51.İlmek

45 17 6
                                    


Öncelikle 15k okunma için hepinize çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız♥️ Bunun şerefine sizi uzun soluklu bir bölüm bekliyor. Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar!




...............




Bembeyaz bi' sayfa

Güzel sözleri içinde yatırmış
Siyahlara batırılıp kefen giydirmiş.


No.1& Melek Mosso- Hiç ışık yok




Mira'dan



"Son paylaşımındaki kombinini gördün mü? Rezalet!" Ellerini yana açarak konuşan Açelya'ya sadece göz devirmekle yetindim. Açelya orta boylu, beyaz tenli bir kızdı. Yemesine fazla dikkat etmese de gayet fit bir vücuda sahipti. Tabii ki bunu düzenli olarak yaptığı spora borçluydu. Omuzlarına kadar uzanan küllü soğuk kahve rengi saçlarını su dalgası yapmıştı. Kare yüz şekline sahipti. Düz kahve kaşlarının altındaki bir çift zeytin yeşili gözleri elmas gibi parlıyordu. Yanakları gibi koyu kahve rengi rujla renklendirdiği dudakları da dolgundu. Düz ve keskin açılı bir burnu vardı. Kirpikleri gür olsa da rimelin katkısını da göz ardı etmemek lazımdı.

Açelya'yı lisede okuduğum ilk yıllardan beri tanıyordum. Lise ikiden beri sosyal medyada aktif kullanıcıydı. En büyük hobilerinden biri voleybolsa, diğeri kesinlikle sosyal medya için yeni içerikler üretip paylaşmaktı. O sosyal medyayı işi olarak benimsediğinde ben sadece sıradan bir kullanıcıydım. Açelya işine aşık biridir ve gözardı edilmeyecek hatrı sayılır bir takipçi kitlesi var. 1.5 milyon. Günlük yaşantısında yaptıklarını takipçileri ile paylaşıyor, onlara faydalı önerilerde bulunuyordu. Açelya gerçekten sevdiğim bir arkadaşım. Tatlı ve sıcakkanlı. Fakat konu sevmediği biri ise acımasız eleştirilerini eksik etmezdi. Deli gibi fotoğrafını kötülediği kişi, onunla ilgili yanlış haberler yapan İnstagram'daki magazin sayfasının sahibiydi. Zehra Edremit. Sırf takipçi sayısı yükselsin diye olmayacak haberleri bile oldu diye takipçilerine aktarıyordu. Açelya ile ilgili haberde, takipçileri ile paylaştığı çoğu ürünü denemediğini, sadece parasını aldığı için onları güzellediğini yazmıştı. Asla gerçeği yansıtmıyordu. Çünkü Açelya Alaçam'ın çiğnenmeyecek altın bir kuralı vardı; Denemediği ve ya kalitesiz bir ürünü asla takipçileri ile paylaşmazdı. Zaten magazin sayfasının yaptığı karalama kampanyası da başarılı olamamıştı. Gelen şikayet mesajlarının sahte olduğu kısa sürede kanıtlanmıştı.

"Sırf sevmiyorsun diye kötülemen gerekmiyor,Açelya." Bana öldürecekmiş gibi baktığında kaşlarımı kaldırdım "Bu kombine rezalet dersen taş olursun."

Gözlerini kızgınlıkla irileştirdi "Bana o kadını mı savunuyorsun?" Yüksek çıkan sesine âni geçişle sevimli bir ton yerleşti "Taş olmama gerek yok." Gururla göğsünü kabartıp kendini gösterdi "Bu anatomi 'hey ben değerli bir taşım' diye bağırıyor, Dilay'cığım." Elinin tersini sevimli şekilde çenesinin altına yerleştirdiğinde gülümsedim.

17 Aralık  (Final)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin