Gitme Dur

6 0 0
                                    

  Ah Zana Ah! Yan şimdi başını taşlara vur. Yetmezse bir kuşunla kendini vur. Ne yaparsam yapayım sonucu değiştiremeyeceğim. Sevda yanımda iken kıymet bilecektim. Aslını öğrenmeden yargılamayacaktım. Yakıp dökmeden önce düşünecektim. Aşkla yanan gönlümü dinleyecektim. Aşk ile mantığımın arasına sıkışıp kalmayacaktım. Egomu tatmin etmek için gitmeyecektim. Ellerimi bom boş bırakmayacaktım. Acıyan ruhuma dönüp bir bakacaktım. İçeride bir yerlerde "Gitme dur" diyen sese kulak verecektim. Ayaklarım geriye doğru adım atarken ben inadına zorla koşar adımlarla  ilerlemeyecektim.

   Kendi cehennemimi kendi ellerimle kazıdım. Şimdi deli divane olsam ne çare...
Kim duyacaktı sesimi?
Kimler görecekti  yangını mı?
Şimdi ben hangi kapıyı çalıp kimlerden soracaktım Veda mı?  Pişmanlığımı kime anlatacaktım?  Kimin dizine başımı koyup ağlayacaktım?
Kimin parmakları saçlarımın arasında dolaşacaktı?
Ruhumu kim sakinleştirecekti?
Ah sevgilim Ah! Dön gel gökyüzüne gönderdiğim duam, yer yüzünde kabulüm olsun. Asıl sensizliği bu gün yaşıyorum. Bu gün anlıyorum her şeyi  gözlerim gerçeklere kör bakmıyor. Sen gittin ya benden ben anladım seni meğer aşk çırpınır çırpınır sonra da sessizce gidermiş.

   Ben ayrılığı şu an   yaşadım. Gün bitmiş  karanlık üzerime çökmüştü. Canıma can, yoluma yoldaş dediğim karanlıktan korkar olmuşum. Anılar, hatıralar ayaklanmış üzerime doğru geliyorlar. Evdeki hatıralarla baş etmek zor geliyordu. Kendimi bahçeye atmıştım. Bahçede çimenlere basan ayaklarım kanıyordu. Her şeyi olduğu gibi beklemek mümkün değildi. Teselli bulmak için gittiğim güller kurumuş, çiçekler solmuştu. Ağaçlar esen rüzgarda sallanmaz olmuştu. Kainatın bana küskünlüğü vardı. Aya gölgelik düşmüş, yıldızlar parlamıyordu. Kuzey Yıldızı artık benimle konuşmuyordu. Gözyaşlarım gece kadar sessiz ve karanlıktı. Bahçedeki masaya doğru yürüyüp sandalyeye oturup kollarımı bağlaç yapıp karanlığıma gömüldüm. Caddeden gelen seslere kulak yatırdım.

   Hiç düşünmeden  koşarak bahçe kapısını açtım. Çan çaldı. Duyduğum sesler bir grup gençlere aitti. Yollarını kesip "Sigaranız var mı?" dedim. Gençlerden biri "O  abi dertliyiz demek. Al paket sende kalsın. "dedi. Teşekkür edemedim konuşmama gözyaşlarım izin vermiyordu. Gençler yanımdan uzaklaştılar. Bense bahçe kapısından içeriye girdim. Kapıyı örttüm. Çan bir kez daha çaldı. Bakışlarımı sese doğru yönelttim.  Benim hikayem böyle başlamamıştı. Böyle bitmeyi hak etmiyordu. Yarım kalan hayatımı ise böyle düşlememiştim. Çan çalacaktı kapalı kapılar ardına kadar açılacak Veda  koşarak boynuma atlayacaktı. Aşksız geçen günlerimin acısını aşkı yaşayarak çıkaracaktım. Ama olmadı aşk bitmiş ve gitmişti. Hayaller ve gerçekler arasında kalan ben neye inanacağımı bilemez olmuştum.

   Kendimi  düşüncelerimden arındırıp gerçeklerle yüzleştim. Masaya doğru yürüyüp sandalyeye oturdum. Paketten bir sigara çıkarıp yaktım. İki dudağım arasına alıp dumanını kanıyan ciğerlerime çektim. Oysa ki ben sigara içmezdim. Acı dumanı önce boğazımı sonra da oksijensiz kalan ciğerlerimi sevdam gibi yakıp gitmiş. Aşk yelkenini açıp uzak limanlara gitmişti. Ben ne yaptım. Allah'ım nasıl böyle bir gaflete düştüm. Ömürlük sevdiğim kızı nasıl bırakabildim. Alevlerin ortasında kaldım hangi yana dönersem döneyim iliklerime kadar yanıyorum. Bir çare gönlümün tutulduğu dal elinde kaldı.

   Kimlere sorsam seni arasam bulsam izini. Ömür boyu yanımda  kal desem sımsıkı sarılsam hiç bırakmasam. Hasretinle yanan deli gönlümü varlığınla ödüllendirsem. Yarım kalan hayatımı seninle tamamlamak, geriye kalan nefesimi  seninle harcamak istiyorum. Yaşadığım hasrete daha fazla daha dayanamadı yüreğim...
Mutlaka Veda'yı bulacağım bir yer bir açık kapı olmalı. Düşün Zana düşün.  Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı. Birden aklıma doktor Suat Bey geldi. Mektubu veren de kendisi idi. Mutlaka Veda'yı tanıyor olmalı ama nereden?
Sonuç fark etmiyor çalacağım kapı doktor Suat'tı. İçimden doğan bir umut ışığı benim heyecanlanmama neden olmuştu. Sabah olunca günün ilk ışıkları ile soluğu hastanede alacaktım. Saat geçip gitmiş sabah olmuş günün ilk ışıkları Ankara'yı ısıtmaya başlamıştı.

🌸İnsanın sarılacağı bir umudu olmalı. Çünkü ümidi besleyen kalp,  bir an olsun yaşamaktan vaz geçmez. 🌸

VEDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin