VEDA

Benim Hayatımsın

   Parfümünü değişmek mi? 
Asla söz konusu kesinlikle olamazdı. Yıllardır aynı koku başka serisini alıp kullanmaz kıyafetlerinde mutlaka DIOR HY PNOTIC POISON EDT olmamalıydı . Keşke hayatında parfümü kadar bana değer verseydi de küçük dünyasında gölgem olabilse idi. Bu düşünceler beni çıldırtmaya yetiyordu. Adam gibi çıkarsızca sevdim. Çölün ortasında kala kalsaydım su aramak yerine Veda diye çığlıklar atar çölü inletirdim. Ne yazık ki bazı aşıklar kör olunabiliyor yanı başında duran gerçek aşığı, seveni göremeyecek kadar budala...

   Yalan sevdalara kapılıp yok olup gidiyorlar boş yeminlere aldanıp  parçalanmış hayatını sürdürmeye çalışıyorlar. Çok garip gelmiyor mu ?  Sizin baktığınız size bakmıyor bakanlara da sizin gözleriniz o gözle bakamıyor. Oysa ki Veda'nın gözleri çok güzel bakıyordu. Gözler yalan söylemez derler ama onun gözleri yalan söylemekle kalmadı beni  alıp yerden yere vurdu. Yarım kalan masaldı bizimkisi tamamlanmadan bitti. "Oysa ki çocukken okuduğum bütün masalların sonu güzel biter, aşıklar kazanır seven sevene kavuşurdu." Biten masalda yarım kalan ben oldum.

   Çaresiz derbeder, nefretin ve aşkın karışımından meydana gelen duygularla yapa yalnız kaldım. İçimde nasıl duyguyu barındırıyorum inanın ben de bilmiyorum.  Silkelenip kalkmam mümkün değil. Benim istediğim sadece bir yudum mutluluktu olmadı olması için savaştım. Elimden gelenin fazlasını yaptığıma inanıyorum. Ansızın çıka gelse affedip kucak açar mıyım bilemem. Yaşanan aşkla sonsuzluğa giden yolculuğu tamamlayamadım. Sonuna yaklaşırken sonsuzluğu göremez oldum. Tükendim hissediyorum can boğazımda canım ile cebelleşiyor. Benim sessizliğimi Seda'nın huzur veren sesi ile bozuldu. "Zana yine daldın seni huzursuz eden konuyu merak ediyorum."
"Hiç"
"Hiç mi?
" Evet sadece" hiç" çünkü benim için sadece hiçten ibaret."
"Sen anlat ben dinliyorum."
"Sen bahçedeki ayrıntıları anlatıyordun."
"Anlatmamakla kararlısın peki öyle olsun. Ben de anlatman için ısrarcı olmayacağım. Sen ne zaman ister ve kendini ne zaman hazır hissedersen ben buradayım. Seni sabırla dinlerim iyi bir konuşmacı olmayabilirim ama iyi bir dinleyeceğimdir. Fazla bir ayrıntı kalmadı. Hepsini anlattım sayılır bahçe kapısına asılı çan var. Kapı her açıldığında çan çalıyor bahçenin ön tarafındaki kamelya bulunuyor. Kamelyanın etrafına ışıklandırma yaptırdım. Minik minik ampullerle rengarenk ışıklarla  çok zarif görünüyor ayrı bir hava katıyor. Şimdi ben kahvemizi hazırlayıp geliyorum. Beni bekle... "
Kımıldayacak kadar cesaretim yok ayrıca istesem de gidemem."
"Ya ne demek istediğimi biliyorsun." "Biliyorum benim de öylesine söylemiş olduğum sözdü. Dost elinden kahve içmeyeli uzun zaman oldu. Belki de tadını unutmuş olabilirim." "Ciddi olamazsın."
"Hayır çok ciddiyim."

   Seda yanımdan  uzaklaşıp eve doğru yürüdü. Yalnız kalınca anlıyor insan acıların yakıcı olduğunu, korkuyorum belki de yüzleşmekten hatalarımı kazanın içinde su misali kaynamasına izin verdim. Şimdi ise kaynayan kazan benim kazanım oldu. Bu süreçte belli oluyor ki kaybeden taraf ben olmuşum. Benden başka kimsesi olmayan genç kızı yapa yalnız bıraktım. Oysaki bana ailem demiş "benim hayatımsın" adını vermişti.