16. İlmek

217 95 18
                                    

Keyifli okumalar ve iyi eğlenceler!

🎼 Sezen Aksu-Tükeneceğiz

...............................................

Zihnim sisli ve karanlık ormandan farksızdı.Sessizdi,karmakarışıktı, durgundu,bir birine zincirlenen düşüncelerden göz gözü görmüyordu,aynı zamanda ürperticiydi.Sessizlik üzerimde tüm hakimiyetini kurmuştu. İçimde savunmaya geçen tüm sesler kalbimin çatırdayan duvarlarına değip anlamsız yankı çıkarmaktan başka bir şey yapamayıp yere çakılıyordular. Artık kalbim de sürekli bahane üretip ona tutunmaktan yorulmuş, kulaklarını kapatarak onları görmezden geliyor,hayal kırıklığı ile savunduğu kişi için ayırdığı odacığın alevler içinde kalmasını seyrediyordu. Gözlerim ise durum karşısında şaşkın ve öfkeli olduğu için zehrini dışarı akıtmakta zorluk çekiyordu. Kalbim sanki biri tarafından avuçlansa da,ne garip bu gözlerime ulaşamıyordu.

Suskunluk her zaman iyi değildir ve fiziksel yara vermeyi es geçip,direk ruhunu hedef alan bir silahtır.Çünkü susuyorsan,bir şeyleri biriktiriyor, patlama için doğru anı bekliyorsun demektir.Ki içinde birikenler,öfken seni mahveden duygu düğümü ile dışarı dağıldığında suyun bulanması kaçınılmaz sondur.

Konser alanına döndüğüm andan beri boş boş etrafa bakıyordum,sanki ruhum çekilmişti ve bedenim de direnmekte zorluk çekiyor gibiydi. Diğerlerinden uzakta olduğum için bu durumumu farketmemiştiler. Zaten farketseler bile bunu onlara açıklayacak güç şuan bende değildi.

İçeri girdiğimden bu yana,yarım saat geçiyordu belki de daha fazla ama hala içeri gelmemişti. Bunun düşüncesi ile sanki bir el boğazımı sıkıyor da ben nefessiz kalmışım gibi hissettim. Kalbime bir ağırlık çöktü.Gözlerimi kapatarak sıkmaya başladım "Hayır ağlamayacaksın, hayır! Şimdi değil!" Kendime komutlar vererek sakinleşmek için çaba sarf ediyordum.Benim düşünmek için tamamen sessiz bir ortama ihtiyacım vardı,kafamı bir yere toparlaya bildiğim, düşünce buhranındaki savrulmada doğru yeri bulacağım bir sessizlik.Adımlarımı atarak salondan tekrar gelmemek üzere ayrıldım.

Titreyen ellerimi ceketimin cebine atıp onların durum karşısında güçsüzlüğünü saklamaya çalışıyordum.Sığındıkları yerde titremelerinin daha da artması yumruklarımı sıkmama neden oldu.Duygu durumumun hedefi ilk ellerim olmamalı.Hızla merdivenlerden inip dışarı çıktım ve gözlerim ilk olarak onları gördüğüm o yere çivilendi.Gözümde o an canlanmaya başladı.Yağmur damlalarının bu sefer mutluluk değil,hayal kırıklığını getirdiği kendimi izledim.Kelimenin anlamı ile hayallerinin kırılmasını seyrediyordu. İnandığı masal sayfaları, kimin yaptığı belli olmayacak şekilde parçalara ayrılarak etrafa dağılıyordu.

Kafamı sallayarak bunları düşünmemeye çalıştım ve kötü anıların oluşmasına neden olan o yerden ilerleyerek ana yola çıktım.Sokak lambasının aydınlattığı sokakta arabalar hızla kayıp gidiyordular.Kafamı kaldırıp benden bir az ileride olan sokak lambalarını inceledim; sadece kendisinin üzerine düşen yağmur tanelerini aydınlatıyordu ve sisle karışmıştı. Anlamadığım şekilde bu bana karmakarışıklığı çağıştırıyordu.Sanki bir çocuğun başı boş şekilde rastgele kurşun kalemle yaptığı karalamaydı. Etrafıma taksi için bakınmaya başladığım sırada onu beni izlerken buldum.Gördüğüm zaman hissettiğim ilk duygu kesinlikle kırgınlıktı. Dudaklarım tek çizgi halini alırken,kafamı yukarı kaldırıp derinden nefes aldım ve beklemeye başladım. Gözlerimi gözleri ile buluşturduğum zaman kendinden emin şekilde bana dikti bakışlarını. Pişmanlığın en ufak zerresi yüzünde yoktu,hiç olmazsa bana içimi acıtan değersizlik hissini yaşattığı için pişman olamaz mıydı? Kafamı iki yana sallayarak sokak lambasına doğru yürümeye başladım.Kafamı sokak lambasının soğuk demirine yaslayarak taksi beklemeye başladım.Yanıma yaklaşan adım seslerini duyduğum zaman içimde dışarı çıkmak için bekleyen öfkemi ısıtmaya devam ettim "Üşüyeceksin. Hava soğuk zaten hastalanırsın,Mira." Çekingen ses tonuna endişenin tohumlarını ekti.Ya da ben öyle düşünmek istedim.

17 Aralık  (Final)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin