Millet, iyi eğlenceler ve okumalar! Lütfen yorum yapmayı unutmayın, fikirlerinizi belirtmeniz benim için önemli ♡🎼Sezen Aksu-Ben öyle birini sevdim ki
****************************
Yazarın anlatımı ile
İnsan çoğu zaman bir insana sığınır içini birikmişlikten arındırmak için. Kelimelerin gücünü kullanarak yükünü hafifletmeye çalışır.İçindeki kasırgayı az da olsa kontrol altına almak için çaba sarf eder.Bazen de insan kendine sığınır,kendinden başka kimsenin onu anlamayacağını düşündüğünde.Susarak çığlık atar. Susarak bir şeyleri kırıp döker kendinden. İç sesi ile yara bandı olur kendine.Ama yaranın büyüklüğünü kapatmak karşısında yara bandı bile acizse, ne yapmalı?
Genç kızın düz saçları ahengine ayak uydurarak dans ediyordu rüzgarla. Rüzgarın hırçın şekilde saçlarını yüzüne vurmasını umursamayacak kadar dalgındı. Havadan daha soğuktu bakışları. Soğuk sanki tenine işlemiyordu. Ya da yaptığı işe o kadar odaklanmıştı ki bunun bilincinde bile değildi. Dizlerini kırarak oturmuş, üzerine koyduğu defter kağıdına bir şeyler çiziyordu. Kalemi deftere o kadar sert basıyordu ki sanki bir şeylerin acısını çıkarmak ister gibi.Susarak söylemek istediklerini farklı boyutlarda daireler çizerek anlatmaya çalışıyordu.
Bir restoranın bahçesinde oturuyordu genç kız.İçerisi gibi dışarısı da sessizdi.İçeride bir kaç çift vardı. Bahçede ise sadece bir çift yapay göle yakın ağacın altında oturmuştu.Bunda saatin geç olmasının da büyük payı vardı.Etraf küçük süs fenerleri ile aydınlatılmıştı. Göle vuran ışıklarla muazzam bir görsel şölen ortaya çıkıyordu.Restoranın içerisinde olduğu gibi bahçesinde de ses sisteminin olması müziğin dışarıya yansımasına izin veriyordu.
Çalan şarkı bitince Sezen Aksu'dan ''Ben öyle birini sevdim ki'' şarkısı seslenmeye başladı.Bu deminden beri boş sayfaya daireler çizen genç kızın duraksamasına neden oldu. Şarkının birinci cümlesi ile çenesi titredi.Titreyen eli ile yaptığı işe devam etti.Şarkı devam ederken nefes almayı unutmuş gibiydi. Cümlelerin hislerine tercüman olması canını daha fazla yakıyordu. Buraya geldiğinden beri buz kaplayan ırmaktan hiç bir farkı yoktu gözlerinin; Donuktu,hissizdi. Görülmeyen bir elin, buz tabakasına vurması ile çatırdamaya başladı. Altında hapis olan su açığa çıkarak özgürlüğüne kavuştu.Görüş alanı buğulandı kızın. Sayfayı çevirirken bir damla düştü üzerine.Yara bandı, karşısında duramamıştı sızan kanın. Yaradan emareydi sayfaya düşen damla.Artık damlalar.Gözlerinden tuzlu suyun akmasını aldırmadan devam ediyordu çizmeye.İçinde birikenler o kadar çoktu ki artık anlatmalıydı.
"Ne yapıyorsun burda bu saatte?" Gelen tanıdık sesle elleri bir anlık duraksa da yine çizmekten başka bir şey yapmadı.Şaşkındı aslında duyduğu sesle.Ama kırgındı daha çok.
Adam aldığı tepki karşısında kaşlarını çattı.Gözleri sayfaya çizilen dairelere ilişirken kısıldı.Anlam veremiyordu yanındakı kişinin yaptıklarına.Ayaklarını kırarak karnına doğru çekti adam.Acı kahvelerini yanındakı kişiye dikti merakla. Saçlarına ilişti gözleri. Hırçın rüzgarla uyumu gülümsemesine neden oldu adamın. Küçük ve dolgun dudaklarına takıldı gözleri. Sanki o kadar gün susuz kalmıştı da çatlamış gibiydi.Bu yutkunmasına sebep oldu. Şarkının ikinci nakaratının başlaması ile ard arda iki damla düştü sayfaya. Bu sefer gözlerinin kaydığı yer kızın titreyen elleri ile çizdiği sayfaydı.Bu ise canının yanmasına sebep oldu. Gözlerini kızın ellerine dikerken aklına bir anı gelince bu bakışlarındakı yumuşaklığın sertleşmesine neden oldu. Gözlerini ellerinden ayırmıyordu kızın "Sen bu şarkının hangi cümlesinde takılı kaldın, Nazlı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
17 Aralık (Final)
RomanceBoğazını temizlerken gözlerim tekrar gözlerine tırmandı "Deniz feneri biliyorsun ki karanlıkta gemilere yol gösteriyor." Gözlerim dolarken kafamı salladım. Derinden nefes alırken gülümsedi "Benim için sen deniz fenerini temsil ediyorsun. Gülüşünle...