Koruyamadım -2🔗

1.7K 110 77
                                    

Medya:(

Selam canlar . Dayanamadım yazdım vallahi .

Bu hikayeyi beş altı part yazarım heralde uzun tutacam biraz bunu .

Çok sövmeyin bana duygusal gidiyor ama unutmayın ki Karaca çok güçlü ve elbet toparlanıp intikamını alacak .

Güzel günler yakın ..

Oy verip istediğiniz sahneleri yorumlara yazın lütfen ..

...

..

.

Hızlı adımlarla arabasından inip sevdiği kadının yanına koştu hemen Azer . Onun daha fazla burada olmasına göz yumamazdı , onu buradan kurtarmalıydı . Sevdiği kadın bir kez daha ailesi tarafından çok büyük ve derin bir yara almışken ona böylece uzaktan bakıp tükenişini izleyemezdi . Onu iyileştirmeliydi ..

Odasına hızla girip Karaca ya baktı . Onu orda göremeyince hemen tuvalete baktı . Orada da yoktu . Endişe yüreğine düşerken koridordaki hemşirelerin yanına gitti . '' Karım odasında yok , nerede ? '' dedi sinirle .

'' Siz kimsiniz beyefendi ? Karınız kim ? '' dedi hemşire . '' Azer Kurtuluş , sağdaki odada karım kalıyordu Karaca Kurtuluş , odasında yok . '' dedi Azer sinirle .

Hemşire hızla kayıtlara bakarken onun hala daha hastanede olduğuna dair bir şeyler söyledi ama kadın nerede olduğunu bilmiyordu . Kaydı hala daha hastanedeydi ama Karaca'nın kendisi yoktu . Sinirle kadına bağırmaya başladı . '' Nasıl iş yapıyorsunuz siz ? Nasıl nerede olduğunu bilemezsiniz ? Eğer karıma bir şey olursa bu hastaneyi başınıza yıkarım sizin . '' diye bağırmaya başlarken hastanenin baş hekimi ve güvenliği çoktan gelmiş Azer'i sakinleştirmeye çalışıyordu .

Yılmaz ve Duygu onun arkasından gelmişti . Karaca'nın olmadığını fark edince ikisi de endişelenmişti . Aradan geçen bir kaç dakika sonra bahçeden koşa koşa gelen bir hasta bakıcı konuşmaya başladı . '' Hocam genç bir kadın hasta çatıya çıkmış intihar edecek galiba . '' dedi adam endişe ile .

Azer hemen bahçeye koşarken tek dileği o kişinin Karaca olmamasıydı . Herkes Azer'i takip ederken hastanenin önüne çıkmışlardı çoktan . Azer çatıya bakınca gözleri çoktan dolmaya başlamıştı . Çünkü çatıya çıkan Karacaydı .

Buğulu gözleriyle sadece aşağı bakıyordu . Duygu çoktan ağlamaya başlamış Yılmaz bir yandan onu sakinleştirmeye çalışıyordu . Doktorlar Karacanın atlamaması için bir şeyler zırvalarken Azer'in tek düşündüğü Karacayı kurtarmaktı .

Düşünmeden hızlı adımlarla çatıya çıkıp Karaca'nın yanına ulaştı . Karaca titreyen vücuduyla öylece aşağı bakıyordu . Tek düşündüğü kızına ve öldürdüğünü sandığı sevdiğine gitmekti . Ona kalsa fazla nefes almıştı zaten . Ölmeliydi artık .

Azer dolu gözlerle Karaca ya yaklaşırken Karaca onun geldiği fark edip bir kaç adım daha uca yaklaştı . '' Karaca , hadi gel güzelim buraya . Düşeceksin .. '' dedi titreyen sesiyle . Karaca kafasını olumsuz anlamda sallayıp titreyen sesiyle konuşmaya başladı .

'' İstedikleri buydu . Önce sen sonra kızım şimdi de ben .. '' dedi gözyaşlarıyla .

'' Karaca ben ölmedim bak buradayım . Yanındayım .. '' dedi yalvaran gözlerle . Tek istediği Karaca'ya kendisinin gerçek olduğunu inandırmaktı .. İnansa daha iyi olurdu belki her şey . Karaca burukça gülümseyip titreyen sesiyle konuşmaya devam etti .

'' Gerçek değilsin .. Biliyorum .. Sen gittiğinden beri senin hayalinle yaşıyorum ben .. '' dedi ağlarken .

Azer göz yaşlarını serbest bırakmıştı Karaca gibi . Oda ağlıyordu artık . Ne yapmışlardı sevdiği kadına ? Ne hale gelmişti kendi sevgisiyle çiçek açtırdığı Karagülü ? Canı çok yanıyordu Karaca'nın . Ailem dediği insanlar yapmıştı bunu ona ..

Hayal'i.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin