36. İlmek

117 29 8
                                        


Keyifli okumalar ve iyi eğlenceler!

🎼 Tommee Profitt feat. Beacon Light & Sam Tinnesz-Enemy

**************


Perşembe

Begüm'den

"Bu ne lan? Siz kafayı mı yediniz?" diyen Demir sinir fışkıran gözleri ile bir bize,bir de karşısında durduğumuz garip eve bakıyordu.Aslında öfkelenmekte haksız sayılmazdı. Ahşaptan yapılma, iki katlı bir evin önündeydik.Ev o kadar eskiydi ki neredeyse yıkalacaktı. İkinci kattaki pencelerden birinin camı kırıktı.Evin kapısı ise daire şeklindeydi ve üzerinde ise arapça bir şeyler yazılmıştı.Gerçekten ürkütücüydü.

Nazlı gözlerini devirerek bana ters ters baktı "Gerçekten bula bula bunu mu buldun?" Eli ile Demir'i baştan aşağı gösterdi "Babam bundan daha az şikayet ediyor.Ne bu be! Susmadı bi.Bu senin ömrünü yer."

"Bana bak, SinCadBüyEn,zaten limoniyiz bir de sen tuz ekleme." Diyen Demir sinirle parmağını havada salladı.

Kaşlarımı çattım "SinCadBüyEn ne?" Kollarımı bir birine siper ettim "Bu arada ben hala senle konuşmuyorum.Ortaya sordum, bilen arkadaşlarıma duyurulur." Begüm, sen trip atma ya!

"Canım Begüm,sen benimle konuşmasan da ben yine de senin o güzel beyin kıvrımlarında soru işaretlerinin fink atmasına izin vermem.Altlarındakı noktaların kellelerini alırım." Gülümseyerek ellerini iki yana açtı Demir "SinCadBüyEn Nazlı'nın formulü.Sinsi,Cadı,Büyücü,Entrikacı.Hepsini karıştırınca ortaya Nazlı çıkıyor." Cafer kulağımın zarını delecek şekilde kahkaha patlattı.

"Begüm,bu sevgilin bozuntusuna bir şey söyle sinir tahammül sınırlarımı zorluyor.Boğmama gönlün razıysa, o başka mesele tabii." dedi Nazlı dişlerinin arasından konuşarak. Sinirden yanakları kızarmıştı.

"Nazlı'cığım,sevgilim değil, orda bir anlaşalım.Onu olmayı bile beceremiyor."

"Ama, Canım Begüm?"

"Bana canım Begüm deme!"

"Ama, sevgili Begüm?"

"Bana sevgili de deme!"

Umut boğazını temizleyerek yalnız olmadığımızı belirtmeye çalıştı "Bunu artık benim omuzlarımdan alır mısınız? Durmadan ağlıyor.Ben niye bunun aşk acısını ortak çekiyorum?!" Parmağı ile kafasını Umut'un omzuna koyarak gözlerini yere diken Mert'i gösterdi.Meltem'le ayrılıklarını bir türlü atlatamıyordu.

Gülümsedim "Teselleyi sende buluyorsa, bizim suçumuz ne?" Kafasını sallayarak ağzının içinde bir şeyler geveledi.O anda kulağıma bir ses doldu.Hem de böyle bir evin önünde baykuş hiç olmadı.Ürkütücü olan eve yüksek doz ürkütücülük katıyordu.

Cafer'in gözleri fal taşı gibi açılarak yanında arabaya yaslanan Ali'ye döndü "Ahiretliğim,Baykuş beni yemeğe kalkarsa,sen o çekici ve libidolu vücudunla kendini öne atarak bir şovalye gibi prensini kurtarır mısın?"

"Bak turşu, zaten böyle saçma bir yerde olduğum için yüksek gerginlik yüklüyüm.Bir de sen eklenince benim gerginlik seviyesi yerinde duramıyor.Huylanıyorum." Dilini dudaklarında haraket ettirdi "O yüzden benden gerektiğince uzak dur! İstanbul'un iki yakası gibi düşün, olur mu? " Gülümsedi "Bak yine huylandım." Cafer'in gözlerini korku kaplayınca ondan uzaklaştı.

Ceyhun bezginlikle nefesini vererek eve doğru adımladı.Bizden onun peşinden tedirginlikle ilerledik.İçimi saran garip bir his vardı.Ağırlık çöktü sanki içime.Ah, Nazlı, Ah! Kapıyı çaldığımız zaman kumral,orta yaşlı bir kadın kapıyı açtı.Kadın tek tek hepimize göz gezdirdi "Şifreyi biliyor musunuz?"

17 Aralık  (Final)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin