Gök inledi çaresizce, yer onun bu feryadına sükunetle karşılık verdi. Su elinden hiçbir şey gelmediğini göstermek için dalgalarını hüzünle kıyıya vurdu.
Odalara karanlık çöktü. Kalpler hiç olmadığı kadar kırıldı. Yerle bir olan dolaptan çıkan düşünseli kendi hıçkırıkları arasında sessizleşen kadına mahzun mahzun baktı. Buluşacağı günü hasretle beklediği anı şişeleri her yere saçılmıştı. Ortalarında oturan kadının elleri cam kırıklarıyla doluydu. Acısını umursamadan ayağa kalkışıysa seyretmeye değerdi. Koltuğun üzerinde duran hırkasını alıp sabahlığıyla yer değiştirirken elleri titriyordu. Onu boğan odaya son kez bakıp çıktı, eşyalarıysa odayı saran karanlığın insafına bıraktı.
O gece göğün feryadı sadece onlar için değildi. Uyku tutmayan genç Snape'in ceketini alıp ahıra gitmesi de uzun süredir kaçtığı gerçekleri yüzüne vuracaktı.
Görmeye alışık olduğu, kilometrelerce uzaktan bile tanıyacağı saçların sahibini korkutmadan sessizce yanına sokuldu. "Burada ne yapıyorsun Hermione?"
"Hava alıyordum ve durmak için burayı seçtim. Atlarınız çok güzel. Evin geri kalanı gibi." dedi, gülümseyerek genç adama dönmeden önce.
"Sanırım benimde bu eve alışmamı sağlayan şeylerden biri atlardı. Onlarla tanıştığım anda buranın evim olduğu gerçeğiyle sarmaş dolaş oldum."
"Senin adına seviniyorum. Sonunda her şey bir araya geldi. Ailen, evin. Bir yuvan var artık." dedi cadı saçlarını kulağının arkasına sıkıştırırken. Açtığı manzarayı unutmuş olması felakete karşı bile bile lades yapmak gibi bir şeydi.
Büyücü gördüğü manzarayla yanlış anlaşılacağını düşünmeden parmaklarını cadının boynunda gezdirdi. "Hermione bunu sana kim yaptı? Yoksa zorla Malfoy-"
"Hayır hayır. Yanlış anlıyorsun. Malfoy'la alakası yok. Of! Bunu aslında beraber söylemeyi planlıyorduk. Tabi biraz üzerinden zaman geçince."
Harry bir türlü anlamlandıramadığı parçalarla yüzünü buruşturdu, kaşlarını çattı. "Daha açık konuşabilirsen iyi olur. Ayrıca siz kim?" dedi, bir anda kaskatı kesilen parmaklarını sıcak tenden ayırırken.
"Ron. Yani Ron ve ben."
"Sen ve Ron ne Hermione? Ben- Anlamadım." dedi kontrolden çıkan nefesinin iplerini tekrar eline almaya çalışırken.
"Biz bir süredir arkadaştan fazlasıyız. Biraz üzerinden zaman geçtikten sonra sana da söyleyecektik. Her şey anlam kazansın istedik sadece."
"Anlam kazanacak öyle mi?" deyip un ufak olan sinirleriyle gülmeye başladı. "O zaman ikinizin de görmediği bir gerçeği söyleyeyim ben. Her şey anlam kazanmış Hermione. Aynaya bakarsan bunu kendinde net bir şekilde görebilirsin. Boynun onun izleriyle çevrili." deyip akan burnunu ceketinin koluna sildi. Buğulanan gözleriyle o kadar inatlaşmıştı ki onlarda başka çıkış yolu bulmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE
FanficOğlumun en yakın düşmanı ben miyim? *Severitus Hikayesi* *Bu bir hayran kurgudur. Harry Potter J. K Rowlinge aittir.