HAKAN & YALÇIN

334 32 46
                                    

Hooşşş geell diii niiizz 🦋
Uluçınarda savaş başladı. Cephelerden ikisi de kendince baya güçlü. 💥
Bakalım neler olacak. Yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın. Hadi geçelim..
...........
Hamilelik çok çabuk geçer derlerdi fakat Mine duyduğunda buna pek inanmazdı. Şimdi ise içinde bulunduğu bu olgunun nasıl da gerçek olduğunu görünce zamanı durdurmak istiyordu. Aynanın karşısında 2. Ayını dolduran bebeğini severken hafiften vuran ağrılarını göz ardı etmek istedi o an. Korkulacak bir şey yok,iyiyim diyerek kendini telkin ederken çıkan göbeğini görmek için yan döndü. Artık ben burdayım diyen minik,kendini saklamıyordu.
Hakan odaya girip hızlıca gözlüğünü aldı. Önce karnına eğildi ardından Mine'nin de dudaklarına öpücük kondurduktan sonra çıktı.

"Hakan ne bu acele?"

"Toplantıya geç kaldım."

"Ne toplantısı?"

"Hastanede."

"Ben de oradayım ya. Unuttun mu?"

"Kafam gitti Mine. Hazır mısın sen? Çıkalım mı?"

"Hazırım hadi."

Çantasını alıp omzuna astı. Giydiği beyaz askılı kalem elbisesiyle gitmeye hazır gözüküyordu. Arabaya bindiklerinde bir elini karnına koydu. Gözlerini kapatıp başını arkaya yasladı.

"Çok sıcak."

"Klimayı açayım mı? Senin yüzünde bir sararmış. Bugün çok yorma kendini tamam mı?"

"Tamam. İstesem de yoramam zaten."

"O niye?"

"Hiç. Klima lütfen."

"Senin ağrın mı var? Mine?"

Gözyaşları akmaya başlamıştı bir anda. Elleriyle yüzünü kapatırken onayladı başını sallayarak. Hakan elini onun karnına getirip okşadı biraz. Mineyi sakinleştirmek istediğinde bunu yapıyordu ve geçen zamanda en etkilisi de bu olmuştu. Hastaneye varana kadar o şekilde gittiler. Turgut bahçede onların geldiğini görünce Mine'nin kapısını açtı. 

"Ağladık mı biraz?"

"Ağrısı var."

"Hemen Leylaya söyle sana bir serum yapıyor. Vitamin lazım sana."

"Tamam. Olur."

Mine içeri girerken Hakanla Turgut yan yana durup onun gidişini izlediler. Hakan gözlüğünü çıkarıp burnunu sıktı parmak uçlarıyla. Sinirleri gerilmişti yeterince ve Mineyi de böyle görünce iyice sıkılmıştı canı.

"Şu hastaneye bir kadın doğumcu almak şart."

"Hamileliğinden beri itiraz oranı gitgide düşüyor fark ettin mi?"

"Doğru söylüyorsun. Evde de ne desem onaylamaya başladı. Bu iyi bir şey mi?"

"Aksine Hakancım.Kork.Şimdi hormonlar tersine dönmüş olabilir ama bir saate seni dövedebilir."

Saatine bakıp Turgut'a da gösterdikten sonra herkesin onları bekledikleri toplantı salonuna girdiler. Mine kolundaki serumla beraber gelmişti toplantıya. İş aşkı onun için bambaşka bir boyutta olduğundan hiçbir şeyi kaçırma lüksünü vermezdi kendine. Ömer onun serumunu tutuyordu. Hakan istemese de Yalçın'ın yanındaki boş koltuğa geçti. Erol bey konuşmaya başlayıp hastane için gerekli evrakları anlattıktan sonra sıra Yalçın'a gelince tüm işler tepetaklak olmuştu.

"Günaydın herkese."

Birkaç kişi hariç kimseden çıt çıkmayınca sözlerine devam etti. Ama gözü Mineye takılmıştı. Tam bir şey söyleyecekti ki vazgeçti.

Vaveyla | Hakan&MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin