Aşırı duygusal olduğum,yazarken her bir satırını hayal ettiğim o bölüme geldik sonunda.39 bölüm boyunca hepimizin mutlu olmak istediği o gün,bugün.Fazlasıyla badire atlatıldı,hüzünler yaşandı ama sonuç olarak düğünümüze hoş geldiniz.. :")
Yorumlarınızı eksik etmeyin dememe gerek yok sanırım.Sizleri seviyoruum.Peçetelerinizi alın. En uzun bölüme giriş yapıyoruz.Mutluluktan ağlarsanız lazım olabilir. Ayrıca 10 bin olmuşuz..Çok teşekkür ederim ve daha fazla uzatmıyorum.Hadddii geçeliimm..🦋💙✨️
........
Zaman arkasından itilmeden,buna gerek bile kalmadan o kadar hızlı ilerliyordu ki hastane koşuşturması,hasta bakmasıyla beraber su gibi geçmişti günler.Mine fazlasıyla gergin dolaşıyordu hastanede.Sürekli bir şeyleri deviriyor,döküyor ya da unutuyordu.Danışmaya oturup başını ellerinin arasına almasının ardından büyük bir "Of" çektikten sonra dosyaları doldurmaya başladı.Sadece 2 dedi.Yalnızca 2 gün kaldı.Düşündükçe sıcak basıyordu.Boş bir dosyayı alıp yelpaze gibi salladı yüzüne doğru.Turgut ve Hakan ona gözükmeden köşeden izliyordu."Çok gergin."
"Turgut çay falan yapsana.Bugünler için keşfetmedin mi sen o melisaları,papatyaları?"
"Ya öyle de..Mineye şu an 100 dönümlük papatya tarlası bile versek etki edeceğini zannetmiyorum."
"Neden bu kadar gergin olduğunu anlamıyorum."
"Neden mi? Bunu sorman bile hata.Aylardır yaşamadığı şey kalmadı.Eski defterler önüne geldi de geldi.Şimdi evleniyor ve kiminle? Seninle. Aradaki bağlantıları kurar mısın lütfen?"
"Siz orada napıyorsunuz!"
"Allah yakalandık.."
Turgut en tatlı gülümsemesiyle baktı arkadaşına ama o gülmek yerine kızaran yüzüyle onları izliyordu.Bunun sıcaktan mı kızmaktan mı olduğunu anlayamadı.Hakan,Mine'nin tarafına geçiip elindeki dosyayı alıp masaya bıraktı.Elini tuttu ardından.
"Biraz sakinleşmeyi dener misin? "
"Ben sakinim."
"Ya belli oluyor..Sabahtan beri devirmediğin şişe kalmadı.Ellerin tutmuyor stresten."
"Yok öyle bir şey!"
"Bir serum var burada."
"Geliyorum Leylacım!"
Mine elindeki kalemi bırakıp oturduğu yerden kalktı.Hastanın yanına gidip iğneyi aldı.Damar yolunu bulduktan sonra iğneyi batıracaktı ki titreyen eli buna engel oluyordu.Hakan ve Turgut'a gitti bakışları.İkisi de küçük çocuk gibi kollarını bağlamış onu izliyordu.Hakan nefes vererek salladı başını.Yanına gelip iğneyi aldıktan sonra batırıp serumu taktı.
"Minecim sen izin mi kullansan? Nikaha kadar kafanı dinle."
"E iş nolacak?"
"Sevil var,Onur var,Banu var..Biz bir şekilde hallederiz.Hem ev tam yerleşmedi diyordun onu da halledersin.Olmaz mı?"
"Olur.."
"Hah süpeer..Hiç vakit kaybetme git sen. Gerçekten biz hallederiz. Baktık çok sıkıştık seni ararız tamam mı?"
"Tamam. Ben hazırlanıp çıkayım o zaman."
"Çık bakalım.."
Mine giderken arkasından baktılar. Leyla şaşırarak izliyordu. Mine'nin normalde yapmagacağı hareketlerdi bunlar.
"Korkuyor."
"Neden?"
"Üzülmekten."
........
Eve girdiğinde dizilen eşyalara baktı. Bu süreçte Hakan ve Turgut'un tanıdıkları sayesinde ev işlerini,mobilyaları halletmişlerdi. Yorgun vücudunu koltuğa bırakıp arkasına yaslandı. İzledi çevreyi. Hazırlık aşamasında her ne kadar sinir olsa da komik anlar da yaşamışlardı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla | Hakan&Mine
FanfictionYıllardır küllenen aşkın izleri onları bir arada tutan şeydi. Yürüdükleri yollar,aynı koridorlar bitmemiş duygular. Hikayeye bir de böyle bakalım..