Son Mektup-1🕯️📜

744 66 241
                                    

Selamlar, bu bölüm benim küçücük yüreğimi attığı bölümle ağzıma getiren @Eliff24 için intigam bölümüdür rkgıwrhgırwıgr

Şaka şaka, haydi iyi okumalar.

*

*

*

Pov: Karaca'nın Azer'i terk ettiği geceden sonrasından itibaren başlıyor.

2 Yıl sonra...

Az ilerideki bankı görünce durdu. Aklına iki yıl önceki anıları damara enjekte edilmiş bir morfin misali vücudunu uyuşturdu. Boş gözleri herkes için sıradan oturmaya yarayan bir tahta parçası olan banka gitti.

Bir zamanlar sevdiği adamın omuzuna yasladığı banka.. Ona her gelişinde umut veren sevdiğinin omuzuna yaslandığı banka..

Artık olmayan sevdiğinin oturduğu banka.

Adımları yavaşça oraya yönelirken banka oturdu. İki yıl öncesindekinden tek fark şimdi oturduğu bankta yapayalnızdı. Halbuki iki yıl önce bu bankta içi içine sığmayacak kadar kalabalık olan bankta ne hayalleri ne umutları vardı.

Şimdi hepsi onu terk etmişti. Sevdiği adam bile.

Bu iki yılda aklını kaybetmiş, sırf Azer'den başkasına yar olmamak için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Başarmıştı da. Ondan başkasına kimse yar edememişti onu.

Karaca ilk kez bir şey başarmıştı Azer'i sevdikten sonra.

İki yıl boyunca zaten bir ruhtan farksız olduğu evde gölge olmuştu. İki yıl boyunca kimseyle tek bir kelime konuşmamıştı. Ne babası ne bir başkası. Odasına gelenin yüzüne bile bakmıyor kendi içinde kendi düşünceleri ve Azer'in hayali ile yaşıyordu.

Ama bu gece o hayallere de acılarına da bir son verecekti. Çünkü artık yaşaması için bir sebebi kalmamıştı. Bu zamana kadar Azer için yaşamıştı ama bir hafta önce duydukları onun hayat ile olan tüm bağlarını biraz sonra kesecek olmasına sebep olmuştu.

Yamaç amcası bir hafta önce bir gece vakti gelip Azer'in evlenmiş ve bir çocuk sahibi olduğunu ona söylediğinde kalbinin ortasına düşen ateşin içten içe yanan küllerinin ardından bu karara varmıştı. Bir hafta boyunca düşünmüştü.

Başta inanmadı. Kendi içinde binlerce kez inkar etti. Çünkü Azer sevmişti onu, kıyamamıştı ona. Nasıl vazgeçerdi ki? Geçemezdi değil mi? Azer'in ona dedikleri doldu aklına hep.

''Sen benim sonumsun kızım, sonsuzumsun. Senden başka hiçbir kara ceylan konmaz bu yüreğe..'' demişti tam bu bankta.

Nasıl kolay bir yuva kurardı ki değil mi?

Ama sonra onun mecburiyetten Azer'i terk edişi ve onun giderken kendisine olan öfkesi ilmek ilmek işlendi zihninde. Her geçen gün olmazı biraz daha oldurdu. Sonunda da bu karara vardı.

Kendini öldürecekti.

Koluna astığı çantasını kucağına aldı. İçinden çıkarttığı iki kalın siyah kapaklı defteri ve küçük beyaz zarfı aldı eline. Mektup olmadan intihar olmazdı değil mi?

Bu mektuptan bir tane de Koçovalı evine bırakmıştı. Sırf kendi içi rahatlasın diye yoksa onları zerre umursamıyordu. Hoş bıraktığı da mektup sayılmazdı ya. Bir küçük kağıt parçasına,

''Acılarıma son vermeye gidiyorum. Beni bu dünyada sevdiğim adama yar değil yara ettiniz. Beni siz öldürdünüz, bunu ben değil siz yaptınız.'' yazmıştı.

Hayal'i.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin