Son Mektup-2🕯️📜

691 63 93
                                    

Selamlar...

Bu seriyi sevmeniz çok hoşuma kaçtı fjrwhofhhfw Biraz geç oldu ama anca yetişti. Uzun bir bölüm yazdım. Bu sizi biraz idare eder diye düşünüyorum.

Bölümde her duyguyu yaşayabilirsiniz gibi. Bol bol yorum yapınız lütfennn. İyi okumlar..

*

**

***

Saat 09:11..

Asfaltta yankılanan sert frenin lastik sesi etrafın dikkatini çekerken dört kapı da anlaşmış gibi aynı anda açıldı. Yol boyunca kalbi korkuyla sıkışan genç adam sevdiği kadını dağ salim bulabilmenin umuduyla, onsuz daha fazla bir saniye bile geçirmemek için kimseyi beklemeden hızlıca binadan içeri girdi.

Haberi ilk gördüğü an girdiği şoktan Yılmaz sayesinde kurtulmuş yirmi dakika içerisinde Karaca'nın yerini bulmuşlardı. Girdiği kapıdan hızla danışmaya yönelirken konuştu hemen.

''Karaca Kurtu-'' durdu, sertçe yutkundu. ''Karaca Koçovalı? Nerede?'' dedi kendini toparlayıp.

''Siz nesi oluyorsunuz?''

Azer sinirle nefes alırken konuştu. ''Bacım sana ne, nerde sen onu söyle!'' diye kükredi adeta.

''Yoğun bakım üntesinde, üçüncü kat 258 numara.'' dedi kadın hızlıca.

Azer yaydan fırlayan ok misali merdivenlere koşarken üçer beşer çıktığı her merdivenden sonra servise ulaşmıştı. İçini boğan, ona nefes aldırmayan his her geçen saniye artıyor onu yönetmeye başlıyordu. Servise girdiği zaman odaların numaralarına bakarken ileride duran kalabalıktan gözüne çarpan Karaca'nın annesinin ağlama sesi, Selim'in bir köşede öylece bekleyişi Akın'ın kızarmış yüzü ile annesini sakinleştirme çabalarını gördü.

Adımları hızla oraya yönelirken onu ilk gören Yamaç'ın yüzüne indirdiği sert yumruk karşısındaki adamı yerde düşürdü. Azer bununla yetinmeyip onun üstüne bir aslan gibi çullanıp art arda yurmurklarını geçirirken her yumruğunda kükrercesine öfkesini kusuyordu.

''Böyle mi koruyorsun lan şerefsiz?! Böyle mi? Benden aldığın kadını böyle mi koruyorsun!? Ha? Böyle mi koruyorsun?!'' dedi boğazı yırtılırcasına bağırırken.

Çukur'un adamları onu tutmak için hamle yapacakken Kurtuluş kardeşler abisinin çevresini sarmış geleni yere sermekten beter ediyorlardı. Yamaç'ın yüzünden akan kan beyaz mermer zemini boyarken Azer durmayıp vurmaya devam ediyordu.

''Karaca'ya bir şey olursa! Senin buradan ölünü çıkartacağım! Karaca bir kanlı canlı dikilmesin karşıma kefenle çıkartacaklar seni buradan şerefsiz!'' dedi Azer onun yakasını tutup alevden gözler ile Yamaç'ın bayık gözlerine bakarken.

Onun yüzüne yumruğunu tekrar indiricekken son anda bileğii sıkıca kavrayan Salih onu durdurmaya zorla yetmişti. ''Şimdi değil Azer, Karaca içerde canıyla cebelleşirken değil oğlum.'' dedi  gözlerinin en içine bakarken.

Azer'in Karaca adını duyunca gözleri gölgelendi. Azer Kurtuluş sevdiği kadının adını duyunca bile aklını kaybeden bir adamdı. Bunu çok iyi gördü Vartolu. ''Karaca iyi olsun, kimin günahı varsa ben getireceğim sana. Ama şimdi ne yeri ne zamanı.'' dedi tekrar konuşarak.

Hayal'i.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin