Neon Işıklar Ardında-1🌆

505 45 45
                                    

Selam, kudurup saldığım yeni bir konudan merhaba.

Bu part öyle çok uzamayacak. Bir iki bölüme biter çünkü çok planlamadım. Aniden yazdım.

Yorumları bekliyorum..

*

*

*

Pov: Karaca Azer'in barında solist olarak çalışan kendi başına yaşayan bir kızdır.

''Yalnızlık senden kolay hiç yorma kendini.

Kaldırdım duvardaki en güzel resmini..

Yakında kalbimden de silerim ismini,

Boş ver..

Senin yanın mahşer yeri.''

Şarkının nakaratını son kez tekrar eden kadın alkışlar eşliğinde gecenin son parçasını söyleyip sahneden indi sarsak adımlarla. Barda çalışmaya başlayalı henüz üç ay olmuştu.

Üniversitesini beş senede anca bitirip bir sene boyunca iş bulamayınca barlarda şarkı söylemeye başlamıştı. Okulunun ilk yıllarında altı ay para biriktirip aldığı gitarı ile başlamıştı şarkı söylemeye. Sesi hayatındaki tek yoldaşı olmuştu gitarıyla beraber.

Şimdi yoldaşı sayesinde geçimini az da olsa sağlayabiliyor. Barlarda olmadığı zamanlar içki ve yemek parasını karşılayabiliyordu.

Bu ona yeterdi. Fazlasında gözü yoktu zaten.

Bara yürüyüp sandalyeye attı kendini. ''Bir viski versene bana.'' dedi başını mermer zemine yaslayıp. Soğuk zemin ona iyi gelirken az da olsa rahatlamıştı.

''Abla bugün kaçıncı oldu, fazla değil mi?''

''Sana fikrini soran oldu mu? Dediğimi yapsana sen?'' dedi kafasını kaldırmadan.

Çocuk el mahkum dediğini yaparken yanına çekilen sandalyeye bakma gereksiniminde bulunmadan viskiyi tek seferde kafasına dikti.

''Neden bu kadar çok içiyorsun?''

Kadehi yerine bırakıp kafasını sağa çevirdi. Patronu ona bakarken omuz silkti. ''Ayık kafayla açmıyor dünya beni patron, ondan.'' dedi alayla.

''Şakacı.''

''Gülmüyorsun hani?''

Azer sessiz kalırken barmene işaret verdi. Barmen onun da önüne bir kadeh viski koyarken Karaca kadehi kaldırıp barmene döndü. ''Pşt, yapıştır buraya bir tane daha!''

Barmen bir Azer'e bir bardağa bakıp yeni bir viski koyarken Karaca onu da dikti kafasına. İçkiye bağışıklık kazanalı çok uzun zaman oluyordu ama bazen istemli olarak sarhoş olabiliyordu. Ve bu durum genelde ayın sadece bir günü oluyordu. Ayın 17'leri Karaca'nın sarhoş olduğu tek gündü.

Bugün de ayın 17'siydi.

17 Temmuz.

Azer onun yanına ona öylece bakarken üç aydır sanki onu gözlemlememiş gibi her seferinde tekrar onu izlemekten alıkoyamıyordu kendini.

Bu kadında değişik, daha önce kimsede rastlamadığı bir şeyler vardı. Hayatına bir çok kadın girmişti. Tek gecelik çok ilişkisi olmuştu. Bir çok kadın arkadaşı da gelip geçmişti hayatından.  Ama hiçbirinde bu kadında olan şey yoktu.

Neydi çözemiyordu.

Karaca; hayatını gelişine yaşayan, çokça gülen, çokça içen, aniden somurtan, geniş geniş küfür edebilen, kimseden çekinmeyen, ağzına gelen lafı karşısında kim olursa olsun esirgemeyen bir kadındı Azer'e göre.

Hayal'i.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin