Hoş geldiniiizz.🦋 Yorumlarınız için teşekkür ederim. Hepsi çok kıymetli. Bu bölümde satır aralarına ve genele yorum bırakmayı unutmayın.💙
.........
Koşturmayla geçerdi günlerin çoğu. Yediğiniz yemeğin tadını alamaz,hayatı kaçırıyormuşsunuz gibi gelirdi bazen. Hüznün ayak sesleri,neşenin gülüşlerine karışırdı.
Mine elindeki çiçeklerle içeri girdiğinde Sevil'e gülümseyerek çiçekleri uzattı."Bunları bahçeden topladım çok güzel değiller mi? Hadi bir suya koyda canlı kalsınlar."
"Hemen Mine abla."
Acilin kapısından girince orda olduğunu fark ettirmek için ellerini çarptı. Herkes ona döndüğünde en pozitif enersiniyle gülümsedi.
"Bugün güzel bir gün."
Gördüğü ilk yatağın yanına gidip örtüsünü düzeltti.
"Hava güneşli ve sıcacık."
Ortada duran ultrasonu çekip yerine koydu. Hepsi şaşkınlıkla onu izliyordu.
"Hastalarımızı da kurtaracağız."
Onur fark ettirmeden Leyla'nın yanına yaklaşıp kulağına fısıldadı.
"Mine abla biraz fazla mı pozitif?"
"S-sanki bir tık."
"Hadi bakalım. İşinize dönün. Dedikodu yapmak yok."
Kendi odasına doğru yol alırken herkes birbiriyle bakışıp işine döndü. Bugün cuma olmadığından ortalık dingindi. Birkaç mide bulantısı vakası harici pek bir şey yoktu. Şu an gündemi sarsan salgın hastalık Uluçınara da uğramıştı.Herkes dikkatle hallediyordu işini.Hakan,Erol Beyi dün gece kötüleşince yoğun bakıma almak zorunda kalmıştı.O halde ameliyat yapamazdı fakat şu an her şey normaldi.Ameliyat ekibi;Mine,Turgut,Leyla ve Ömerden oluşuyordu.Herkes bu anı beklediğinden kimsenin geri dönüş şansı veya ihtimali bulunmuyordu.
"Turgut her şey hazır olsun.Kararı verdiğimiz an direkt ameliyata almak zorundayız.O zaman,zaman kaybedemeyiz."
"Sen merak etme.Hepsi kontrolüm altında."
"Mineye de haber ver.Çocukları toparlasın.Ha bir de o danışmadaki çiçekler ne? Bütün giriş paptya gül karmakarışık bir şey kokuyor."
"Mine toplamış.Sevilden de suya koymasını rica etmiş.Bugün fazla enerjik olduğunu söylüyorlar."
"İyi ameliyat için aklı başında bir yardımcı her zaman iyidir."
...........
Herkes ameliyathanenin önünde içeri girmeyi hazır şekilde bekliyordu Erol bey için.Hakan ekibini süzerek yanlış karar vermediğine emin bir şekilde içeri girdi.Arkasından hepsi yerlerini aldı.Bir düzene ayak uydurarak yaptıkları hamlelerle adım adım ilerliyor,sessizliklerini koruyorlardı.İhsan kapıda belirince Hakan birkaç saniye ona baktı."Noluyo İhsan!"
"Hakan Mustafa Sancak aradı.Erol beyi sordu.Buraya geliyormuş."
"Bisturi."
Mine adı duyduğu gibi tüm vücudu elektrik almışçasına titredi.Gözlerini kapatıp açtı birkaç kere.
"Mine bisturi!"
Titreyen elleriyle bisturiyi uzatırken Hakan onun eline dokunup sıktı.Bu ona güven vermek içindi.İkisi de biliyordu ki bu patavatsız adamın şahit oldukları günlerce konuşulacak dedikodular demekti,boş yere dert demekti,can yakabilecek sıkıntılar demekti.Turgut bu adı anımsıyordu bir yerlerden.Mineye döndüğü gibi onun bakışlarından kim olduğunu anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla | Hakan&Mine
Fiksi PenggemarYıllardır küllenen aşkın izleri onları bir arada tutan şeydi. Yürüdükleri yollar,aynı koridorlar bitmemiş duygular. Hikayeye bir de böyle bakalım..