Hoş geldiniiiiz. 🦋 Yaptığınız yorumlar beni çok mutlu ediyor gerçekten. Bu bölüm adına da yorumlarınızı bekliyorum. Satır aralarına da o an yaşadığınız duyguları yazarsanız hislerimize dair konuşuruz.Hadi başlayalım.
........
.....
Başında pervane olan insanlara bakıyor,hızlı hareketlerini takip edemiyordu Mine. Her biri bir işle uğraşıyor biri suyu uzatırken diğeri tepsiyle yemek getiriyordu. Orada çalıştığı yıllar boyunca kazandığı sevgi ve saygının daima farkındaydı ama bugün onu fiilen görmek duygulandırmıştı. Yalnız kaldığı her an,aldığı darbeyi ve acısını yeniden hissediyor; hastaneye son kez bakışını unutamıyordu.
Uyandığında gördüğü o bakışların anlamları çok derindi. Söylenmemiş sözler,saklanmış cümleler vardı. Sormak istediği sorular vardı Mine'nin. En önemlisi de "Ben ne yaşadım?" Olacaktı. Cevabını almadan es geçemeyeceği bu soru en kısa sürede sorulmak üzere aklına kazındı."Lütfen yeter. Gerçekten iyiyim ve doydum arkadaşlar. Binbir çeşit yemek getirdiniz. Sizler de oturun yiyin bir şeyler. Acile gidin. Aletleri düzenleyin."
"Onur onları halletti Mine abla aklın kalmasın. Bayağı da güzel halletti."
"Eğer iğnelerle şişelerin yeri değiştiyse yakarım seni!"
Onur bir iki saniye bekleyip gözlerini kaçırdı. Mine bıkkın bakışlarıyla başını salladı.
"İş yine başta düştü anlaşılan."
"O ne demek Mine? En az bir hafta dinleneceksin sen."
"1 hafta falan dinlenemem Hakan hocam. 1 gün yoktum olanlara bakın."
"Hepsi halledilir. Önce iyileşin."
"Ben gayet iyiyim."
Turgut koşar adımlarla içeri girdiğinde herkes ona döndü. Telaşlı bakışları kendini ele veriyordu.
"Hakan hocam bir bakarsanız iyi olur."
"Sorun nedir Turgut hocam?"
"Burada söyleyemem."
Hakan dışarı çıktığında Turgut üzerinde baskı hissedince bakışlarını çevirdi. Tam da tahmin ettiği gibi Mine bir kartal misali onu izliyordu. Arkasını dönüp Hakana baktı.
"Yalçın hoca Gümüşoktan Başhemşire yollamış."
"Ne?"
"Mine kasırgası istedik ama bu kadar kısa zamanda değil."
"Sen bir şey söyleme. Halledeceğiz."
Yeniden odaya girdiklerinde sohbet anında kesildi. Herkes merak ediyordu anlaşılan ne konuştuklarını. Turgut aklına gelen ilk bahaneyi sallayacaktı ki Hakan anlayıp önceden açıkladı.
"Arkadaşlar. Şimdi herkes benim odama geliyor. Hadi."
"Ne oluyor Allah aşkına?"
.......
"Hakam hocam bir problem mi var?""Büyük bir sorunumız var. Yalçın hoca buraya bir Başhemşire yollamış."
"Oo demek yeni bir kasırga yükleniyor ha?"
Ömer gülerek Leylaya baktı. Leyla da gülünce Hakan masaya vurup ortamı yeniden ciddileştirdi. Şu an gülünecek bir yer yoktu.
"En önemli meseleye geliyorum. Mine erkenden ayaklanmak isteyecektir. Kimse de onu tutamaz. Her biriniz Mine'nin peşinde olacaksınız. Bıçaklayan adam hala bulunmadı. Onun bu takibi anlamasını istemiyorum. Bu sefer kaçar hiç bulamayız. Bir şey sorma bahanesiyle yardım etme bahanesiyle daima gözünüzün önünde olacak. Birinize çağrı attığımda nerede olduğunu bilmezseniz sonunuza razı olursunuz. İşinizin başına."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla | Hakan&Mine
FanficYıllardır küllenen aşkın izleri onları bir arada tutan şeydi. Yürüdükleri yollar,aynı koridorlar bitmemiş duygular. Hikayeye bir de böyle bakalım..