-Her zaman benim olamayacakları istediğimi düşündüm. Onun beni seçtiği gerçeğiyle yüzleşemeyecek kadar acizdim başta. Elimi tuttuğunda dahi korkuyordum. Daha iyisine layıktı. Ben ona göre biri değildim. Hiçbir zamanda olmadım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Malfoy malikanesi yorgun annenin tahmin ettiği patırtılarla dolarken Bella odasından fırlayıp çoktan alt kata inmişti. Sönen mumlara lanet okuyarak 'lumos' diye fısıldadı.
Burnunun dibinde duran ,yıllar önce elinden kıl payı kaçırarak öldüremediği cadı duruyordu. Asasının ucundan çıkan ışık huzmesi zümrütleri haince parlatırken cadının eli belindeki hançerine gitti.
"Ne arıyorsun Bella? Yoksa bunu mu?" deyip parmakları arasında ışıldayan gümüş hançeri havaya kaldırdı.
"Sen canına susamışsın Annabel!"
"Yo! Ben sana haber gönderdim Bella. Ben seni bulmadan beni bulmalıydın yoksa inine kadar gireceğimi bilmeliydin. Sakın Azkaban'da beni unuttuğunu söyleme!"
Asalar çekildi. Gözler bile kırpılmadı. Sadece beklediler. Sessizliğin ürkütücü havası etraflarını sardı. Leşlerini bekleyen akbabalar gibi pür dikkat birbirlerine bakıyorlardı.
Bella, Lord'dan alacağı övgüleri düşünerek sonraki hamlesini planlarken Annabel çoktan Remus'un içeri süzülmesini sağlamıştı. Adam dikkatli ama hızlı adımlarla yukarı çıktı. Oğluyla kendi eşyalarını toplamaya çalışan kadının arkasından usulca yanaştı.
Cadının tamamen aklından çıkan planın bu kısmıyla Remus'u gördüğü an küçük çaplı bir çığlık attı.
Annabel bir bu eksikti diye kendi kendine mırıldanırken Bella'nın dikkati dağılmış, bakışlarını üst kata çevirmişti.
Yakalanmalarına ramak kala cadı hiç düşünmeden aklına gelen ilk büyüyü düşmanına yönlendirdi: "Colloshoo"
Ayakkabıları zemine yapışan karanlık cadı sendeledi, zor da olsa dengesini sağlamayı başardı sonunda. "Ne işler çeviriyorsun Potter?"
Sertçe arka üstü düşen cadı kalça kemiğinin kırıldığından emindi. Hırlayarak asasını kadına doğrultup "Crucio!" diye haykırdı. Cadının her zamanki gibi fevri tavrının ve düello adımlarının değişmemesine alayla gülen Annabel ustalıkla kendisine yollanan lanetten kaçtı.
"Yapabildiğin bu mu?" Bella kötü bir gülüşle duruşunu dikleştirip asasını kadına doğrultmuştu ki diğer cadının dudaklarından şu sözler döküldü: "Impedimenta"
Karanlık cadı ağır çekime alınmış bir film gibi hareket ederken Annabel kendini tutamayıp büyük bir kahkaha patlattı.
"Hemen hamleleri büyütmek istiyorsun Bella. O zaman nasıl eğleneceğiz?" diyerek cadının üzerine yürümeye başladı. "Ben bilmiyor muyum-" Sözünü tamamlayamadan gözden kaçırdığı ikinci hançer sol kaburgasının hemen altına sertçe sokulup çıkarıldı.
