Yarın Olmayacak

3 1 0
                                    

"Nasıl yeterince eğlendin mi?"
"Zana dinle o gün konuşmama fırsat vermedin hiç olmazsa şimdi konuşmama izin ver."
"Neden aşığın ile birlikte benimle nasıl eğlendiğini mi anlatacaksın?"
" Zana..."
"Defol!
Daha fazla dayanamayıp etrafı kırıp dökmeye başlamıştım. Önüme ne gelirse delicesine saldırıyordum. Bir ara Veda'nın beni durdurmaya çalıştığını hissettim. Nasıl oldu bilmiyorum sertçe dokundum. Ben bakmaya kıyamadığım Veda'ma dokunmuş canını yakmıştım. Geçmişi tekrardan yaşamış gözüme görülen aşk yok olmuştu.
" Evimden ve hayatımdan çıkıp gidin." "Tamam gidiyorum. İki yıl önce gördüklerine şimdi ise duyduklarına yenildin. Fevri kararların senin pişmanlığın olacak. Beni istemeyen adama gölgemi dahi bırakmam."

Hayatımdan bir bir çekilen ayak sesleri beni kendi yalnızlığım ile baş başa bırakmıştı. Bulunduğum yerden ne bir adım ileriye ne geriye atabilmiştim. Gidene dur diyememiştim. Seda ile geçen zamanı gözden geçirdim. Aklımda kalan Seda'nın Veda olduğu istemsizce kötü davrandığım kişi Seda veya Veda fark etmiyordu. İki ayrı yol sonunda tek kişiye çıkıyordu. Zaman ilerlemiş gece kuşları ötmeye başlamıştı. Kızmama rağmen geceyi aydınlatan bir Seda yoktu. Aşk romanlarını okuyup "Vay be insanlar ne aşklar yaşıyor" diyen insan da gitti. Olumsuzlara karşı olumlu bakmayı öğreten kadın hayatımda olmayacak. Benim negatifliğim Seda'nın pozitifliği. Ben Veda'yı eksik tanımış Veda'yı Seda ile tamamlamışım. Gözlerimi gecenin sessizliğine ve zifiri karanlığına kapattım.

Ben kimliğimi kaybettim. Seda mı Veda mı?
Hangisi olursa olsun gözlerimle akan yaş aynı idi. Aynı kalple seviyor aynı gözle bakıyordum. Karanlık sokaklarda uzun uzun yürüdüm. Yolumun sonu dar sokaklardan geçip çocuktuk arkadaşımın evine çıkmıştı. Kapısını çaldım.
"Bir saniye bekleyin geliyorum. Gecenin bu saatinde kim?
Veda!"
" Evet benim sende kalabilir miyim?"
"Tabi ki ama ne oldu bu halin ne? Yüzünden düşen bin parça."
"İçeriye girebilir miyim?"
"Affedersin şaşkınlığımı ver. Gel şuraya otur iyi görünmüyorsun. Sana mutfaktan su getireyim kendine gel sonra da anlatmaya başla. Al bakalım yavaş yavaş iç. Şimdi anlat seni bu hale getiren olay nedir?"
"Geçmişim Allah kahretsin geçmişim çıkar geldi."
"Veda anlayamıyorum ağlamandan sakince anlat. Geçmişinden kim kimler geldi."
"Kim olacak baş belası Burak iki yıl boyunca yoktu. Bütün raylar yerine oturmuşken Zana 'yı ameliyata ikna etmişken çıka geldi. Son darbeyi vurup gitti. Beni benden aldı."
"Sakın bana yine seni konuşturmayıp Burak'a inandı deme."
"Burak'a inandı. Konuşulanları sen de duysan duyduklarına inanırdın. "
" Veda artık Zana'yı savunmaktan vazgeç. Şu haline dön bir bak. Zana haklı gördüklerini inandı. Şimdi duyduklarına inandı. Çünkü konuşmalar çirkinliği diz boyu idi. İlişkinde ne zaman haklı olacaksın. Kendine haksızlık etme. Aşık olduğun mesleği bıraktın. İsmini değiştirip dış dünyaya kendini kapatıp iki yıl boyunca senden nefret eden insanın yanında yaşadın"
" Zana her şeye değer Suat. Onu vereceği kuru ekmeye razıyım ben. Zana tarafından sevilmek bana sunulan en büyük lütuf. Eşi benzeri yok, yaşadığım hayatta da eşi benzeri gelmeyecektir. Benim gözüme bakıp Zana'nın kalbi ile sevilmek gerekir. Sonlandırdığım mesleğim olsun ismimi, cismimi değiştireyim. Varsın bu dünya insanların, Zana benim sadece benim olsun. Kızgın değilim kırgınım. Beni kolayca harcadı yine konuşmama fırsat vermedi. Eski günleri anlatırken içindeki aşkı tekrar tekrar yaşadı. Kahrolası gururu, yıkılası egosu bana gelmesine izin vermiyor. "
" İnanmak istediğin konuları ele alıp görmek istediğin noktaya doğru bakıyorsun. "
" Suat Zana ya benim gözümle bakmıyorsun. Benim kalbim ağrıyor çok yorgun hissediyorum kendimi."
" Günün vermiş olduğu yorgunluk var. Yaşadıkların kolay değil. Sen de aşk acısı var."
" Hayır öyle değil "Kalbim ağrıyor." "Tamam canım sen uzan uyu. Yarın olunca neler yapabiliriz sağlıklı şekilde gözden geçiririz."
"Yarın olmayabilir senden ricam etsem kalem ve kağıt getirebilir misin?"
"Tabi ki gel odanı göstereyim." "Teşekkür ederim ben koltukta kıvrılır yatarım."
"Veda..."
"Suat lütfen."
"Tamam anlaşıldı ısrarcı olmayacağım. Gardıroptan yastık ve battaniye getireyim. İşte geldim canım üzerini örteyim."
"Yok teşekkür ederim şuraya bırak ben alırım."
"İyi geceler."
"Suat bir saniye."
"Efendim."
"Ölümlük dünya , olur da hayata gözlerimi kapatırsam gözlerimi Zana'ya ver."
"Veda!"
"Lütfen söz ver."
"Saçmalama ya..."
"Söz ver arkadaşının son isteği olabilir."
"Vedalaşıyor gibi konuşma."
"Belki de son vedadır bilemeyiz. Kırma beni " Zana Veda'nın gözleriyle hayata baksın istiyorum. Ömür boyu beni yanında hissetsin her aynaya baktığında aşkla baksın."
"Veda lütfen yat uyu dinlen sabah olunca konuşuruz."
"Anlamıyorsun beni."
"İyi geceler."
"Suat!
Gitti. Arkadaşım yarın olmayacak."

🌸Benim çok severek kullandığım bir cümledir. Sürprizlerle dolu bir hayat var önümüzde. Nasıl yaşayacağımızı bilmiyoruz. O yüzden dünyanı cehenneme çevirme çünkü yaşam nefes almana izin vermeye bilir. 🌸

VEDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin