Boş vaktimdi çok yazasım geldi. Atayım dedim hemen.Yorumlarınızı bekliyorum. Bol bol yorujm yapınız lütfen.
*
*
*
Açılmamaya yemin etmiş gözlerim ile savaş verirken yumuşak bir yerde uzanan bedenim beni uyanmak istemeyeceğim bir uykuya çekmek için uğraşıyordu benimle. Kendimi zorlarken bana direnen gözlerimi araladım yavaşça.
Bakışlarım ilk ayak ucumu bulurken karşı duvardaki televizyon ile karşılaştım önce. Gözlerimi bir iki kere kırpıp görüşümü netleştirdim. Ben kendimle savaşırken elimin üzerinde bir el hissettim. Sonra bir ses.
''Karaca, kızım..'' dedi.
Gözlerim tekrar aralanırken başımı çevirip bana endişeli gözler ile bakan Fadik teyzeyi gördüm. Olanlar yavaş yavaş aklıma gelirken yutkundum.
''Fadik teyze?'' dedim kurumuş boğazımdan zor çıkan sesimle.
''Şükür uyandın, iyi misin kızım?'' dedi yanıma oturup.
''İyiyim.'' Hafifçe doğrulurken kolumdaki serum canımı acıtmıştı biraz. Yüzümü buruşturdum. Fadik teyze arkamdaki yastığı düzeltmişti hemen.
''Dün öyle yığılıp kaldın birden babaannenden sonra.'' diye söze başladı Fadik teyze.
Kaşlarım çatıldı. ''Dün mü? Ben ne zamandır buradayım ki?'' diye sordum.
''Dün sabah bayıldın. Bugün ikindi vakti olacak neredeyse.'' dedi.
''Seni de yordum Fadik teyze, kusura bakma.'' dedim hafif tebessümle.
''Yok kızım ben sabah geldim. Dün akşam tansiyonum çıkınca Azer eve gönderdi beni Yılmazla. O kaldı senin yanında dün gece. Zaten uyuyordun duymamışsındır bile.'' dedi gülümseyip.
Doğru, duymamıştım.
Ama Azer'in benim yanımda sabaha kadar kalmış olmasını duymak içimde garip bir his oluşturmuştu. Derin bir nefes alıp sessiz kaldım.
''Babaannenden sonra yığılıp kaldın yerde. Sultan Hanımın peşine Azer geldi. Dosyasını mı neyini unutmuş. Ben telaştan ne yapacağımı şaşırdım. Apar topar hastaneye getirdik seni. Sultan Hanım ne dedi de bayılıp kaldın kızım?''
Sertçe yutkundum. Söyledikleri hala daha aklımdaydı. İçimdeki öfke hala daha tazeydi. ''Önemli bir şey değil Fadik teyze , geçti gitti. '' dedim.
''Peki kızım sen nasıl istersen. Ben çocuklara söyleyeyim doktoru çağırsınlar. Baksın sana eve geçeriz.'' dedi ayaklanırken.
Sessiz kalırken kafamı sallamıştım. Ona dün olanlardan sonra artık gitmem gerektiğini evde söylemek en iyisiydi. Aradan geçen yarım saatte doktor gelip kontrolleri yaparken bir kaç şey zırvalayıp gitmiş biz de eve dönmüştük.
Fadik teyze beni odama zorla götürürken ona duşa gireceğimi söylemiştim. O mutfağa yemek hazırlamak için inerken ben de duşa girmiştim. Üzerimden akan ılık su benim az da olsa kendime gelmemi sağlamıştı.
Banyoda rutin işlerimi hallederken çıkıp üzerime rahat bir şeyler giymiştim. Bu evde daha fazla kalamazdım. Çukur'a da artık dönmeyeceğime göre Ufukla konuşmam gerekiyordu. Muhtemelen onların yanına Milano'ya aldıracaktı beni.
Zaten artık bu ülkede kalmamın da bir anlamı yoktu. Bura ile ilgili bağlarım dün kopmuştu. Bir an önce gidip iki sene önce yarım bıraktığım hayatımı yeniden kurmalıydım. Saçlarımı kurutup telefonumu elime alırken camın önüne geçtim.