VEDA

Korkularım

Saatler ilerlemişti odama geçip yatağıma uzanıp gözlerimi huzur içinde kapadım. Sabah gün olup güneş pencereme ilk ışıkları ile aydınlatınca gözlerimi mutluluk içinde açtım. Açıkçası tatlı heyecan vardı.
"Tatlı heyecan mı?"
"Evet tatlı heyecanımı şöyle anlatabilirim. Yataktan çıkar çıkmaz gardırobıma yöneldim. Hangi kıyafeti giyinsem diye düşünmeye başlamıştım. Giysi dolabım ağzına kadar doluydu fakat hiç biri işe yaramıyor. Benim heyecanıma ortak olmuyor, sakinleştiremiyorlardı. Erken ve yeni sevgili edinip çıkmak teklifini edecek delikanlıları aratmıyordum. "

Hissediyorum Seda da masum bir gülümseme oluştu.
" Anlattıklarım çok komik mi geliyor yoksa benimle eğleniyor musun? "
Yeni o saplantılı düşünceler beyninde yer edinmeye başlamıştı. Beni sakinleştiren o ses Veda'nın sesine benzeyen Sevda'nın sesi kulaklarımda yankılanmaya başlamıştı.
"Zana o gün buluştunuz mu?"
"Evet o gün buluştuk ve daha sonraları da buluşmaya da devam ettik. Biz de alışkanlık oldu ve her gün aynı parkta randevulaşıyorduk. Ben her defasında erken gitmeme rağmen Veda beni bekliyordu." Zaman öyle hızlı geçiyor ki kalbimi elime alıp gümbür gümbür yürüdüm. Yürürken de birazcık korkmuş olabilirim. İnsan bulmuş olduğu gerçek aşkı kaybetmekten korkarmış ve sonuçta ben de insandım kaybetmekten çok korkmuştum. En sonunda geldiğim nokta tam da burası kırık dökük sandalım artık. Anladım ki insan korkularından sınanır ve o korkuyu mutlaka yaşarmış. "

En büyük hatayı nerede yaptım biliyor musun?"

" Nerede yaptın? " "Kardeşim dediğim insanla sevdiğim kızı tanıştırmakla yaptım. "Bilemezdim kalbimin yerinden söküp alacağını, beni cansız bırakacağını... "Seda düşünsene kardeşim dediğin insanla yediğin ekmeği bölüşüyorsun. Canını, cananını ve malını emanet edeceğin kadar güveniyorsun. Sonrası kocaman hayal kırıklığı öyle bir acı ki yeri doldurulmuyor. Güvensizliğin telafisi yok sonradan hayatına dahil olan insanlara "Acaba mı?" diye bakıyorsun. Kuşku ile yaşıyor ön yargılı davranıyor vücut diline istemeden yansıtıyorsun. Bir kere sütten dilimiz yanınca yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Benim yalnızlaşsan hayatımda bütün duygularım yalnızlaşıp "Saçratku" misali esen rüzgarda yer alıp gitti." " Zana çok haklısın fakat benim gözümde ve düşüncelerimde hala bir yanılma ihtimalin var. Özellikle Veda hakkında. " " Allah aşkına Seda hangi yanılma! Baksana şu halime kaç insan tanıyorsun şu an benim yerimde olmak isteyen?
Anlamıyorum ki kimin tarafındasın neden anlamamakta ısrarcı oluyorsun?
Anlat dedin ben de her şeyi olduğu gibi anlatmaya çalıştım. Aklına takılan soruları söyle netleştireyim." "Söyleyeyim o zaman idama son arzun ve isteğin nedir diye sorarlar. Her insan son ikinci bir şansı hak ediyor. Sen söz hakkı tanımadığın yetmezmiş gibi söyleyeceği bütün kelimeleri ve cümleleri boğaz çakrasından çıkmadan gargara yapıp yutmasını sağlamışsın. "
" Çünkü hakketmiyor! "
"Bence hak ediyor her ne görmüşsen gurur yapmış Veda ile konuşma sonrasında ikna olup egonu yerle bir olmasından korkmuşsun."
"Allah aşkına ben öyle bir insan mıyım?
Sevdim hem de çok sevdim diyorum aciz canımı yoluna verecek kadar çok sevdim neresini anlayamıyorsun." "Sevdin öyle mi sevdin hani nerede aşık olduğun kadın. Yoluna canını verdiğin sevdiğin. Sevdim dediğin kızı dinlememek mi?
Benim sevgi anlayışım bu değil. Neden sevgine sahip çıkmadın."
"Onun sevgisi başka kollarda son buldu."
"Bu kadar net demek."
"Evet senin söylediğin gibi net. Ne olur beni artık sorgulama."
"Vicdanın rahatlayacaksa eğer ben susarım. Hikayeni anlatmaya devam edebilirsin. "
"Neyi merak ediyorsun?"
"Mesela seni ailesi ile tanıştırdı mı? " "Hiç unutmam güllerden çarşamba idi. Gece saat yirmi dört otuzda telefonum çaldı. Arayan bal köpüğü idi. Telaşa kapılıp çalan telefonu hızlıca açtım.
" Efendim. "
Dedim Veda lafı dolandırmadan merakımı gidermişti.
" Zana ailemle tanışmak istiyor musun? "

Ayaklarım yerden kesilmişti. Günlerdir düşündüğüm soruyu bana yöneltmişti. Sevdiğim ile geçireceğim geleceğe dair adımlar bir bir sıralanmaya başlamıştı. Benim teklifte bulunacağım sorular karşıki taraftan geliyordu. Aklımın almadığı bir nokta vardı. Her defasında bana doğru sürprizlerle yürüyüp şaşkınlık geçirip heyecanlanmama neden oluyordu.

🌸Her mutluluğun bir bedeli varmış. Ve ben bunu sensiz yaşayarak öğrendim. Acılar içindeyim gel kurtar beni. 🌸

Saçratku: Türkler 'in "Saçratku" olarak bildikleri bu bitki günümüze "Karahindiba" olarak gelmiştir. Hindiba, Arapça kökenli bir kelimedir. . Anadolu'da'' Acıgıcı '' , "Acıgünek", "Güneyik", "Çıtlık", "Cırtlık" ve "Arslandişi" olarak bilinse de en yaygın olarak kullanılan adı "Radika '' dır.