Önceki bölümün son sahnesiyle beraber hepimiz bir rüyalar alemine daldık. Şimdi ise biraz gerçek dünyaya dönme vakti. Yorum yapmayı unutmayalım. Hazırsak Uluçınar×Gümüşok savaşı başlasın! 🔥
..........
Gecenin sessizliğinde yan yana yürürlerken az önce yaşadıkları anın izlerini hatırlıyorlardı her bir adımda. Yıllar sonra gelen bu kıymetli öpücük ikisi içinde bambaşka şeyler yaşatmıştı. Hastaneye kadar hiçbir şey söylemeden yürüdüler. Lojmanın önünde durduklarında ilk kez göz göze geldiler. Hakan bir kez daha yaklaştı ona. Kollarının arasına alıp sımsıkı sarıldı."İyi geceler.."
Mine gülümsedi.
"İyi geceler.."
Odasının kapısını kapatıp sırtını kapıya yasladı. Elini dudağının üzerine getirip gözlerini kapattı. O anları düşünerek yalpalayarak yatağına uzandı. Ne zaman böyle mutlu hissetmişti? Ne zaman alınmıştı tüm yükler omuzundan?
Camın önüne geçip perdesini açtı. Ay ışığını izledi bir süre. Geceleri severdi Mine. Gözü karşı cama takıldı. Çok geçmeden oranında perdesi açıldı. Hakan karşısında duruyordu. Güldüler birbirlerine.."Alo Hakan. Geldim dedin kapıyı açtım neredesin?"
Hakan hızlıca küçük bir taş bulup Mine'nin camına attı. Mine korkuyla sıçrayıp cama yaklaştı. Hakan elinde bir gitarla camının altında duruyordu. Telefonu kapatıp mermere koyduktan sonra seslendi sevgilisine.
"Gece gece ne işin var burada! Deli misin sen!"
"Sana serenat yapacağım Mine.."
"Hakan sen sarhoş musun?"
"Şşşhhtt! Dinle!
Gitara koyduğu elleri yavaş yavaş melodileri ortaya çıkarırken o ise odaklanmış ve şarkıya başlamıştı. Her söylediği mısrayı aşkla dinledi Mine. Bir ara gözlerini kapatıp eşlikte etmişti ona. Bittiğinde dayanamayıp alkışladı onu avuçları acıyana kadar. Hakan dizlerinin üstüne düşünce kahkahasını tutamadı.
"Hadi yukarı gel. Üşüyeceksin.."
Herkes teker teker yemekten dönüyordu şimdi. Turgut lojmanların önüne geldiğinde Mine'nin camına baktı. Onun karşıua bakıp güldüğünü görünce bu sefer o tarafa döndü. Hakanı da görünce içten bir,
"AALLLLAAHH!"
Diye bağırınca Mine yerinde sıçrayıp aşağıya baktı. Turgut'a yakalanınca perdesini kapadı ama çok geç kalmıştı. Turgut'un ona işaret parmağını sallayıp güldüğünü perdenin arkasından da görebiliyordu. Kapı tıklanınca kalktı yataktan. Gelen Leylaydı. İçeri davet edip ikisine de bir çay koydu.
"Ne olacak şimdi Mine abla?"
"Gitmeyeceğim tabi ki. İstediklerini yapabilirler."
"Hakkında soruşturma başlatırlarsa?"
"Olsun. Başlatsınlar. Bir şeyden korkum yok benim. Yıllar öncesinde bir karar ve aldım şimdi buradayım. Buradan da gitmem."
Bir süre sessizce oturdular. Leyla çantasından bir toka çıkarıp saçlarını topladı. Mine'nin aklndaki soru işaretlerini yüzünden bile okuyabiliyordu.
"Düşünüyorsun değil mi?"
"Eh biraz..İster istemez aklıma geliyor ve şu soruyu soruyorum. Neden ben? Niye şimdi? Ve neden Gümüşok?"
"Ortalığı karıştırmak için harika bir hamle çünkü. Arzu gıcığı sana kafayı takmış durumda. Mustafa beyin amacını bile anlamadım. Yalçın hoca.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla | Hakan&Mine
FanficYıllardır küllenen aşkın izleri onları bir arada tutan şeydi. Yürüdükleri yollar,aynı koridorlar bitmemiş duygular. Hikayeye bir de böyle bakalım..