Grımmauld Meydanı 12 Numara❄️❄️❄️
Harry yaşadığı ruh emici saldırısının şokunu atlatamamışken Dudley'e olanlar için kendini suçlamaya başlamıştı.
Odasındaki gizli bölmeye sakladığı yiyeceklerden birkaçını yatağa koydu ve boşluğa da yorgun bedenini bıraktı.
"Neredesin Sirius? Sana ihtiyacım var," diye bağırdı. Onu kimsenin duymayacağını çok iyi biliyordu.
Bu koca evde yalnızdı. Aslında kendini bildi bileli yalnızdı ama şimdi bu duygu göğsüne devasa bir öküz gibi oturmuştu.
En yakın arkadaşlarından neredeyse bir aydır haber yoktu. Olsa da mektuplarına kısa cevaplar veriyorlardı, geçiştirir gibi.
Sirius son gönderdiği mektupta evden çıkmamasını uzun uzun tembihlemişti. Peki ya şimdi bu saldırıyı duyunca ne tepki verecekti? Onun sözünü çiğneyip geçmişti.
Aslında tek isteği parkta güneşin tadını çıkarmaktı. Belki de aileleri ile parka gelen çocukları izlemekten keyif alıyordu. Izdırap dolu bir keyif. Asla elde edemediği, elde ettiği zamanları da hatırlamadığı bir tablo değil miydi onun için bu görüntüler?
Baş ucunda komodinin üstünde duran anne ve babasının fotoğrafını alıp sımsıkı sarıldı.
"Anne... Baba... Size ihtiyacım var," dedi. Ama bu sefer fısıldamıştı. Hermione ve Ron'a dahi içindeki bu boşluğu anlatamıyordu.
Anlatsa da değişecek bir şeylerin olmayacağını çok iyi biliyordu.
Ron büyük bir ailede büyümüştü. Birden fazla abisi ve kardeşi vardı.
Hermione ise ailesinin göz bebeği bir çocuk olarak en iyi eğitimleri aldırılarak büyütülmüştü.Peki ya kendisi? İkinci el, büyük kıyafetlerle, itilip kakıldığı okul hayatı, bir hizmetçi hatta bir böcek gibi yaşamaya mahkum bırakıldığı teyzesinin evinde büyümüştü.
Bir de bunlar yetmezmiş gibi Hogwarts'tan atıldığına dair bir mektup almış, mahkemeye bekleniyordu.
Tek başına... Yine de bunların hiçbirini düşünmemeye çalışarak gözlerini kapattı. Kendini cazibesinden asla alı koyamadığı uykunun kollarına bıraktı.
❄️❄️❄️
Yaşayan çocuk uyandığında kendini alışkın olduğundan daha büyük bir yatakta buldu.
Siyah, gri, yeşil ve kırmızı yastıklarla çevrili yatakta nerede olduğunu sorgulamadan önce vücudunu ensetti.
Bulanık gören gözlerini düzeleceğini umarak ovuşturdu, uyku mahmurluğu onu her zaman olduğundan daha aptal bir duruma sokuyordu.
Gözlüklerinin olmadığını fark etmesi de bunlardan biriydi.
El yardımıyla komodinde duran gözlüğünü alıp burun kemerinin üstündeki yerine yerleştirdi.
Yatakta oturur bir pozisyon alarak etrafı incelemeye başladı.
Karşısında ki duvarda birden çok gryffindor posteri vardı. Koyu kahverengi gardırobun üstünden sarkan gryffindor atkısı ve kapağa yapıştırılmış olan çapulcular resmi nerede olduğunun esrarını çözemese de güvende olduğunu biliyordu.
Solundaki komodinde duran hareketli çerçeveye göz ucuyla baktıktan sonra derin bir nefes aldı. Gözleri buğulanmıştı. Babası ve Sirius fotoğrafta oldukça mutlu görünüyorlardı. Birbirlerine sarılmış komik surat ifadeleriyle poz veriyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE
FanfictionOğlumun en yakın düşmanı ben miyim? *Severitus Hikayesi* *Bu bir hayran kurgudur. Harry Potter J. K Rowlinge aittir.