Bölüm 20

19.3K 1K 240
                                    

Lütfen bol bol yorumlarınızı görmek istiyorum hjhsjhdhj

Keyifli okumalar.

****

Vedat abi ve Çakır hiç durmadan araçlarına atladıkları gibi Yekta'nın peşinden gittiler. Ben ise Alaz'ın yardımı ile eve çıkmış anneannem, çocuğu durmadığı için apar topar eve gelen Nazlı, kocası Hakan ve dedem ile hasret gidermiştim.

Gerçekten hepsi merak etmiş, çok korkmuştu. Anneannem bana sarılmış hüngür hüngür ağlamıştı. Bunu beklememiş ve ister istemez bende duygulanmıştım. Diğerleri yanıma uğrayacaklarını söyleyip oto yıkamaya gitmişlerdi. Yekta'nın gözaltına alınması hepimizi şoka uğratmıştı. Komiser Çelebi aklıma gelince istemsiz kaşlarımı çattım.

Nereden tanıyordum ben o adamı? Kimdi o adam bilmiyorum fakat ismini kafama not etmiştim araştırmak için. Saatlerce salonda bizimkilerle oturmuş ara ara yazarak sohbete dahil olmuştum. Birkaç kere Giray ve Asya'ya mesaj atmış Yekta'nın durumunu sormuştum.

Sorguda olduğunu söylediklerinde ise sıkıntılı nefesler vermiştim. Konu Karadul olduğu için saatlerce orada olacağına emindim. Yemekten sonra yorgun olduğumu yazarak odama çekildim ve anında kapıyı kilitledim. Saat henüz 19:34'dü gösteriyordu. Hızlıca bilgisayarın başına oturdum fakat gözüm önce parkeye kaydı. Elime aldığım kağıtları 8 parçaya bölüp maket bıçağımın yardımıyla parkenin aralık yerlerine soktum ve kimsenin görmeyeceğinden emin oldum.

Parkeyi evde kimse yokken sökebilirim çünkü hem ses çıkartır hem de rahatsız edilme ihtimalim yüksekti. O yüzden kimsenin açmadığından veya kimsenin fark etmeyeceğinden emin olmam gerekiyordu. Daha sonra açtığımda 8 kağıt parçasından az kağıt bulursam birinin parkenin altındakilerden haberdar olduğu belli olur.

Onlarda zaten belli kişiler.

Açılan bilgisayarın başına geçtiğim gibi önce araştırmak için not aldığım birkaç şeyi araştırdım ardından saatler sonra ise bugünkü olaylar için polis kayıtlarına sızmaya çalıştım.

10 tane ceset çıkmış evden fakat ben 11 kişi saydığıma emindim. Ölen adamların hepsi bir güvenlik şirketinden Milli eğitim bakanına tahsil edilmişti. Hızlıca milli eğitim bakanının güvenlik şirketinden koruma olarak tahsil ettiği adamların listesi ve bilgilerine ulaşmaya çalıştım. Bu beni o kadar uğraştırdı ki kahve almak için ayağa kalktığım da 5 saattir bilgisayar başında olduğumu fark ettim.

Trojenim çalışırken hızlı şekilde kendime kahve yapıp geldim ve tekrar kapıyı kilitledim. Liste çıktığı an ölenleri hızlıca geçtim ve ölmeyen o gün orada olan son korumaya baktım. Adil İbret. Adamın bilgilerini inceledikten sonra numara geçmişine bakmak için GSM operatörüne bağlandım.

Son arama 3 saat önceye aitti. Adam yaşıyordu ve o gün beni kaçıranların içindeydi bu yüzden her şeyi biliyordu. Sinyalden yerini bulduktan sonra gerisini Karadul'a bırakmam yetiyordu. İki saat boyunca yazdığım kodlarla adamın nerede olduğu buldum ve sinyal takibi için Aven hattımı kullandım. İşim bitince komiser geldi aklıma ve hızlıca onu araştırmak için tekrar klavyeye uzandım.

Fakat tuhaf olan şey adam hakkında hiçbir şey yoktu. Yetimhanede büyümüş olan adam 8 yaşında bir anda resmi kayıtlarda kaybolmuş. Ne hastane kaydı, ne karakol kaydı, ne ölüm kaydı vardı. Fakat 16 yaşında bir anda bir hastanede trafik kazası geçirmiş ve bulunduğu derede soğuktan ölmek üzereyken bulunmuş.

Soğuktan ölmek üzereyken bulunmuş...

Benzerlik canımı yakarken ona karşı hissettiğim tanıdıklık hissini arttırdı. Orada 16 yaşında çok çocuk vardı fakat herkes ölmüştü. Emindim. Yangını gördüm, hatta o adam da kimsenin kurtulmadığını söylemişti. Bilgileri kenara kaydettikten sonra telefonuma uzandım. Birkaç mesaj vardı. Birisi Asya'dandı. Yekta'nın çıktığını ve bir saate kadar eve geleceğini 6 saat önce yazmıştı. Diğer mesajlar Yekta'dandı.

KARADUL +18 - TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin