Hoş geldiniiiz. 🦋 Güzel yorumlarınız beni çok mutlu ediyor gerçekten. Bu bölüme de düşüncelerinizi bekliyorum. Hadi geçelim.
......
.....
Ne kadar orada durduklarını bilmiyorlardı. Sadece tek bir noktaya kilitledikleri odakları vardı. Mine. Saniyeler dakikaları,dakikalar saatleri kovalamıştı.. Ameliyatın üzerinden 22 saat geçmişti. Saat başı nöbetleşe başında duruyorlardı. Hakan en az nöbet tutan kişi olmuştu bu süreçte. İlk başlarda aksatmasa da sonradan onu öyle görmeye dayanamadığını fark edip nöbetini sürekli devrediyordu. Kimse ne olduğunu anlamasa da onun damarını attırmak istemediğinden sorgusuz sualsiz kabul ediyordu. Şimdi hep beraber o yatağın başında dururken bir karar vermeye çalışıyorlardı. Kalan son 2 saatte onlar için olabilecek tek güzel şey Mine'nin uyanmasıydı."Şimdiye uyanması gerekiyordu."
Leyla elini tutup öptü Mine'nin. Duygularına söz geçiremiyordu saatlerdir. Bugün profesyonellik yoktu.Ömer de diğer elinden tutuyordu. Ne bir hareketlilik vardı ne de umut belirtisi..
"24 saati doldurduğunda yapacağımız şeyi herkes biliyor. Kendinizi hazırlayın."
Hakan sözlerinin ardından sertçe yutkundu. Onlara her ne kadar sert konuşsa da canının acısını tüm iliklerinde hissediyordu. Turgut onun yanından Mineyi izliyordu. O esip gürleyen kadının şimdi savunmasızca yatması o kadar garipti ki. Daha dün geçtiği koridorlar bugün onca hastayı ağırlamasına rağmen o yokken bomboş gibiydi.Bir an önce kalkmasını diledi. Burada daha ne Mine kasırgaları kopacaktı..
Hakan bir cesaretle Ömer'in tuttuğu eli alıp kendi avucunun içerisine koydu. Leyla da çekilip Ömer'in yanına geçti. Herkes onlara bakıyordu şimdi. Hakan gözlüklerini çıkartıp kenara bıraktı.Bu onun birnevi kendini hazırlama şekliydi. Ne diyeceğini de pek bilmiyordu aslında.Daha önce hiçbir yakınını bu konumda görmemişti ki.En sonunda karar verdiğini düşünüp yalancı bir öksürükle boğazını temizledikten sonra sözlerine başladı.
"Son 2 saat. Ya sen kalkarsın ya da o kasırgayı senin için ben estirmek zorunda kalırım Mine."
Gülümsediler. O koridorların ünlü olayıydı Mine Kasırgası. O anlarda kırk kaplan gücünde olup bir Savcı misali hükmünü verirdi Mine. Zaman akarken ümitsizlik dalgası onları ele geçiriyordu.Acilde sanki her şeyden haberdar gibi sessizlikle arkadaş olmuştu.Herkes işinin başına dönüp kontrolü ele almıştı.Şuan yapabilecekleri tek şey beklemek ve çalışmaktı. Bazıları için hala ümit vardı çünkü..
Onur, Mine'nin yarım kalan işini hallediyordu.Düzene önem verir daima eşyaları yerine koymadan hastaneden çıkmazdı Mine.Bir anda ağlamaya başlayınca durdu Onur.Kendini bir yatağa bırakıp elleriyle yüzünü kapattı.Sevil yanına gelip oturdu.Babası için hastaneyi talan eden o kadın adına şimdi hiçbir şey yapamıyor oluşu onu suçlu hissettiriyordu.Leyla ve Ömer onları öyle görünce karşılarındaki yatağa oturdular.Ömer anılarına dalarken,Leyla ise Mineyi ararcasına gözlerini acilde gezdiriyordu.
"Çok garip.Hayat bu kadar basitmiş demek ki.Burda her ne kadar her gün hayatta kurtarsak en yakınının başına gelince daha çok işin içinde oluyorsun.Hayatımın en kötü günleri resmen.."
"Mine ablanın gücünü biliyoruz Leyla hocam.O hemen pes etmez.Etmez yani.."
Sona doğru sesi kısılarak bitmişti cümlesi Sevil'in.Son kalan 1.30 saat içindi tüm endişeleri.Ya olmazsa diye kendilerini yiyip bitiriyorlardı.Ömer kalkıp dolandı Acil'in içinde.Tam ortada durunca Mine'nin dedikleri geldi aklına.
"Leyla seninle çarşaf mı katlamak istedi?"
"Evet.Yetiştiremeyecek herhalde.Başında böyle bir hoca olunca normal."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla | Hakan&Mine
Fiksi PenggemarYıllardır küllenen aşkın izleri onları bir arada tutan şeydi. Yürüdükleri yollar,aynı koridorlar bitmemiş duygular. Hikayeye bir de böyle bakalım..