Bahçenin ağaçlık bölümü bitti. Yerlere çim serili. Gül fidanlarının köklerinden otuz santim kadar uzaklıkta iki sıra halinde taşlarla örülü duvar var. Gül fidanların arasında boşlukları on adım kadar mesafeleri ve sırasıyla beyaz gül, kırmızı gül, sarı gül, mor gül, kadife gül en sonunda siyah gül."
"Ne siyah gül mü?
" Evet siyah gül bilinen özellikleri koparıldığında bordo veya kırmızıya dönüşebiliyor. "
" Siyah gülü ayrıntılı anlatır mısın? " "Anlatayım Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde yetiştiriliyor ve oldukça yaygınlaştı. Avrupa ülkelerinde yetiştirilmeye başladı. Kocaman tomurcuğu var büyük kat kat yaprakları muazzam görünüyor. İlk bakışta eşi benzeri yoktur dersin uzaktan baktığında çekiciliğine kapılıp koşa koşa gelirsin yanına yaklaştığında kokusu cezbeder, dokunmak istediğinde dışarıdan bakarak fark edilmeyen dikenleri ile karşılaşırsın. Eline batıp canını yaktığında anlıyor insan muhteşem görünüşüne sahip ama can yakıcı olduğunu, eline batan dikenlerini fark edemiyorsun görünmüyor içinde saklı acısı. "Mesela aşk gibi" aşk da öyle değil mi?Uzaktan bakınca güzel görünüyor. Yaşamak ve yaşatmak için can atıyorsun. Bir solukta koşup gidiyoruz. Hiç sevmemiş, delicesine sevebiliyoruz. Her şeyi unutuyoruz sadece yakaladığımız duyguya kapılmak istiyoruz. Kapılıyoruz da başka bir şey düşünemez oluyoruz. Farklı bir dünyada farklı alemde hissediyoruz kendimizi ,bitmeyecek duygudur diyor adını "aşk" diye nitelendiriyoruz. Zaman geçtikçe can yakıcı olmaya başlıyor. Bedeni kavuran duyguyu ateşte yanan odunların geriye bıraktığı köz parçacıklarına dönüşüyor, sessizce çayır çayır yakıyor yakmaya da devam ediyor. Atılan sessiz çığlıklar gözyaşlarına eşlik ediyor. "Muhteşem görünen aşk can acıtmaya başlıyor." Konduramıyorsun yapmaz diyorsun. Yapan yapmış çoktan gitmiş."
" Tıpkı benim Veda mı anlattın? Uzaktan bakınca çok güzeldi. Gözlerim bakmaya, dudaklarım öpmeye, ellerim dokunmaya kıyamazdı . Yere göğe sığdıramazdım. Aşk bir anda yok olup gitti beni de bu hale getirdi. Hayattan ne öğrendin diye soracak olursan eğer fazla anlam yüklenmemesini öğrendim. Senin söylediğin söze katılıyorum. Ne bir eksik ne bir fazla anı yaşamamızı gerektiğini öğrendim.Farkındalık bana pahalıya mal oldu. Sonuçta öğrendim. "
" Veda'yı çok mu sevmiştin? "
"Çok mu?
Çok kelimesi sevgimin yanında hafif kalır desem yeridir. Bir insan kaç kere sever kaç kere aşık olur bilemem. Aman ben bir kere sevip aşık oldum. Gerisi yalan benim için Sami Yusuf'un bir cümlesi var . " Eşim ile tanıştığım gün bütün kadınların cenaze namazını kıldım." Benim için sadece Veda olmalıydı. Bakma sen benim böyle konuştuğuma Veda'yı her görüşümde kalbim kelebek misali uçuyor, ayaklarımın bağı çözülüyor, dilim tutuluyor, nutkum kuruyordu. Söylediklerim mecaz anlamda değil harbiden karşısında iki kelimeyi bir araya getiremiyordum. Kara gül dedin ya az önce sevdiğim kadını anlattın.Muazzam güzelliğe sahip muhteşem ötesi bir şeydi. Biliyor musun ne dokuna biliyor ne de dokunmaktan geri durabiliyordum. Ateş kızılı idi uzaktan ısıtıyor yakından kavuruyordu. Gözlerim çarpılmış şekilde bakıyor, ruhum daralıyor, göğüs kafesim hızlanmaya başlıyordu. Gözlerim Veda'yı görüyordu. Dünyanın bütün güzellikleri sadece ve sadece kadınımda toplanmıştı. Kainatta başka güzellik yokmuş gözlerim aşkla bakıyordu. Her şeyden önce aç olan ruhum aşka doymuş arayış içinde değildim veya ben öyle sanmışım."
" İhtimal değildir gerçekten öyledir."
"Zannetmiyorum haydi diyelim öyle olsun. Soruyorum hani nerede? Yaşamış olan duygular gerçekse neden yok. Ben buradayım kendisi nerede?"Bahçede sessizlik oluşmuştu. Ben yüreğimdeki fırtınayı susturmaya başlamıştım. Ne zaman atağa geçip hareketlendikleri zaman içimdeki isyanımı bastırmaya başlıyordum. Ben ve duygularım bu duruma alışmış alıştırılmıştım. Sevmiş çok sevmiş karşılığında ihanetle karşılaşmıştım. Artık yaralarım eskisi kadar çok acıtmıyordu. Belki de acılara alışmış sevme duygumu kaybetmiştim. Nedense Seda'nın sessizliğine anlam veremiyordum. Dilimin ucuna gelen sözcükler yutuluyordu. Açıkçası bende aşırı merak uyandırmıştı. Belki de Seda da içinde çıkan isyanı bastırıyordu.
Acılarını sadece kendisinin bilmesini istiyor güçlü görünmeye çalışıyordu. Hangi vicdansızın elinde harcanmıştı duyguları ben konuşarak bir nebze olsa rahatlıyordum. Seda ile tanışalı iki yıl olmasına rağmen bir gün olsun isyan ettiğini duymadım. Bir tek olumsuz cümle kurmaz mı insan?Pozitif enerjisini her yere yansıtıyor hatta bana da yansıtmaya başlamıştı. Her defasında söylemekten geri duramıyorum bu kız bana Veda'yı hatırlatıyor. Nasıl oluyordu her defasında bana sevdiğim kızı yansıtabiliyordu. Yaşananlara aklım almıyor. Seda kim?
🌸Sadece özlüyorum. Geçen zamanı, anılarımızı rüyalarımda yarım kalan aşkımı yaşıyorum. 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEDA
Teen FictionSon zamanlarda konuşulan cümle, "GİDENE Mİ ZOR KALANA MI?" Veda'yı okuduğunuzda aslında kullanılan cümlenin anlamı olmadığını farkına varacaksınız. Yaşanmış gerçek aşk varsa eğer bırakmak mümkün değildir. Aşkı dibine kadar yaşıyacağınız kitap geliyo...