Herkese selam. 🦋 Bölüme hoş gel di niiiizzzz!!! 🪄 Yorumlarınızı atmayı sakıın unutmayııın. Gören herkesin yazmasını rica ediyorum. Hadi geçelim.🦋
..........
Hayata karşı savaş bitmediği gibi hayatınıza aldığınız insanlara karşı verdiğiniz güçte bitmez. Savaştıkça bir yenisi eklenir,bitti dersiniz bir yenisi daha gelir..
Mine de ne zaman bittiğini düşünse hep bir yenisiyle karşılaşıyordu. Araba kapısını çarpıp içeri girdiğinden beri kimseyle konuşmamıştı. Dili savaşmak istiyordu peki ya gücü? Buna yetecek miydi?
Son zamanlarda yaşanan şeyleri normal insanlar belki hayatında bile görmezken Mine bıçaklandığı günden beri başına gelenleri düşününce bunalıyordu. Başını sallayıp düşünceleri savmaya çalışarak odasının camını açtı. Biraz temiz hava iyi gelecekti ona."Offf...Ne yapacağım ben!"
"Ben sana söyleyeyim. Savaşacaksın."
Korkuyla arkasını döndü. Turgut 10 saniyede nasıl gelip koltuğa yerleşmişti anlamasa da karşısına geçti. Başını ellerinin arasına alıp yeşil gözleriyle arkadaşına baktı.
"Hadi ama Mine..Bu ne ki? Biz neleri atlattık.."
"Tabi tabi..Ölümden döndüm,etmediğimiz kavga girişmediğimiz olay kalmadı. Farkında mısım bilmem ama normal bir hayat sürmüyoruz. Her gün olay mı olur arkadaş! Birazcık otursak,kafamızı dinlesek. Tamam ya diyorum bu sefer bitti. Hoop biter mi! Bir tane daha!"
"Haklısın ne diyim Minecim. Başımızdakilerden hep bunlar."
"Bir bıraksınlar ya yakamı,yakamızı. Tutturmuşlar gel de burada Başhemşire ol. Aklınız neredeydi aklınız?!"
"Baharı yollamış bir de bak sen."
"Aa bak ben onu unuttum. Onsuz olur mu! Bülentle Berki de yollasın ki Gümüşok'a özel de bir kat veririz. Tabelaya da "Gümüşoklular." Yazdırdık mı mis!"
Turgut gülerek arkasına yaslandı. Sevil elinde tepsiyle içeri girince Turgut başıyla bardakları işaret etti. Odayı saran Melisa çayı kokusuna karşılık gözlerini kapadı Mine.
"Sevil...Tam zamanında yetiştin."
"Turgut hocam ben girdikten 10 dakika sonra getir. O zaman etki eder demişti."
"Bak sen!"
Bardağını alıp ilk yudumunu içtikten sonra gülümsedi. Bu sinirlerini gevşettiği anlamına geliyordu.
"Aferin bana ya. Sevilcim teşekkürler. İşine dönebilirsin."
"Afiyet olsun hocam."
Sevil çıkarken Hakan girdi içeri. Turgut için en keyifli vakit gelmişti. Yerine iyice yerleşip ikisini izkemeye koyuldu.
"Ne içiyorsunuz?"
"Melisa. Sana da yaptıralım mı?"
"Gerek yok."
Mine'nin elindeli bardağı kapıp bir yudum aldıktan sonra ona geri uzattı. Yudumunu yutarken yüzünü buruşturdu.
"Şu bitki çaylarına uyuz oluyorum."
"Laflarıma dikkat et Hakan hoca. Onlar benim evlatlarım."
"Mine. Erol beyi arıyorsun ve kesin bir dille tekrardan reddediyorsun."
"Hakan kaçıncıya söylüyorum."
"Yalçına bak sen ya. Sünnet çocuğu komvoyu yapmış resmen."
Hakanın dediğinden sonra Mine bardağı bırakıp öksürmeye başlayınca Hakan da gülmeye başladı. Turgut kahkahasını tutamamıştı. Mine Hakan'a dönüp oturduğu yerden eğilip ona yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla | Hakan&Mine
FanfictionYıllardır küllenen aşkın izleri onları bir arada tutan şeydi. Yürüdükleri yollar,aynı koridorlar bitmemiş duygular. Hikayeye bir de böyle bakalım..