Heeerkesee selammllaar 🔆 Hoş geldiniiizz. Yorumlarınız için teşekkür ederim hepsi ilaç gibi geliyor. Yazan herkese çok teşekkürler.
Hazırsaaaakk geçelliim. 👉
...........
Duyduğu teklifin ardından Mine'nin gözlerine baktı Hakan. Ciddi görünüyordu oldukça. O da gitmek istemiyordu her ne kadar belli etmese de. Cevap vermeden yanına uzandığında Mine başını onun göğsüne koydu. Bebeği kucağına alıp kendi göğsüne yatırdı. Hakan kollarıyla ikisini de sardıktan sonra gözlerini kapadı. İşte huzur bu..
Mine'nin nefes alışverişleri çok kısa sürede düzenli bir hal almıştı. Kucağında uyuyan iki dünya güzelini izledi Hakan. Hiç bitmesin istedi, tek bir an durdurabilse o kesinlikle şu an olurdu. Çok hareket etmeden cebinden telefonunu çıkardı. Ayın ışığıyla aydınlanan odada üçünün fotoğrafını çekti. Ekrana bakıp gülümsedi.
Bir süre daha oturdu Hakan. Ardından o da uykuya yenik düşmüştü.
Sabah ilk uyanan yine Hakandı. Evli oldukları dönemde evde ayak sesleri yankılanan ilk kişi o zamanda hep o olurdu. Oldukları konuma baktı. Mine,mine,Hakan şeklinde dizilmişlerdi yatakta. Ortalarındaki bebeğin ona bakan gözlerine çevirdi kendi bakışlarını. Yüzünde bir gariplik seziyordu. Sanki ağlamak üzereydi diyecekken minik bir inilti çıktı."Hayır,şşş.."
Fısıltıyla ona sesleniyordu ama işe yaramayacak gibi duruyordu. Hemen onu kucağına alıp Mine gibi tutmaya çalıştı. Mırıldanmalar duyuyordu ki bu olumluydu. En azından ağlama evresi geride kalmıştı.
"Aferin sana..İşte böyle. Hemen ağlama. O ne öyle? Biraz dayanıklı ol."
"O daha küçücük.."
Arkadan gelen uykulu sese döndü. Mine tek gözü açık yatakta gerinirken Hakan onu izledi. Sabahları güneşle aydınlanan yeşilleri her zamanki gibi muhteşem gözüküyordu.
"Yemek yemesi lazım. Ben mamasını hazırlayacağım. Senin görevin hala devam ediyor."
"Çabuk ol. Bu kız beni sevmiyor olabilir."
"Bakışlarını azıcık yumuşatsan? Ona gerginlik veriyorsun. Di mi benim bebeğim?"
Karşılığında aldığı gülücükle nispet yaparcasına Hakan'a baktı. Biberonu alıp su ısıtmaya giderken onların seslerini duyuyordu.
"Ah tükürdü! Mine tükürüyo!"
"Hakaan! Bebek bu tükürür tabiki ona engel olamaz o!"
"Fışkıye gibi sulama yapmasına ne gerek var?"
Mine dayanayıp bir kahkaha atınca Hakan da ona eşlik etti. Beraber onu yedirirken minik kız Hakan'ın baş parmağını sımsıkı tutmuştu. Mineyle göz göze geldiler. İkisinin de aklından geçenler aynıydı kelimelere dökülmese de. Bizim bebeğimiz ölemez ki!
"Sen iyisin değil mi Mine?"
"İyiyim. Korkulacak bir şey yok."
"Senin için endişelendiğimizi bil-"
"Biliyorum Hakan ama biraz da sakin olmayı deneseniz? Beni ayakta gördüğünüz an hepiniz çıldırıyorsunuz. Bırakın beni rahat hareket edeyim."
Biberondaki süt bitince bebeği göğsüne yatırıp hafifçe sırtına vurmaya başladı. Gazını çıkartmak için yapılan bu harekete karşılık bir tepki gelmemişti henüz. Bir "gık" sesi için dünyaları verebilirlerdi.
"Hadi güzelim hadi.."
Bir beş dakila kadar daha dolandı odanın içinde. En sonunda gık sesini duyunca gülerek öptü onu. Bu bir zaferdi. Yeniden Hakan'a uzatınca Hakan ellerini kaldırmadı.
"Hakan hadi ama! Giyinmem lazım Acile gideceğiz hadi!"
"Acile mi? Sen Mineye bakmıyor musun?"
"Ben onun için çözüm buldum. Sen merak etme. Şimdi tutta giyineyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla | Hakan&Mine
FanfictionYıllardır küllenen aşkın izleri onları bir arada tutan şeydi. Yürüdükleri yollar,aynı koridorlar bitmemiş duygular. Hikayeye bir de böyle bakalım..