HABER

377 32 113
                                    

Herkese iyi bayramlar.Yeni bölüme hhooş geell diii niiiz.Bayram seyran dinlemeden tam gaz devam ediyoruz.Yorum yapmayı unutmayın. Aslında vakti akşamdı ama dayanamadım..Hadi geçeliiim.. 🦋💙
.........
Kahkahalar dolduruyordu her bir köşeyi,her bir anı...Yaşanan ne varsa anlatılıyor,sanki çok uzaklaşmışçasına o telaş yeniden yaşanıyordu. Mine ona uzatılan içkiden bir yudum alıp başını Hakan'ın omzuna yaslayarak dinliyordu Leyla'nın anlattıklarını. Nasıl hazırlandıklarını, Hakan'ın gizli heyecanını söylüyordu. O ben değildim der gibi başını salladı Hakan. Güldü Mine onun bu hareketlerine.
Bir anda atılan çığlıkla irkildi Mine. Masadaki herkes nereden geldiğini anlamak için sağa sola bakıyordu.

"BOMBA!"

Bir kadının çığlıydı bu. Bomba diye bağırıyordu çevreye. Hakan oturduğu yerden kalkıp kadının yanına gitti. Ne demeye çalıştığını anlamak istiyordu.

"Bomba.. Biri bomba koymuş."

"Ya şaka mı bu! Biz bela makinesimiyiz ya!"

"Hakan gidelim.Gidelim lütfen."

"Mine sen herkesi topla çıkın buradan."

"Sen?"

"Ben de herkesi çıkardıktan sonra çıkacağım tamam mı?"

"Hayır hayır olmaz. Herkese anons edelim herkes kendi çıksın. Hakan nolur.."

"Mine bakma öyle.."

"Ya biz yeni evlendik! Seni bu kadar erken kaybetmek istemiyorum anlamıyor musun!"

"Şşht..Tamam.Tamam sakin ol."

"Vakit kaybediyoruz burada! Hakan hadi!"

"Sen arka taraftaki herkese söyle. Ben burayı halledeceğim tamam mı? Sonra arabanın önünde buluşalım."

"Dikkat et."

"Sende.."

Ayrılmadan önce öptüler birbirlerini. Mine onun sakallarına dokunup son bir kez daha öptü. Arkaya doğru koşarken kapıdaki silüetle olduğu yerde kaldı.

Biri onları izliyordu..

Çocukları,kadın ve adamları dışarı yollarken Hakan'ın arka taraftan bağıran sesini duyuyordu. Yangın merdivenine yöneldi Mine. Kapıyı itmeye çalıştı ama kilitliydi..
Hakan herkesi çıkardıktan sonra arabaların önüne geldi. Mekandan uzaktalardı. Tek tek hepsinin içine baktı. Görmek istediği kişi orada yoktu.

"Mine nerde!"

"Seninle değil miydi?"

"Buraya gelmes-"

Dediği anda duydukları patlama sesiyle hepsi kollarını kendilerine siper ederken Hakan hareketsizce duruyordu. Gözlerinden birer damla yaş firar etti. Bir ürperti geçti bedeninden. İçini saran korkuya engel olamıyordu ayrıca. Geriye gitti adımları. Düşmemek için Turgut'a tutundu.

"Mine..."
..........
2 gün sonra;
Suladı çiçekleri her sabah olduğu gibi.. O gittiğinden beri güneş ne zaman doğsa o camın önündeydi. 5 senedir baktığı çiçeğine gidiyor,onunla sohbet ediyor ve kendini yeni bir güne hazırlıyordu. Taşıdığı yükler ağır geliyordu ona,zorluyordu zaman zaman ama atlatacaktı. Geçecekti bütün acılar.
Toprağa dokundu eliyle. O günkü toprağa benzemiyordu bu. Çok daha hafifti sanki. Çok daha acısız mı demeliydi ya da? Kapının eşiğine gelen Turgut çiçeği sulamasını bekledi.

"Hakan..Günaydın."

"Günaydın Turgut."

"Bir hastamız var. 32 yaşında erkek. Kalp çarpıntısıyla gelmiş."

Vaveyla | Hakan&MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin