Koza

2 0 0
                                    

"Seda sana da çok garip gelmiyor mu?"
"Garip olan ne?
Veda ile kampa gitmeniz mi?"
" Yok aslında öyle değil. Durumu şöyle anlatayım tanışmamızın üçüncü günü benimle dağ başında kalmaktan korkmuyor. Oysa ki kadın cinayetlerin arttığı dönemde yaşıyoruz. Garip olan bulunan ortam değil mi?"
"Aslında senin düşündüğün kadar karmaşık bir durum yok. Neden biliyor musun? "
" Neden? "
"Çünkü  aşkta hiç bir şey tesadüf değildir. " Yaşaman gereken her ne varsa yaşıyorsun işte dur demekle olmuyor ki aşkta sevdiğin kadının ve erkeğin üzerinde hakka sahip olduğun düşüncesine beyninde yer edinmesine izin vermeyeceksin. Çünkü istek ve arzularının hakkı sadece ve sadece kendimize aittir. Başkalarına hak tanımıyor."
" Ben çok sevdim iki yıl boyunca kendimden vazgeçtim. Her ne kadar olumsuzluklar varsa unutmam için bir bir sıraya dizdim. Yeri geldi öfkeden deliye döndüm. Ne halde olduğumu en iyi sen biliyorsun olmayınca olmuyor unutamıyor insan. Ayrılığın nedeni her ne olursa olsun fark etmiyor. Ben kendimi unuttum da Veda'yı unutmak mı? Olmadı be Seda...
Öyle bir sevmişim ki sevdası iliklerime kadar istemiş. Mecaz anlamda kullandığım söz değil harbiden söylüyorum onsuz nefes almayı unutmuşum. "
" Peki Zana sonrasını anlatır mısın? "

Zaman öğle saatlerini devirmiş ikindiye doğru yaklaşmıştı. Elimden tutup :
"Haydi kalk gidiyoruz."
"Nereye?" dedim.
" Hadi aman mızmızlanma bir kere de soru sormadan gel. "
O cümleden sonra kendime Veda'nın ellerine bıraktım "Öl dese ölecek, gel dese gelecek kadar aşkın kollarındaydım. "Gölün etrafında yürümeye başlamıştık. Aslında Veda yürüyor ara ara koşuyor uçuşan kelebekleri kovalıyor etraflarında dönüyordu. Bazen çiçeklere eğilip kokluyor dağılan saçlarını elleriyle kulakların arkasına alıyordu. Bense aşka aşık bir şekilde bakıyordum. Pozitif enerjisi çok fazla ayak uydurmakta zorlanıyordum. Aktif insandım ancak Veda'ya yetişmek mümkün değildi. Nefes alacak takatim kalmadığını hissettim. Gölün kenarındaki yeşilliklerin üzerine kendimi bıraktım.

Yorgunluğum yürümekten değil, aşktan yenik düşen kalbimde idi. Çömeldiğimi gören günümü aydınlatan güzellik hızlıca yanıma geldi.
"Hayırdır delikanlı erkenden pes ettin."
Yüzündeki gülümseme beni benden almıştı. Sesinden çıktığı her cümle kulağıma nota şeklinde işliyor ben isi form müzik eşliğinde şiir söyleyerek eşlik etmek istiyordum.
"Yok pes etmek demeyelim de dinleniyorum diyelim. Hareketlisin enerjin bana fazla geliyor o yüzden dinlenmeliyim." Yanıma gelip bağlaç kurarak oturdu. Bir müddet göldeki hareketliliği izledik. Çiçekler dikkatimi çekti koparmaya yeltendim ama kopartamadım. "Çünkü çiçek dalında güzeldi aşk ise taşıyabilen de güzel duruyordu." Kendimi tutamayıp dalından güzel görünen çiçekleri kopartıp rengarenk taç yaptım. Güzel olan çiçekler başka güzelde güzellikleri kat kat artacaktı. Yapmış olduğum taç Veda'nın saçları ile taçlandı.

Yüzündeki oluşan mutluluğu görmeliydin hayatta kaç insan ufacık şeylerde mutlu olabiliyor . İnsanlarda büyük beklentiler oluşmuş nedendir bilinmez. Ortada yaşanmayı bekleyen ömür vardı...
Çömeldiğimiz yerde ne kadar kalakaldık bilmiyorum. Bir müddet sonra ayaklanıp yürümeye başladık. Çiçeklerin arasında yürürken gözüm bir kozaya çarptı. Elime aldığım an Veda bir çığlık kopardı. Ne olduğunu anlamadan baktım. Dağ başındayız ve her türlü hayvan olabilirdi. Bakmakla yetindim üzerimdeki korkuyu atınca ilk aklıma gelen yılanın soktuğunu düşündüm. O panikle yanımda ki güzel kızı kucakladım. Bir yırtıcı hayvan varsa sevdiğime değil bana zarar vermeliydi.

Ben oldukça korkmuş ve vücut hareketlerime yansımıştı. Veda'nın korkmasına neden olmuştu."Ne oldu?Neden kucakladın beni?" Aslında doğrusunu söylemek gerekirse ne yaptığımı ben de bilmiyordum. Hani olur ya bazı anlar refleksle yapılan davranışlar vardır. Farkında olmaksızın biri söylediğinde farkına varırsın. Bizim yaşadığımız o anlardan biriydi. Kucağımda Veda'nın kuş kadar hafif olan bedenini taşıyordum. Taşıdığım mutluluk dünyaya bedeldi. Sevdiğim kız canım da kollarımda idi. Rabbimden başka ne isteyebilirdim ki varsın ölüm gelsin soluğum ellerinde son bulsun. Seda bu aşktan ne öğrendim biliyor musun?"Ne öğrendin?"

" Yaşanan aşkların acısını, ihanetini unutmak zor geliyor. Çünkü insan vurgun yemiş, iç savaştan çıkmış ama ölmemiş... "

VEDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin