Selam.
Eve uzun zaman oldu falan filan.
Bilgisayarım bozuldu telefonumda bozuk zaten.
Bilgisayar daha gelmedi ama çok yazasım geldi.Aslında son mektuba yeni part yazıyordum yarıladım hatta ama bir anda bunu yazasım geldi.
Ne zamandır aklımdaydı bu part.
Nasip bugüneymiş.Son mektuba da yazacağım merak etmeyin..
Oylar ve yorumlar lütfen.
.
.
.Elindeki rakı bardağını parmak uçlarıyla tutarken bakışları kadehin dibinde kalan iki yudumluk rakıdaydı. Esen hafif hava kısa saçlarının örtmediği omuzlarını okşayıp geçiyordu.
"O gün." Yutkundu. Ama boğazındaki o yumru son üç yıldır olduğu gibi inmedi boğazından aşağı. "O akşam."
Titrek bir nefes aldı. Üç aydır o günün muhasebesini yapıyordu içinden. Ama hep yaptığı hesap eksik kalıyor istediği sonuç çıkmıyordu.
Azer ve Karacanın toplamı bir türlü mutluluğa değil acıya çıkıyordu.
"Onun nişan kurdelesini kesen o gümüş makas sadece onun parmağındaki alyansa bağlanmış kurdeleyi değil benim önce kalbimi sonra da bir gün mutlu olacağıma dair olan bütün umutlarımı kesti." Bakışlarını kadehten çekip karşısında onu dinleyen adama baktı.
Burukça tebessüm etti." Ben o gün büyüdüm. O zamana kadar büyüdüğümü sanıyordum ama o akşamki çektiğim acı varya o acı öyle bir büyüttü ki beni. Ben ilk kez bu kadar bir acıyla büyüdüğümü hissettim. İlk kez bir daha asla çocuk olamayacağıma inandım. Çok acıydı. Çok.."
"Hiç sevmedi mi seni? Yani tek taraflı mıydı?"
Dudaklarını ısırdı acıyla önce. Sonra kalan iki yudumluk rakıyı tek seferde içti.
"Sevdi." dedi. "Bana beni sevdiğini söyledi."
"Peki sen?"
"Söyleyemedim."
Fısıltıdan farksızdı sesi. Arkadaşı kaşlarını çattı. "Neden ki? Sevmiş işte seni? Niye kabul etmedin ki?"
Gözleri doldu.
"Bir kadını hayatında en çok sevmesi gereken iki erkek sevmeyince karşısına çıkan erkeklerin sevdisine hep şüpheyle bakar oluyor. Korkuyor, acaba diyor. Kendiyle, kalbiyle, aklıyla öyle bir çıkmaza giriyor ki. Öyle bir savaş veriyor ki.. Bende öyle bir savaşa girdim. Ama her şeye rağmen ona inanmak istedim. Denemek bir kez olsun güvenmek istedim. Sonra onu sevdiğimi öğrenirlerse ona verecekleri zarar geldi gözlerimin önüne. "O anları tekrar hatırlarken gözlerini yumdu sımsıkı. Kömür karası gözleri yaşla doldu. Karşısındaki adama baktı.
" İnan bak bana yapacaklarından değil. Vallahi değil. Razıydım her şeye, bana yapılacaklara her şeye. Ama ona değildim. Derler ya insan sevince her şeye katlanır. Ben o katlanmasın onun yerine ben yapayım istedim. O daha fazla zarar görmesin, acı çekmesin ben çekeyim istedim. Çünkü o çok acı çekmişti çok canını yakmışlardı. Ben daha fazla yanmasın diye yapamadım. Vallaha bak kendim için korktuğumdan değil onun için."