DÜŞÜNCE

375 37 46
                                    

Yeniden bizim için yanan ışıklar var..Ufukta mutluluk,yakında yeni üyeler ya da..Bir önceki bölümden sonra bu bölümde ilaç gibi gelecek sizlere.Yorumlarınız o kadar güzeldi ki hepsini kocaman tebessümle okudum.Çok teşekkür ederim.Yorum yapmayı unutmuyoruuz ve yeni bölüme geçiyoruuz..Hadi bakalım.  🦋💙

.......
Denizden alkışlar eşliğinde çıkıp arabaya koşarak gidip bindiklerinde kahkaha atmadan duramadılar. Yaşadıkları bu anı,telaşlarını gülerek atlatıyorlardı birnevi.Hakan arabanın klimasını açıp içeriyi ısıtmaya çalışırken Mine titreyen elleriyle kemeri takmaya çalışıyordu.Yolda giderken durup durup gülerek geçiriyorlardı her bir dakikayı.Hastaneye geldiklerinde inip inmemek arasında kaldılar ama ne de olsa söyleyecek olduklarından çıkıp içeri girdiler.Tahmin ettikleri gibi herkes danışmadaydı.İlk Turgut fark etti onları.Ipıslak karşılarında duran Hakan ve Mine'nin ne yaşadığını merak ediyorlardı.

"Bu hal ne?"

"Çok üşüyorum bana bir kahve verin lütfen."

Ellerini ağzına götürüp nefesini verirken Leyla yüzüğü fark etti.Ağzındaki çayın sıcaklığını umursamadan yutup bardağı hızlıca bıraktı.

"Yüzük!"

Herkes şaşkınlıkla onların yüzüne bakarken Mine elleriyle utanarak kapattı yüzünü ama Hakan kendinden emin gözüküyordu.Turgut bitki çayını kokladı hemen sakinleşmek için.Ömer onun bu hareketine güldü.Alkışlayınca Leyla da katıldı ona.Ardından koro haline gelen alkışla Hakan'a yaklaştı Mine.Onun açtığı kolunun altına girdi.

"Şhht!Tamam lütfen durun!"

"Çok sevindim Mine abla!"

"Tebrik ederim Mine abla.Güzel bir haber alabildik sonunda."

"Onur bitir alkışı bitir!"

Mine'nin sessiz azarıyla gülerek sonlandırdı alkışını .Turgut hala çayı kokluyordu.Hakan çayı alıp arkadaşının gözlerine baktı ciddiyetle.Bu ciddiyet öbürlerinden oldukça farklıydı çünkü iki tarafta gülmemek için zor tutuyordu kendini.

"Sakin ol.Dünyanın sonu ya da kıyamet gelmedi."

"Tarih aldınız mı? Ev de tutmak lazım şimdi-"

"Turguta verir misin şu çayı Hakan."

"İsterseniz üstünüzü değiştirin hasta olacaksınız."

"Doğru.Ve lütfen bana bir kahve yapın."

"Tamam Mine abla ben hallederim."

Mine ve Hakan odalarına geçip üzerlerini değiştirdikten sonra bahçeye çıktılar.Mine Hakan'ın omuzlarına bıraktığı şalına sımsıkı sarıldı.Aylar önce Turgut'un omuzlarına bıraktığı şalla aynıydı.Şaşırdı. Bakışlarıyla onu takip ederek sordu.

"Bunun sende ne işi var?"

"O gün seçmiş gibi ayaklarıma dolanmıştı."

"E ben onu senden aldım ama."

"Bende senden aldım Turgut."

"Özel hayatın ihlali var yalnız burda Hakan hocam."

"Mine abla kahven."

"Teşekkür ederim canım."

Fincanı sıkıca kavrayıp o hoş kokuyu içine çekti.Ay ışığı altında banklarda oturuyorlardı.İhsan'ın sesini duyunca çevirdiler başlarını.Onlara eleştirir gibi sallamıştı başını. Bir isyan bayrağıydı bu.

"Herkes burada ama ben yokum..Uluçınar bitmiş!"

"Bizde daha yeni gelmiştik İhsan bey."

"Öyledir tabi Ömer hocam.Öyledir tabii.."

Vaveyla | Hakan&MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin