımı söylemek isterdim fakat gerek yoktu. Dayım alnıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra Çelebi ve diğer 3 polisin arasında merdivenleri indim.
Neden bu kadar polis gelmişti bilmiyorum fakat kafamdaki konuşmalara uyduktan sonra bir sorun çıkacağını düşünmüyordum. Arkamı dönüp baktığımda Nazlı ve ailesi ile anneannemler bize doğru bakıyordu. Apartmandan çıkmıştık. Tam o sırada bizim eve doğru gelen Yekta ve diğerlerini gördüm.
"Neler oluyor?" diye konuştu Yekta çatık kaşlarıyla gözlerini önündeki Çelebi komisere dikmişti. "Ne sebeple götürüyorsunuz?" Çelebi komiser artık tahammül edemiyormuş gibi sesli şekilde ofladı. "Bakın zorluk çıkarmayın, sadece ifadesi alınacak. Suçlu değilse zaten ifadeden sonra bırakırlar." Diyen Çelebi komiser ile Çakır yüzünü buruşturdu.
"Tabii ki suçlu değil. Kızın ağzı var dili yok, ne yapmış olabilir ki?"
Aslında bu halimle bile çok şey yaptım tabi bu şu anki konumuz değil.
Bu seferde kafasını Çakır'a çeviren komiser gözlerini devirdi. "Onu gidince öğreneceğiz, sonuçta bu bir cinayet soruşturması." Komiserin dedikleri ile donup kalan Yekta ağır küfürler sıralamıştı. Alnını ovaladıktan sonra bana döndü yumuşayan bakışları ile. "Hemen arkandan geliyorum Cepçi, korkma tamam mı?"
Herkesin korktuğumu düşünmesine sebep olan neydi bilmiyorum ama gerçekten korkmuyordum. Vallahi billahi korkmuyorum. Yine de ona minik bir şekilde gülümseyerek kafa salladım. Tam yürümeye devam edecekken kolumu tutan elle duraksadım. Çakır ne ara bu kadar yakınıma gelmişti bilmiyorum ama benden daha çok telaşlanmıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/250932131-288-k330097.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADUL +18 - TAMAMLANDI-
General FictionGerçek aile, illegal grup kurgusu Çocuklar ruhlarına sızan Karadul'un gölgesine sığınırken gelecek tekrar yazıldı. Anlaşma yapıldı ve geleceğin sillesi hayat, çocukların sinesine Karadul imzası kazıdı. Çocuklar büyüdü, sinelerindeki Karadul imzası...