21.bölüm (part 2)

154 45 2
                                    



Bölüm hakkında düşüncelerinizi yorumlara bırakmayı ve oy atmayı unutmayın♡

......................

"Nazlı,senin bir suçun yok,sadece suçlu aradığın için kendini suçluyorsun.Kendine gel!"

Bir hışımla ayağa kalktım,kendimi kaybetmiş gibi davranıyordum, ellerimi iki yana açtım "Hiç bir şey bilmiyorsun.Başından beri benim yüzümden olmuş işte her şey.Nil benim yüzümden tecavüze uğramış!" Gözleri hayretle büyüdü,dudakları o şeklini aldı.Kafamı iki yana salladım, aynı anda yaşlar yüzümü işgal etmişti.

"Nil'in bir günlüğü vardı. İntiharından iki gün sonra açıp okurken öğrendim.Nil'in aşık olduğu çocuk Emir'miş!" Şaşkınlıkla yutkundu.Hıçkırıklarım şiddetlendi "Bizi lanet yedi aralık günü öpüşürken gördükten sonra oradan ayrılmış. Ağlayarak buraya gelmiş." Titreyen elimle bankı gösterdim, sesim çok yüksekti "Bu banklardan birinde gözyaşı dökmüş. Geri dönerken de şerefsizin biri tarafından tecavüze uğramış!" Bacaklarımda güç kalmayınca ağır ağır yere kaydım ve yere çökerek içimi kavuran zehri dışarıya akıttım.

Yine her defa yaptığı gibi beni öylece bırakmadı ve benim gibi diz çökerek beni korumak iç güdüsü ile sıkı sıkı sardı.Tereddüt etmeden ona karşılık verdim ve kafamı boyun girintisine soktum "Ceyhun,kardeşim benim yüzümden ölmüş ve ben bunu ölümünden sonra öğreniyorum." Ağladığım için söylediğim sözlerdeki harfler bir birine değiyordu "Sen de benden nefret ediyorsun şimdi,değil mi?"

Dudaklarını kulağıma yaklaştırınca ürperdim ve bu bedenimde karıncalanmaya sebep oldu "Aptal kız,bana benziyorsun. Ve daha önce söylediğim gibi hayır.Nefret etmiyorum." Derinden nefes aldıkca kokusu burnuma doldu ve tekrar nefes aldım.Ağır bir kokuydu ama rahatsız etmiyordu; nar ve tarçın bir birine karışmıştı.Bu iki şey birlikte garip dursa da şuan hissettiğim güzel koku buydu.Boğazından kahkaha döküldü "Yarın gel Arka sokaklar Garip olarak işe başla.Ondan daha başarılı koku almaya çalışıyorsun bence." Koluna çimdik atınca çığlık attı.

Ondan ayrılarak siyah trabzanların dibinde durdum ve yüzümü manzaraya döndüm "Kardeşim benim onu aşka tercih etmem yüzünden öldü." Kollarımı bir birine sardım.

Gelip sağ çaprazımda durdu ve ellerini trabzanlara dayadı ve temiz havayı içine çekti "Yine onu anlamadın. Nil'i değersizlik öldürdü." Yandan bir bakış attım,tırnaklarımı elime geçirdim. Yüzünü sıvazladı "Onun aşkla derdi yoktu.O zaten kendi uzaktan sevmenin tercihi olduğunu söylemiş. Bariz şekilde kardeşin susarak aşkından vazgeçmiş. Onu intihara,en son çareye iten dışlanması, kirlendiği düşüncesine inandırılması,sevdikleri tarafından itilip kakılması olmuş." Kaşlarım indiği zaman kafasını salladı "Bunda senin de payın var ama annen ve baban kadar değil.Bir çocuğa o iki bireyden başka en büyük yarayı açan olamaz. Bu diğer yarısı olan kardeşi olsa bile. Nil bence seni afetti,ama kırgın gitti."

Gözlerim tekrar buğulandı "Nerden biliyorsun?"

Buruk bir tebessüm oluştu dudaklarında "Çünkü yarayı oradan yaralanan anlar." Kaşlarım çatıldı, dudaklarım aralanıp bunun ne demek olduğunu sormak istedim ama beni susturdu. Parmaklarını narin şekilde göz pınarlarımdan hareket ettirdi ve orda ileri geri bir çizgi yaptı "Ağlamak yok. Ben Nil'i aya emanet ettim artık. Bak,senin üzüldüğünü gördükce daha da üzülüyor. Sen ağlama ki,hilal çabuk dolunay olsun ve Nil mutlu olsun,tamam mı?" Tamam dememe rağmen gözüm ırmaktan farksızdı.

Kaşlarımı indirdim ve dudaklarımı büzdüm "Ceyhun,arkadaş mıyız?" Serçe parmağımı öne doğru uzattım.

Ellerini iki yanda salladı "Tabii ki, hayır." Omuzlarımı indirdim,kafamı çaresizce salladım. Devam etti "Bu kimyayı nasıl arkadaşlığa kurban edersin? Bizden arkadaş olmaz.Yok, değiliz arkadaş falan!" Güldüm.Ben güldükçe o da kıkırdadı "Begüm, Dilay bana yetiyor. Ne yapayım bir tanesini daha?" Ellerini havada salladı.Gülümsedim.

17 Aralık  (Final)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin