55.İlmek

63 18 37
                                    


Merhaba🌸 Oy atmayı ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın. Keyifli okumalar!


🌪


"Nasılım biliyor musun? Sokaklarıma ateş düşmüş. Söndürmeye yeter mi ki gözyaşlarım?"

Gripin- Nasılım biliyor musun?






Dilay'dan

20 Nisan Çarşamba

Bir ip... Materyali geçmiş, bugün ve gelecek olan. Etinle temas ettiğinde nefesini kesmese de kıyametin olacak ip. Geçmiş, bugün ve geleceğin çember oluşturarak bir düğümle birleştiği ip. Boynuna dolanması felaketin, çözümü sonun olacak. Peki hangisi daha kötü? Dilemma...

Hastane koridorunda ağır ağır ilerliyordum. Burnuma dolan ilaç kokusu midemi bulandırıyordu. Elimdeki su dolu pet şişeyi kafama diktim. Fakat midem daha fazla bulanmaya başladı. Koşarak koridorun sonundaki tuvalete girdim.

Boş kabinlerden birine girerken midemde ne varsa hepsini klozete boşalttım. Hiç bir şey yemeye iştahım olmadığı için sabahtan beri ağzıma tek bir lokma koymamıştım. O yüzden klozete dokülen sadece acı bir sıvıydı.

Lavabonun önüne geçerek musluktan akan buzlu suyu yüzüme çarptım. Gereğinden fazla soğuk olduğu için irkilmiştim. Fakat kendime getirmişti. Bayık bakışlarım aynadaki kişiyle kesişti. Göz altları uykusuzluktan çökmüş, göz akında kızaran damarların daha belirgin olduğu bir kadın görüyordum. Bu kadının dudakları paramparçaydı. Çünkü göğsü ağırlaştığında dişinin işkence ettiği nokta dudaklarıydı. Yüzünün bazı köşelerinde küçük çizikler vardı. Sebebi, kabusları ile cebelleşirken tırnaklarının hıncını güzel yüzünden çıkarmasıydı.

Aynadaki yansımama baktığımda yüzüm acı ile buruştu "Özür... dilerim." Bu hale geldiğim için kendimden çok özür dilerim. Gözümden boşalan yaşları elimin tersi ile silerek tuvaletten çıktım.

Kendimi dışarı attığımda içime çektiğim temiz hava bile göğsümdeki ağırlığı hafifletmiyordu. Kendime istemeden yaptığım kötülüklerin önüne geçemiyordum. Kendime bakamıyordum.

Ruhum benden uzaklara sürüklendiğinden beri bedenim de artık beni terk etmeye hazırlanıyor gibiydi. İçimde dolup taşanları tek solukla dışarıya üflemeye çalıştım. Fakat nafileydi.

Uzun zamandır yaşadığım kilo kaybı sorunu ile ilgili sonunda bugün doktora gelmeye karar vermiştim. Kırk yedi kilodan kırk dört kiloya düşmüştüm. Günün çoğu zaman diliminde ağzıma tek lokma bile koymasam midemde tokluk hissediyorum. O yüzden içimden yemek yemek gelmiyor. Zorladığımda bile kuş kadar yiye biliyorum. Doktorum bunun yetersiz beslenmemle ilgili olduğunu söylemiş ve psikolojik sorunların da neden ola bileceğini eklemişti. Elimdeki raporları öfkeyle sıktım.

Hastane sahile yakın bir noktadaydı. O yüzden adımlarımın hedefi sahildi. Gözlerim dolu şekilde bir bankta oturdum. Kafamı gökyüzüne kaldırdığımda yüzüm tekrar acıyla buruştu "Dayanamıyorum." İki elimi dayadığım bankı büyük bir güçle sıkıyordum. Güçsüz gücümle...

Benim yaşadıklarım canımı acıtıyor ola bilir fakat zayıflığım kadar değil. Herkes yoluma devam etmemi söyleyip kolaymış gibi konuşuyor. Denemediğimi sanıyorlar. Yemin ederim çabalıyorum ama yapamıyorum. Sanki ruhum çekilmiş de başı boş dolanıyor gibiyim.

17 Aralık  (Final)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin