...

260 15 15
                                    


Selamlar.
Uzunca bir aradan sonra hepinize merhaba tekrardan.
Nasılsınız görüşmeyeli?
Umarım iyisinizdir. Giriş biraz vlog havasında oldu ama olsun.

Ben çok uzun zamandır kendimde değilim canlar. Nedenini anlatacağım merak etmeyin. Zaten sürekli bu aralar bölüm atmaya değil dert yanmaya geliyorum buraya. O da aşırı rahatsız ediyor beni. Yanlış anlamayın. Sizinle bir şeylerimi paylaştığım için değil bu rahatsızlığım.

Her seferinde iyi olacağıma dair umutlar bağlayarak yazılar yazdığım bu yere hep iyi olmayarak geri dönüyorum. Bundan rahatsızım ben.
Yaklaşık bir ay önce on sekizime girdim. İyi dileklerinize şimdiden teşekkür ederim.

On sekize girmek benim için çok da bir şey değil açıkçası.

Beni önceki senelerden tanıyanlar bilir ben hayatımın son senelerini hep on sekizden büyük bir insanın sorumluluklarını omuzlarımda taşıyarak yaşadım.
Hala daha öyle yaşıyorum.

Doğum günümün gecesinde evdeydik. En yakın arkadaşım tarafından bile yalnız bırakıldım o gece. Hediyesini aldı verdi bana ama keşke hediye almasaydı da ben o gece yalnız başıma odamda kalmasaydım.
Gerçi bu durumu ona söylemedim. Belki de hiç söylemem.

Ama asıl kırgınlıklarım ameliyat olduktan sonra başladı. Gerçi çok güzel bir yaz tatili de geçirmedim ya neyse.

Ameliyat olacağım sıralarda yakın arkadaşımın önceden uzun süreli arkadaşı olan biriyle bir olaydan ötürü tanıştık.
Sonra olanlar oldu.
Neredeyse bir aydan fazla konuştuk onunla. Tabi o benden ben ondan hoşlandım.
Ama önümde bekleyen zorlu bir süreci göz önünde bulundurarak onu üç kez reddettim.
Yüzünün sadece yarısını iki saniyelik bir fotoğrafta gördüm. Sesini hiç duymadım. Ama onunla konuşmaya başladıktan sonra günde en az iki saat sadece onunla yazıştık.

Mesajlaşmayı sevmeyen ben ve onunla iki saat yazışan ben.

Neyse, bu arada onun mesleği falan filan on numara ekonomik durumu falanı filanı her şeyi mükemmel- zamanla yani işler ciddileşmeye başladıktan sonra onun bir ilişkiden beklentileri ile benim beklentilerimin farklı olduğunu gördüm.
Gerçi o söyledi.
Açık ve dürüst oldu bunun için mutlu oldum. O da beni biliyordu. Gerçi onun beklentilerinin farklı olmasının sebebi aslında -yani yakın arkadaşlarının dediğine göre- eski ilişkisinde aldatılmış olması ve onu aldatan kişininin gidip karşı tarafla nişanlanmış olması.

Bunu bana anlatınca saygı duydum ona. En yakın arkadaşımın o kadar kızmasına rağmen kalbim ne dediyse ona inandım.

Herkesin acıya vereceği tepki farklıdır dedim.
Sonra bir konuşmayı kestik.

Bir hafta sonra bir şey oldu ve onun yardım edebileceği bir konu olacağı için ona yazdım ben. Çünkü ilk konuşmayı kestiğimizde güzel ayrılmıştık ve onunla biriyle güzel ayrılmanın ne kadar güzel olduğunu öğrendim.

Ona yazmamdan sonra kısa süreli bir konuşma daha yaşadık ve o ikinci kez teklifte bulundu bana. Ben yine reddettim.

Çünkü istediklerini yapamazdım ve önümde yalnız başıma aşmam gereken bir yol varken yanıma birini almak kendime yapacağım en büyük ihanetim olurdu.

Ki zaten de özgür değilim ki. Birini hayatına alsam hesap vereceğim çok insan var. Ve ben bunu istemiyorum. Birini seviyorsam herşeye katlanabilirim orası ayrı ama ben birini hayatıma aldım diye kimseye hesap vermek istemiyorum.

Bunu ona anlattığımda anlamadı. Daha farklı olabileceğini düşündü.

Sonra ben o gece saat dörtte arkadaşımın evinde ağlaya ağlaya uyudum. Bir erkek için ağlamayacak bir yapıya sahipken ve sosyal medyadan konuşup şıp diye sevgili olan insanları saçma bulurken bunu yaşadım.

Hayal'i.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin