Acı inlemeler, kendini bilmez haykırışlar, koridorlarda koşuşturan şifacılar ve hemşireler adamın sessizce gelip gitmesine yıllar içinde alışmıştı.
Doktor, kadının kontrollerini yapmış notlarını inceleyerek odadan çıkarken adam bir anda karşısında bitmişti.
"Bay Snape? Sizi daha önce bekliyorduk."
"Sizinle sohbet edecek vaktim yok. Bana sadece durumu nasıl onu söyleyin."
"Yıllardır olduğu gibi stabil. Farklı bir durum var, küçük bir şey."
"Ne? Kötü bir şey yok değil mi?"
"Biliyorsunuz ki yıllar içinde sadece size tepki verdi ve sizin uzun süredir olmayışınız onu nasıl desem -"
"Anladım! İyi akşamlar." Şifacıyı umursamadan yanından geçip odaya girdi ve mahremiyet için kapıyı kapattı.
Yatağın yanına her gelişinde oturduğu koltuğu çekti, yerleşti, beyaz örtülerin üstünde duran hareketsiz eli avuçları arasına alıp uzun soluklu bir buse kondurdu.
"Üzgünüm, geciktim birtanem. Gelmiyorum diye vücudun iksirleri reddediyormuş bunu bize yapma. Biliyorsun neden geç kaldığımı... O geldi."
Sonlara doğru adamın sesi çatallaştı. Odadaki mumlar titrerken kadının avuç içine burnunu bastırdı.
"Gözleri.... Ahh yıllardır göremediğim o zümrütlerin bugün karşımdaydı! Slytherin olmayı reddedip gryffindor masasına oturduğundaki gülümsemesi hiç aklımdan çıkmıyor. Sana benziyor. Gülüşü, bakışı, çatalı tutuşu, utanınca dudaklarını ısırarak kıpkırmızı kesilmesi. Halini bir görseydin o kadar şaşkındı ki. Sudan çıkmış balığa benziyordu. Etrafında ki insanların onu tanımasını kolayca kabullenmiş gibi görünse de çekiniyor. Yalnız olmaktan, ait olduğu dünyaya dair hiçbir şey bilmemekten.
Benim elimden hiçbir şey gelmiyor. Ona diğer öğrencilere davrandığım gibi davranmam gerekiyor, hatta daha gaddar olmalıyım.
Gözlerini açsan, kaşlarını kaldırarak 'SEVERUS ÇOCUĞA YÜKLENME' diye çıkışsan.
İki ayda, on iki yılda yorulduğumdan daha çok yoruldum. Yabancı olmak, düşman olmak. Bunlar benim için kolay şeyler. Biliyorsun ya bunu çok kolay başarırım. Ama bir gün sen kalkıp gelirsen, tüm sakladıklarım ortaya dökülürse o zaman ne yaparım bilmiyorum.
B-ben kafanı ağrıttım yine. Offf - derin bir nefes aldı, buğulanan gözlerini sildi ve ayağa kalktı - gitmem gerek. Hogwarts artık sadece bir okul değil. Karanlık Lord'un en büyük düşmanını yetiştiren bir yer.
İyi uykular... Yine geleceğim."
Adam koltuğu aldığı yere geri gönderip kadının alnına dudaklarını bastırdı.
"İyi geceler ufaklık."
Hastaneyi terk etti, kalbini ve ruhunu yenilemiş bir şekilde zindanlarına döndü.
❄️❄️❄️
8 Ay sonra
İlk quidditch maçı, Harry'nin gece gezmeleri, felsefe taşının korunması, gecenin bir yarısı orman cezası, tek boynuzlu atlar, troller, pelerininin yanması, Quirrell derken son birkaç ay hatta koca bir eğitim dönemi adama zehir gibi gelmişti.
O yorgun, her bir yanı ağrıyan vücudunu pijamaları içinde yatağa teslim ederken Potter okulu kurtarma peşindeydi.
Yanında en yakın iki arkadaşıyla profesörlerin akıllıca hazırladığı engelleri geçip felsefe taşını çalmaya çalışan adamın - onlara göre Snape'in - peşinden gidiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE
FanficOğlumun en yakın düşmanı ben miyim? *Severitus Hikayesi* *Bu bir hayran kurgudur. Harry Potter J. K Rowlinge aittir.