"Sanırım iyi görünüyor bir sıkıntı yok."
Ayrılırken sehpanın üzerinde bıraktığı kitabı eline aldı. Kitap dikkatimi çok çekmişti. Çekmekle kalmamış merak uyandırmıştı. Büyük harflerle "VEDA "yazıyordu. Okuduğum isim beni heyecanlandırmıştı. Odadan ayrılan hemşireyi durdurdum. Merakımı gidermek için sorular sormaya başlamıştım.
" Hemşire hanım kitabı siz mi okuyorsunuz? "
" Evet dün aldım. Bugün nöbetçiyim okurum diye yanımda getirdim. "
" İsim dikkatimi çekti."
"İsmi kadar içeriye de dikkat çekici. İki gencin başlayıp ve biter aşklarını anlatıyor. Ve bittikten sonra da nasıl güzel sevildiğini öğretiyor. Okurken bende olmayan aşkı yaşıyorum. Yazar hanım duyguları karşıki tarafa aktarmasını iyi biliyor. "
" Kitabı okuyabilir miyim? "
" Tabii ben kaldığım yerden ileri ki günlerde devam edebilirim. "
Elindeki kitabı bana doğru uzattı. "Buyurun ben çıkıyorum diğer hastalarımla ilgilenmeliyim" deyip odadan ayrıldı.Kitabı elime alıp arka kapağında bulunan SON SÖZ' e göz atmaya başladım. Cümleler şöyle başlıyordu. "Bir aşk iki aşık iki duygu iç içe karma karışık. Yeni nesille inat usulca sessizce seviyorum. Gölgende oluşan karaltıyı, sessiz geçen gecelerde uzayan saatleri, gülüşündeki kahkahayı, üzüldüğünde çocuklar gibi oturup ağlayışını, her ağlayışında gözlerindeki sönmeyen ışığı seviyorum. Bana sarılışındaki sıcaklığı, dilinden dökülen tatlıyı aratmayan cümlelerini, bana yaşatmış olduğun huzur dolu hayatı, seninle olan her şeyi...
Sessizce seviyorum. Dedim ya yeni nesille inat seni uzaktan seviyorum."
Uzaktan sevebilmek her insanın yapabileceği duygu değildir. Bazı insanlar aşkın sadece cinsellikten ibaret olduğunu düşünüyorlar. Tensel konu sadece senin arzularını doyurabilir. Peki sonrası ruhundaki açlığı kim nasıl doyuracak?
Özlemini kim saracak?
Gözler sıcacık kimlere bakacak?
Her akşam eve gelişinde kim kucak açacak?
Demir parmaklıkların arkasında bulunan soğuk dikenlerle örülü duvarları aratmayan sessizlikle karşılaştığında anlıyor insan sevgi denilen duygunun ne kadar değerli olduğunu. Ben ise Veda'yı kaybettiğimde anladım. Benimle birlikte iki yıl boyunca baba evinde yaşamış.Evimizi hayalimizdeki şekilde düzenlemiş. Bahçeye düşlediğimiz çiçekleri, ağaçları dikmiş. Karşılıklı aynı duyguları yaşamışız. İkimizde uzaktan dokunmadan sevmişiz. Bunca güzellik varken Burak'ın ne işi var. Allah'ım çıldıracağım...
Beynimi kemiren kurtçuklar ortaya çıkıp kaynayan kazananın altına odun atıyorlar. Kuşkularımdan ayrılmak için hemşire hanımdan aldığım kitabı incelemeye başlamıştım. İlk iki sayfasını alıp okumaya başladım. Sayfaları çevirip okumaya başladıkça heyecanım artmaya başlamıştı. "Yazar Yeşim Hanım aşkı güzel anlatmıştı. Yaşanılan duyguya sımsıkı sarılmasını vurguluyordu. Saatler ilerlemiş kitap bitmişti. Benim Veda'mı anlatmıştı. Güzel aşklar her zaman vardır. Ancak aşkı güzel yaşayan insanlar yoktur. Ve anlıyorum ki bende aşkımı güzel yaşayamamışım. Eğer güzel yaşasaydım şu an Veda yanımda olur elimi bırakmamak üzere tutardı. "Yaşla dolan gözlerimi pişmanlıkla kapadım. Uyandığımda sevdiğim kızı başucunda görebilmekti umudum. Sabah olmuştu gözlerimi açmıştım fakat Veda yoktu. Gözlerimden acı dolu yaşlar süzülmeye başlamıştı. Sonuç olarak Veda'm gitmişti. Ben aşksız kalmıştım. Bundan büyük acı olamazdı. Duygularım benim gibi yapay yalnız kalmıştı. Kısa süre sonra Doktor Suat Bey gelmişti.
"Günaydın Zana Bey kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
Sadece "iyiyim" diye bilmiştim. İçimdeki acı konuşmama izin vermiyordu. Göz gözyaşlarımı içime akıtıyordum. Suat Bey konuşmasına devam ediyordu.
"Sizi bugün taburcu edebiliriz. Evinize kadar eşlik etmesi için birisini görevlendirdim."
Cümlesini tamamlayıp odadan ayrıldı.Ben hasta yatağımdan kalkıp gardıropta asılı olan kıyafetlerimi alıp giyindim. Yanıma acılarımı ve yalnızlığımı alıp odadan ayrıldım. Odadan dışarıya çıktığımda koridorda beni bekleyen biri vardı. Bana yaklaşıp" Merhaba" dedi. Beni hastaneye getiren beyefendi idi. Cümlesini tamamlamak için konuşmasına devam etti.
"Size eve kadar eşlik etmem için Suat Bey görevlendirdi. Soldan yürüyelim lütfen."
İlgi, alaka neden?
Ameliyatını yaptı ve bitti. Suat Bey'in doktorluğu hastane içinde idi. Hastane dışına taşınabiliyor mu?
Anlam veremediğim ilginin sebebini merak ediyor muydum?
Bilmiyorum...
Benim aklım sadece Veda'da kalmıştı. Araca binmiş hastaneden ayrılmıştık. Veda'm çok haklı idi. Çevre düzeni iki yılda nasıl da değişmişti. Gökdelenler, çoğalan binalar ve azalan ağaçlar, nesli tükenen hayvanlar...
Çevre benim bıraktığım yerde kalmamıştı. Çevreme her baktığım yerde Veda'yı ararken buluyordum kendimi ancak bulamıyordum. Kendime öfkelenip başımı taşlara vurasım geliyordu.🌸Son pişmanlık fayda etmiyor. Çünkü giden gitmiştir . Sizinle tekrardan aynı yolları yürümek ister mi bilinmez .Bilinmezlikler ise insanı ufacık gözle görülmeyen umuda sürükler. Görülen umuda sarılmak karanlıkta yanan mum ışınına benzer. İhtimaller seni üzmeye yeter. 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEDA
Dla nastolatkówSon zamanlarda konuşulan cümle, "GİDENE Mİ ZOR KALANA MI?" Veda'yı okuduğunuzda aslında kullanılan cümlenin anlamı olmadığını farkına varacaksınız. Yaşanmış gerçek aşk varsa eğer bırakmak mümkün değildir. Aşkı dibine kadar yaşıyacağınız kitap geliyo...