MİNE

500 25 70
                                    

Herkese selam. Önceki bölüm yazarken sinirlendiğim ama bu bölüm üstesinden geleceğimiz anlar olacak. Yorum yapmayı unutmayın. Haddiii geçelim.🦋💙
.
.
.
Yağmur tüm gece içini boşaltıp derdini anltırcasına yağmaya devam etmişti. Mine o sağanaktan Turgut olmasa vazgeçmeyecek oturmaya devam edecekti fakat arkadaşı onu bulduğunda soğuktan titreyen bedenine koca bir battaniye sarmıştı. Mineyi lojmana götürdükten sonra Leylaya emanet ederek çıkmıştı odadan.
Sıcacık bir duş ve güzel bie uykunun ardından güneş ışığının gözlerini acıtmasıyla uyandı Mine. Üzerindeki örtüyü başına kadar çekti. Bu havada bu kadar üşümenin normal olmadığını biliyordu ki bu da demekti hastalanıyordu. Hareket ettiğinde kemiklerinin acıdığını hissetti.

"Şaka mı ama.."

Sesini duyunca birkaç kez öksürdü. Her şey üst üste gelmek zorundamıydı nidalarıyla yataktan zorda olsa kalkıp elini yüzünü yıkadı ama adım atacak hali yoktu. Önlüğünü giyip saçlarını topladıktan sonra hastaneye girdiğinde girişte Hakan'ı gördü. Hakan onun yanından geçmesine izin vermeden durdurdu. Mine'nin kızarmış yanaklarına bakıp elini alnına götürünce anında geri çekti.

"Yanıyorsun sen. Hemen Acile geç."

"İyiyim ben."

"Saçmalama! Havale geçirsen geçirirsin bu ateşle. Mine sen dün yağmurda mı oturdun?"

"Bırakıp giden sensin. Düşün bakalım. Belki cevabı bulursun."

"Leyla. Mine hemşirene en güçlü ateş düşürücüden yap. Kendisi biraz sonra havale geçirecek yoksa."

"Mine abla iyi misin?"

"İyiyim."

"Bu iyi halin mi bu ses ne?"

Hakan,Mineye bak gördün mü der gibi bakıp danışmadaki dosyaları imzalamaya geri döndü. Leyla,Mine'ye bir ateş düşürücü yaptıktan sonra yanına oturdu.

"Salgın da var bu aralar. Sana da bulaştı sanırım."

"Hayır Leylacım. Sevgili Mine hemşire dün yağmurun altında sırılsıklam oldu. Biraz daha almasam onu zatürre olarak uyanacaktı sabaha."

"Mine abla Turgut hocanın dedikleri doğru mu?"

"Zaman geçmiş anlamadım. Yani bilerek olarak bir şey değil."

"Tabi canım. Asla."

"Turgut!"

"Kaç derece ateşi Leyla?"

"39.5"

"Ah Mine! Onur bir bak."

"Buyrun hocam."

"Mine hanıma en kötü bitkileri karıştır. Bie ıhlamur hazırla. Lezzetli de yapma sakın. Cezasını çeksin. Artık neyin burnunu kulağını koyarsın bilmem ama hızlı ol."

"Tabi hocam. 10 dakikaya geldim."

"Kötüyse içmem ki. Ayrıca neyin intikamı bu?"

"Bu sana ders olsun. Öyle durmazsın bir daha yağmurların altında."

Turgut odasına geçerken Leyla da hastalara bakmaya dönünce serumum verdiği ağırlıkla gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı Mine. Üzerine örtüyü örtüp sadece gözlerini açık bırakacak şekilde ayarladı. Cenin pozisyonuna geçip ellerini yastığın altına koydu. Çok üşüyordu.

"Mine örtünmemen lazım."

Hakan'ın sesini duysada o ağırlıkla cevap veremedi. Hakan onun bu haline bakıp yalnız bırakmak istemeyince bir sandalye çekip sedyenin yanına oturmadan önce perdelerin birini de kapattı.

Vaveyla | Hakan&MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin