İmkansızlar Ekibi

448 34 502
                                    

"Ne kadar teknik arıza başlığı altında açıklarlarsa da olayı, Profesör McGonagall'ın odasındaki güç patlamasının annemle ilgili olduğunu biliyoruz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne kadar teknik arıza başlığı altında açıklarlarsa da olayı, Profesör McGonagall'ın odasındaki güç patlamasının annemle ilgili olduğunu biliyoruz." dedi Helen, bir araya gelmesi bile tuhaf olan ekibine bakarken.

"Şimdi söyle Harry Potter benim bilmediğim ne biliyorsun?" deyip dizlerinin üzerindeki gazeteyi koltukların ortasında kalan sehpaya fırlattı. 

"Öncelikle sakin olmalısın ablacım. Ayrıca bize yardımı dokunacak insanlar derken bu kadar tuhaf bir grup olacağımızı hiç düşünmemiştim." dedi karşısındaki koltukta oturan Draco Malfoy ve Pansy Parkinson'a bakarak. "O ne alaka?"

"Ben davet ettim Potter. İtirazın mı var? Eğer öyleyse bende sana şunu sorabilirim bu kızıl cadının ne işi var burada?" 

Harry çaprazındaki koltukta oturan Ginny'e kısa bir bakış atıp "Aramızda romantik birileri de olmalıydı. Hem Ginny benim ailemden biri sana ne!" 

"Yeter! O niye burada, bu niye şurada tartışmanız bittiyse asıl konuya dönebilir miyiz?"

İki genç adam birbirlerine burun kıvırarak her zaman ortak nokta da buluşmalarını sağlayan cadıya döndüler. Helen Snape.

"Güzel. Öncelikle Pansy benimde arkadaşım. Bir sorun yok Harry, güvenebilirsin. İkincisi Ginny'nin burada olması seni niye rahatsız etti Draco? En çok sen sevinirsin diye düşünmüştük." dedi, imalı bakışlarıyla vaftiz kardeşine göz kırpıp. 

"Öhöm öhöm! Ne alakası var? Bana ne kızıl cadıdan!"

"Benim bir adım var sarı kafa."

"Ciddi misin? Benimde bir adım var kızıl cadı." 

Pansy kakülünü düzelterek derin bir nefes aldı. Daha beş dakika bile olmamıştı ve kavga eden kişiler dışında muhabbet hep aynıydı. "YETER! Buraya sizin kavganızı dinlemeye gelmedim. Draco bana bir söz verdin. Bunun için buradayım. Hadi şu sorunu çözelim ve bir daha birbirimizin yüzünü görmeyelim lütfen."

"Ne kadar bu cadıya hak vermek istemesem de doğru söylüyor." dedi Harry ondan beklenmeyen bir olgunlukla. Masadaki gazeteyi alıp yazılanları tekrar okudu. 

"Kim ne derse desin ben buna inanmıyorum öncelikle. Ama ortada bir gerçek var ki annemle Snape arasındaki sorun çığ gibi büyüyor, biz küçülmesini beklerken." Harry'nin anne demesine şaşıran Pansy Draco'nun kulağına eğilirken kızıl cadının yeşilleri oğlanın yüzünü okşayan siyah saçları yolmak istiyordu. Bir türlü itiraf edemedikleri olmayan ilişkileri yakında onu katil edecekti. 

Birbirlerinden nefret mi ediyorlardı? Kesinlikle.

Onu başka kızlarla sohbet ederken görünce kıskanıyor muydu? Evet.

Onunla çıkar mıydı? Asla! 

Dikkatini dağıtan düşüncelerle alnını ovuşturarak Harry'nin elinden gazeteyi alıp ihanet satırlarını tekrar tekrar okudu içinden. 

SAUDADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin