Sağ kalan çocuğa 🍻!
🔮⚡
Snape çiftliği büyük bir sessizlikle onları karşılarken kadın Narcissa'nın Remus'la birlikte birkaç günlüğüne şehirden uzaklaştığını mırıldandı. Onların geleceğinden haberi olan Bernadette masaya birden fazla ağzı kapalı porselen tabak koymuştu. Kadın kucağındaki oğlunun saçları arasına uzun soluklu bir öpücük yerleştirip yemek için üzerini değiştirmeyi teklif etti.
Küçük çocuk annesinin teklifini başıyla onaylarken adam ışık altında daha belirgin hale gelen kadının üzerindeki kurumuş kan ve çamuru inceliyordu. "Severus yardım eder misin?"
Adam kafasının içindeki senaryoları bir kenara bırakıp kadının peşinden yukarı çıktı. Onlara ait olan yatak odasına geldiklerinde Harry saatlerdir uyuyan kendisi değilmiş gibi annesinin onu yatağa bırakmasıyla yastıkların arasına gömüldü. Gözlüklerinin altına küçük parmaklarını sokarak uykuya hasret bir şekilde gözlerini ovuşturdu. "Pijamalarını giymek ister misin?"
"Hıhı. En çok onyaya ihtiyacım vay." diyerek yanındaki yastığa sarıldı.
Cadı üzerindeki pelerini çıkarıp kocasına döndü. "Senin tarafında Harry'nin eşyaları olacak pijamalarını giymesine yardım eder misin? Benim üstümü değiştirmem gerek."
"Tabi," dedi ve bir gözü dolaptan kendine temiz kıyafetler alan kadında olacak şekilde oğluna eline ilk geçen gri üzerinde rengarenk arabaları olan pijamayı giydirdi. Banyonun kapısı kapanırken adam oğlunu yatağın tam ortasına oturtup "Sakın bir yere gitme. Annenle bir şey konuşmam gerek." dedi. Cadının arkasından banyoya girdiğinde ufak çaplı bir çığlıkla karşılandı.
"Ne yapıyorsun?"
Adam gördüğü manzara karşısında kelimelerini kaybetmişti. Kıyafetleri lavabonun üzerinde, karşısında sadece iç çamaşırlarıyla dikilen cadının vücudu kan kırmızısıydı. "Kendi kanın değil onu söyledin zaten ama benim daha fazla açıklamaya ihtiyacım var Annabel. Kıyafetlerindeki kanı geçtim çünkü zaten saçma bir dönemin içinde yaşıyoruz ama vücudun. Merlin adına sen nereden geliyorsun böyle cadı? Kan havuzuna mı girip çıktın? Neler oluyor?"
Kadın aynadaki yansımasına bakmaktan çekinerek ellerini saçlarının arasından geçirdi. "Bakanlıktan geliyorum. Bir mahkumun sorgusundan."
"Kimin?"
Kadın alayla gülerek "Bir ölüm yiyen arkadaşın" dedi. Adam, cadının sesindeki imaya burun kıvırarak "Detay versen iyi olur. Arkadaşlarımın (!) çetelesini tutmuyorum." dedi.
"Detayını bilmene gerek yok. Zaten infazına karar verilmişti ama beyimiz gitmeden önce şov yapmak ister gibi sorgu odasını kan havuzuna çevirdi. Kendini patlatmak ve bunu bir gösteriye dönüştürmek hangi düzey psikopatlık? Onunla da yetinmeyip hepimiz o kanda boğulalım diye hiç duymadığım bir büyü kullanarak az öncede belirttiğim gibi kan havuzu oluşturdu. Size o lanet yerde nasıl büyüler öğretiyorlar böyle?"
"Görmeyi bırak duymak dahi istemeyeceğin karanlık büyüler," diyerek önce küvetin musluklarını açtı sonrada yağmur başlığının. "Nasıl çıkmayı başardınız? Hem sen yalnız gitmediğine göre Lenard iyi mi?"
"İyiyiz. Benim deli arkadaşım bir hafta ağrı sızı içinde gezmeyi göze alarak karşı bir lanet kullandı. Kan çekildi bizde çıktık. Neden sordun?"
Adam banyodaki acil müdahale dolabından çıkardığı birkaç iksiri küvetin içindeki yükselmeye başlayan suyun içine döktü. "Çeşitli kan lanetleri vardır. Bazılarından Karanlık Lord bile kaçınır. Havuz diğer bir adıyla gölet laneti de bunlardan biri. Kendi kanınla yarattığın bir kan laneti diğerlerine göre daha güçlüdür. Kontrol sendedir. Ama sonucu yok olmaktır. Kısaca Lenard o cesareti göstermeseydi orada ölürdünüz. Çünkü karşı çıkabilmek için sakin bir kafa, içinde bir yerlerde büyük bir öfke ve nefret olması lazım. Sende ikincisi var ama birinci yok, hiçbir zamanda olmadı." diye hırladı, içinden çıktıkları durumun ölümcül olduğunu kadının kafasına kazımak ister gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE
FanfictionOğlumun en yakın düşmanı ben miyim? *Severitus Hikayesi* *Bu bir hayran kurgudur. Harry Potter J. K Rowlinge aittir.