Karaca Kurtuluş
Gözlerimi açıp bir süre tavanı izledim . Kaç saat uyuduğumu bilmiyordum ama kendimi az da olsa dinlenmiş hissediyordum .
Yataktan kalkıp banyoya girdim. Biraz fazla uyuduğum için gözlerim şişmişti ama yine de bir kaç saat önceki gibi değildim.
Telefonumu alıp salona indim. Yılmazla Azer salonda oturuyordu. Geçip yanlarına oturdum. Azer'in bakışlarını üzerimde hissediyordum.
" Günaydın yenge" dedi Yılmaz sırıtarak. Şu çocuğun enerjisine hastaydım ya.
" Günaydın Yılmaz." dedi alay ederek.
" Yenge sen niye bu kadar çok uyuyorsun?"
Yılmazın sorusu beni şaşaırtırken aldırmayıp konuşmaya devam ettim.
" Yoruluyorum çünkü Yılmaz."" Vallaha yenge, ben günde üç öğün adam dövüyorum senin kadar yorulmuyorum. Dosyalar falan bu kadar yoruyor mu ya? "
Şaşkınlıkla söylediklerine göz devirdim. " Sen gel ben sana dosyaları bir inceletiyim gör bakıyım ne kadar kafan kalıyor. " dedim alayla.
Aslında dosyalar beni yormuyordu bazen eğleniyordu hatta. Beni asıl yoran kalbimdi. Bu yüzden sürekli uyuyordum..
" Aman yenge kalsın, adam dövmek daha bir zevkli geldi gözüme şuan. "
Onun bu dediğine gülerken arkama yaslanıp telefonumu elime aldım. Duygudan bir sürü mesaj gelmişti.
Sıkıntıyla oflayıp onu aradım." Ne var Allah'ın yedi aylığı? " dedim sinirle.
Bunu dememle Azer anlamaz gözlerle bana baktı. Onun bu haline göz devirip önüme döndüm.
" Görüntülüüü"
Telefonu kapatıp aramasını bekledim. Çok geçmeden arayınca sinirle ona baktım. " Ne var, ben senden kurtulamayak mıyım ya ?! "
" Bağırma be, o kadar saat aradım ne yapıyordun?"
" Halay çekiyordum ya, canım çok sıkılmıştı." dedim alayla." Uyuyordum gerizekalı."
" Anca yat zaten, neyse sıkıldım otur otur bir yerlere mi gitsek bara falan? "
Sıkıntıyla oflarken Azer çatık kaşlarla bana bakıyordu. Onun bu haline gülmemek için kendimi tutmuştum.
" Karaca, hadi gidelim ya çok sıkıldım nolurr. "
" Gecenin bu saatinde ne barı, gitmiyorsunuz Karaca! "dedi Azer çatık kaşlarla.
" Evet bara sabahın sekizinde gidiliyordu ya, haklısın Azer! Te Allah'ım ya! " dedim alayla. O bana çatık kaşlarla bakmaya devam ederken konuşmaya başladı.
" Gitmiyorsunuz Karaca! " dedi sinirle.
Göz devirip konuşmaya başladım.
" İstersem bu evden çıkarım Azer, ruhun bile duymaz inatlaşma benimle. "" Sana gelince kıt zeka!" dedim ekrana bakıp." Bu saatte Allah'ın bütün pezevenklerinin toplandığı bir yere hiçç gidemem! Ayrıca ben gitmiyorsam sende gitmeyeceksin. Kardeşimi elin piçlerine yem edemem hiç kusura bakma! " dedim uyararak.
" Of Karaca ya ne olur gitsek? Yemezler ya bizi? "
" Duygu salak mısın diyeceğim ama demiyorum çünkü tam bir salaksın. İçmek istiyorsan evinde iç, gitmiyorsun bir yere. " dedim sinirle.
Azer zaferle sırıtırken ona dönüp sinirle baktım. " Sende salak salak sırıtma, isterseydim kalkar giderdim Azer. "
" He he giderdin. "