HOŞ GELDİM

413 31 23
                                    

Herkese selaaam. Sınavdan çıktığım gibi geldim.Lütfen Yorumlarınızı esirgemeyin. Hepinizi kucaklıyorum. İyi okumalar. Hadddi geçelliim.🐞❤️
.........
.......
.....
Ambulansın sirenleri Uluçınarın bahçesini doldururken Hakan yattığı sedyeden doğruldu. İki görevli ve Turgut onu tutmaya çalışsalar da çok başarılı olamıyorlardı. Ağzındaki oksijen maskesini çıkarıp kalkmaya her çalıştığında Turgut onu geri yatırıyordu. Mineyi görmek istediğini biliyordu. Ama şu an bu mümkün değildi. Ciğerlerine fazlasıyla gaz dolduğundan tedaviye götürülmüştü. Son gördüğü görüntüyü aklından silemiyordu Hakan. Mine'nin sedyeden sarkan elini unutamıyordu.

"Öhhöö öhhöö..Turgut Mine.."

"Kardeşim tak şunu! Mine tedavi ediliyor. Düzgün durmazsan seni şikayet edeceğim. Bir sakin ol!"

"Onu o halde gören sen değildin!"

"Ama tek sen de değilsin! Hepimiz o korkuyu yeterince yaşadık! "

Hakan susup maskesini taktı. Laleyi kucağında Mineyle görünce gülümsedi. Onlara el sallayınca Lale yanlarına ilerledi.

"Mine nasıl?"

"İyi olacak.."

"Benim yüzümden. Ona bebeğimi almasını söylemeseydim yukarı çıkmayacaktı."

Turgut onun sırtını sıvazladı. Küçük kızın saçlarının arasına da uzun uzun öpücük kondurdu.

"Senin suçun değil Lale. Bu yangın bir arızadan da kaynaklanmadı.Mine'nin orada olmasını istemeyen biri yaptı bunu.Senin kızını hesap edemeden.Yani her halükarda olacaktı."

"Mineye yapılanların nedeni ne? Niye bu kadar fazla olay oluyor?"

"Hayatta her zaman başarısı olan insanlar kıskanılır.Mine mesleğinde hem çok başarılı hem de çok seviliyor.Bu yüzden ona karşı kocaman bir çekememezlik var.Onu düşürmek,kötü göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar ama başaramazlar.Çünkü biz buradayız.Onunlayız.Yanındayız."

"Artık bizde varız.."

"Tabi ki.Mine bu miniğin resmini nereye gitse yanında götürüyor.Ama sanırım yenisine ihtiyacı olacak.Yangın malum.."

"Biz çok daha güzelini ona hediye etmek için harekete geçelim o zaman.Annecim,Mine ablan için hediye almaya gidiyoruuz."

Lale kızıyla oradan uzaklaşırken Hakan onları izledi.Kendi bebeğinin acısını yeniden kalbinin derinliklerinde hissederken onu kaybetmenin ani şokunu da unutamıyordu.Bir anda hayatına giren o küçük varlığın geldiğii gibi gitmesini kaldıramıyordu.Şimdi de o anlardan birindeydi.Neden? Niye? Niçin? Mine'nin çığlıklarını işitti o an..Bebeği için haykırmasını,acile gelen her bebeğin ardından ağlamasını,yemeden içmeden kesilmesini unutamıyordu.Aklına gelen anıyla kapadı gözlerini.O anın ağırlığı altında eziliyordu şimdi.

"Bebeğim...BEBEĞİM! BEBEĞİMİ GETİRİN BANA! ÖLEMEZ HAKAN! O BİZİM BEBEĞİMİZ! BİZİM BEBEĞİMİZ ÖLEMEZ Kİ! ÖLEMEZ!"

"Mine,şşşhhh...Mine sakin ol.Nolur.Bak atlatacağız.Beraber geçireceğiz sana söz veriyorum bitecek.Her şeyi atlatacağız."

Mine başını sallayarak onun kollarından kurtulmaya çalışıyordu.Zordu o güçlü kolların arasından kurtulmak ama vazgeçmiyordu da.Turgut kollarını tutmaya çalıştıkça daha da hırçınlaşıyordu.Hakan başıyla bırakmasını işaret edince Turgut geri çekildi.

"Ben daha onu kucağıma alamadım ki..O ölmeyi hak etmedi.Benim yüzümden.Başaramadım.Anlayamadım onu.Hissedemedim ki..BEN BECEREMEDİM!"

Vaveyla | Hakan&MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin