Uzun soluklu bir bölüm sizi bekliyor. Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar❤Dip not; Dün-14 eylül- bu bölümü ben aslında yayınladım. Sadece saat çok geç olduğu için yayından kaldırıp bugün paylaşmanın daha doğru olduğunu düşündüm. 42 bölümle ilgili iki bildirim almış ola bilirsiniz bu yüzden.
🎼Sezen Aksu- Kusura Bakma
...............
Nazlı'danArabamın bagajını açtıktan sonra küçük bavulumu üst üste dizilmiş bavulların üzerinden alıp sinirle yere bıraktım. Bagaj ağzına kadar doluydu. Sinirlerimi tavana çıkaran sebep ise bagajın yarısına sadece bir kişinin bavullarının yerleştirilmesiydi. O kişiyle göz göze geldiğim zaman muzipçe sırıtıyordu. Kafamı iki yana sallayarak ellerimle yüzümü sıvazladım. Gözlerim arabasından eşyalarını indiren Demir'e takıldı "Demir!" Kollarımı bir birine kenetledim. Kafasını bu tarafa dönmeyince yüksek sesle bağırdım "Demir!" Yüzünü bana döndüğü zaman sorarcasına bakmaya başladı. Gözlerimle bagajın içini işaret ettim "Bunları bana taşıtmayı düşünmüyorsun herhalde. Çünkü sevgilinin öyle bir hali var da!" Gözlerini devirerek bize doğru gelmeye başladı.
"Bir kere biz daha sevgili değiliz!" Begüm'e öyle bir baktım ki eliyle ağzına görünmez bir fermuar çekti.
"Bunlardan hangisi senin, ışığım?" diyen Demir gülümsedi. Begüm'ün ağzını açmasına izin vermeyerek dördü büyük, biri küçük bavulu gösterdim. Demir arabanın kenarında keyfi yerinde sırıtan sarı şeytana gözleri irileşerek baktı. Şaşkınlıkla dudakları aralandı "Bu.. iki gün için biraz fazla değil mi?" Kaşlarını kaldırdı. Begüm hızla kafasını salladı karşı taraf yanlış bir şey söylemiş gibi.
"Az bile. İki bavulum arabaya sığmadığı için getiremedim." Demir'in gözleri mümkünmüş gibi biraz da irileşti. Dudaklarını büzdü Begüm bagaja yaklaşarak. Elini bir bavulun üzerine koydu "Buraya ince ve kalın olmakla kazaklarımı, bluzlarımı koydum. Hangilerini seçeceğim diye zor karar verdim." Ağzım açık şekilde onu seyrediyordum. Elini bir diğer bavulun üzerine koydu "Buraya pantolonlarımı koydum. Jean mi, kumaş mı diye karar veremedim. Ben de dedim ki niye kalp kırıyorum ki?! Hepsinden alayım." Tamam şuan onu öldüre bilirim!
Gülümserek elini üçüncü bavulun üzerine koydu "Buralarda parti falan olur ansızın.Tedbirsiz yakalanmayayım diye bir kaç parça elbise getirdim." Histerik şekilde kahkaha attım.
"Ben de ne zamandır ayılarla, kurtlarla,aslanlarla,çakallarla toplanıp bir parti yapmıyoruz diyordum(!)" Bakışlarıma hayret karıştı "Kızım,dağ başındayız!" Demir onaylayarak kafasını sallarken Begüm'ün uyarıcı bakışları ile karşlaşınca duraksadı. Sanki hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi sırıttı.
Begüm gözlerini devirerek diğer bavulu gösterdi "Buraya da bir kaç topuklu, spor ayakkabılarımı yerleştirdim." Bu sarışın bozuntusu gerçek mi allah aşkına?! Eli diğer küçük bavulun üzerine gidince gözleri parladı "Bakım ürünlerim, makyaj malzemelerim,saç düzleştiricimi de buraya koydum."
"Begüm'cüğüm,sırtlanlar yeni aldığın saç düzleştiricinin,saçlarında ne kadar etkili olduğunu merak etmiyorlar! Ya da sivilceleri olmadığı için hangi bakım kremini kullanacaklarını düşünmek gibi bir dertleri de yok!" Gözlerini devirerek küçük çantasını omzuna asıp önden yürümeye başladı. Demir ile göz göze geldiğim zaman içten şekilde gülümsedi ve bagajı boşaltmaya koyuldu.
Onu arkamda bırakıp gölün kenarındaki üç katlı,ahşap eve doğru yürüdüm. İkinci ve üçüncü katta birer balkon ,birinci katta ise geniş teras vardı. Giriş kısmında on basamaklı ahşap bir merdiven vardı. İçeri girdiğin zaman seni geniş bir salon karşılıyordu. Evin dışı gibi iç tasarımı da ahşapla dekore edilmişti. Salonun sağ tarafı göl manzarasını sunan büyük bir camla kaplanmıştı. Orta kısımda kahve rengi deri oturma grubu yerleştirilmişti. Onun karşısına ise televizyon sistemi kurulmuştu. Duvarın sol tarafında iki tane kocaman bir raf yerleştirilmişti. Rafların birinde kitaplar,diğerinde film CD'leri dizilmişti. Merdivenin sol kısmında üzerine üç minyatür arabanın dizildiği ahşap şömine konumlandırılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
17 Aralık (Final)
RomanceBoğazını temizlerken gözlerim tekrar gözlerine tırmandı "Deniz feneri biliyorsun ki karanlıkta gemilere yol gösteriyor." Gözlerim dolarken kafamı salladım. Derinden nefes alırken gülümsedi "Benim için sen deniz fenerini temsil ediyorsun. Gülüşünle...