17 Aralık (Final)

53.İlmek

Merhaba. Oy atmayı ve yorumlarınızı bırakmayı unutmayın. Keyifli okumalar♥️

🩸

"Atlamak yasak ama önüne geçemiyorum
Bir huzur içinde ben neden yüzemiyorum?"

Nil Karaibrahimgil- Havuz problemi

Dilay'dan

Merakla karşımdaki kişiye baktım "Ne oldu?" Ellerini arkaya doğru atmış, bacaklarını hafif kırarak çimlerin üzerinde oturmuştu. Kafasını hafif arkaya doğru eğmişti. Gökyüzüne doğru bakan yüzünde içten bir gülümseme hakimdi. Altın sarısı saçları güneşte rengini daha iyi belli ediyordu. Yanak ve burun çevresindeki çilleri daha belirgindi. Genelde baharda ve yazın daha çok göze çarpıyordular. Petrol yeşili renkli eşofman altının üzerine beyaz bir krop geçirmiş, ayağına beyaz spor ayakkabı giymişti.

"Bi' şey olması mı gerekiyor?" dedi omuzlarını silkerek. Hâlâ gözleri kapalı şekilde gökyüzüne doğru bakıyordu.

Gözlerimi kıstım ellerimi belime yerleştirirken "Sen gruba 'Hepiniz acil sahildeki parka gelin.' diye mesaj atmadın mı? Ne bu şimdi?" Gülümsemesi yüzünden bir an bile eksilmiyordu.

"Sıkılmıştım. Ve gelin sohbet edelim desem gelmezdiniz. Ben de 'ACİL!!!' yazarak olayı daha da dramatikleştirdim." Gözlerini açtığı zaman mavilikleri görüş alanıma dahil oldu "Bak işe yarıyor gibi." Göz kırptı.

Çantamı çimlerin üzerine atarak geçip yanında oturdum. Hava gerçekten güzeldi. Ilık bir rüzgar esiyordu. Ellerimi arkada iki yana yerleştirerek bacaklarımı öne doğru uzattım. Kafamı gökyüzüne doğru kaldırarak gözlerimi kapattım.

"O adam ne oldu?" diye sordu Begüm.

"O adamdan kastın?"

"Ilgaz." Sorusu gerilmeme neden olsa da belli etmedim.

Omuzlarımı kaldırıp indirdim "İyidir herhalde." Kumsalda söyledikleri hâlâ aklımı kurcalıyordu. En kötüsü ise sadece kurcalamakla kalıyordu. Çünkü muhattapları sorularımı yanıtlamamakta ısrarcıydı. Kafam çok karışıktı. Peşimde gölge gibi dolaşması artık ürkmeme neden oluyordu. Üstelik artık kimliğini gizlemeden sürekli mesaj da atıyordu. Amacını bir türlü anlayamıyordum. Saçlarımla ilgili meselesinin de ne olduğunu çöze bilmiş değilim. Ayrıca iddia ettiğine göre bu mesele başka birinin de ilgi alanına dahildi. Çok garip!

Begüm koluma dokununca irkilerek daldığım düşüncelerden sıyrıldım. Yerimde doğrulduğumda kaşlarını çatarak bakıyordu "Seni rahatsız etmiyor değil mi?" Bakışları endişe doluydu. Daha fazla endişelendirip korkutmaya gerek yoktu. Kafamı iki yana sallayınca derinden nefes aldı.

Parmaklarıyla oynarken sürekli etrafa kaçamak bakışlar atıyordu. Bir şey söylemek istiyor da çekiniyormuş gibi hâli vardı. Gözlerimi devirdim "Söyle,Begüm."

Bunu bekliyormuş gibi dudaklarını araladı "Ben acil gelin dedim ya," Devam etmesi için kafamı salladım "Şey... Ali de gelecek." Kafasını yana doğru eğdi "Sorun olur mu senin için?" Sorun demek hafif kalır. Ama bunu dile getirip onu üzmeyecektim.

Kırık bir tebessüm kondurdum dudaklarıma zorlukla "Olmaz. Rahat ol." Derinden sesli şekilde oh çekip gülümsedi geniş şekilde.

"Neymiş bu önemli mesele?" diyen ses Ceyhun'a aitti. Gri eşofmanının üzerine siyah tişört giymişti. Saçları oldukca dağınık, göz altları ise çökmüştü. Büyük ihtimalle nedeni uykusuzluktu. Dün söylediğine göre yetiştirmesi gereken önemli araştırma ödevi vardı. Begüm'den cevap bekliyordu tahammülsüz şekilde.