Sıcak su, banyo tuzu ve bir fincan papatya çayı..
Snape Çiftliğinde huzurun başlangıcıydı.
Sakinlerinin her biri bunun gerçek bir sihir olduğunu zamanla keşfetmişti.
Huzuru uzakta aramamak. Bunun içinse gereken sihirli sözcükler: Huzuru uzakta arama. Annabel Potter'ın yaşama mottosu buydu işte.
Sabahın erken saatlerinde baş ucundaki komodinde bulduğu günaydın hediyeleri de başlangıç için iyi bir seçenekti. Kocasıyla aralarındaki aşkın alevlendiği günleri yıllar önce kaleme almaya karar vermişti, ama her zaman olduğu gibi hayatın farklı planları vardı.
Yarım kalmış bir hikayenin yazılı olduğu defter komodinde üzerinde turuncu bir post-itle onu karşılamıştı evinde.
"Küvet senin için hazır, banyoya girdiğinde bir fincan papatya çayında orada olacak seni temin ederim.
Uyuduğun ve uyandığın yerin neden farklı olduğunu fazla sorgulama. Başlangıç için berbat bir giriş olur çünkü.
Günaydın,
S.S"
Yüzündeki gülümsemeyi tüm gücüyle duvarlarının arkasına atmaya çalışsa da yıllar önce bıraktığı şekilde bulduğu odaya göz gezdirdiğinde üstündeki yeşil battaniyeyi atıp ayaklarını soğuk taş zeminle buluşturdu.
Ardından odaya tek bir çivi bile çakılmamış olmasına ne tepki vereceğini bilemez bir halde ayağa kalkıp odanın içinde dolaşmaya başladı.
Büyük pencereleri kapatan perdeleri açıp içeri gün ışığını davet ederken üzerindeki bebek mavisi pijama takımına sarıldı.
Sanki daha dün evden ayrılmış gibi hissediyordu kendisini.
Köşedeki küçük kitaplık ve çalışma masasında parmaklarını gezdirerek adamın yıllar önce onun için tılsımladığı pencereye başını yasladı.
Gökyüzünün tüm yıldızları oradaydı. Odaya, tam olarak da çalışma masasının yanına küçük bir pencere ekleme fikri bu evi ilk aldıklarında aklına gelen doğaçlama bir fikirdi. Sonrasında pişman olmaya başlamıştı ta ki bir gün James'i ziyaretten döndüğünde pencerenin özel bir tılsımla büyülendiğini görene kadar.
İşte o gün evdeki en sevdiği köşe olmuştu bu köşe. Pencere de her daim hareket eden yıldızlar vardı. Eşsiz bir gece manzarası.
"Ah Severus!" Gözlerini gülümseyerek kapatıp açtığında tavandan sarkan adamın her daim nefret ettiği avizelerle karşılaştı.
Kahkahasını bastıramayarak kitaplıktan bir plak alıp gramofona yerleştirdi.
Şarkı yavaş yavaş hareketlenirken kollarını açarak odanın ortasında dönmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE
FanficOğlumun en yakın düşmanı ben miyim? *Severitus Hikayesi* *Bu bir hayran kurgudur. Harry Potter J. K Rowlinge aittir.