Evet yine bir sonla daha karşınızdayım :)
Oldum olası kötü sonları sevmem , her ne kadar deli ruhlu bir insan olsam da kötü son sevmek gibi bir delilik yapmıyorum en azından . Buda bir şeydir ;)
#hayali de 2.sıradayız !!
Bunun için hepinize çok teşekkür ederim . İyi ki varsınız !!
Ee ne diyoruz o zaman ?
''Her son bir başlangıçtır .. ''
5 yıl sonra ..
O geceden sonra aradan geçen yıllar ardında herkesin hayatında çok büyük değişiklikler olmuştu . Sultan Karaca ya ve Azer'e yaptıklarının cezasının Cumali ile birlikte sakat kalarak ödemişlerdi . Akın ise o gece oracıkta can vermiş , Ayşe biricik oğlundan sonra dayanamayıp intihar etmiş , Selim ise olanları kaldıramayıp aklını yitirmişti .
Azer ve Karaca ise o günden sonra hiç olmadıkları kadar mutlu olmuşlardı . Azer , Karaca'nın içinde hiçbir şeyin ukde kalmaması için çok çabalamıştı . Yılmazla birlikte Adana'da şirket kurarken bir yandan da Karaca ile birlikte üniversite sınavlarına hazırlamıştı .
Karaca onun da okumasını istemişti . Hatta karı koca çocuk gibi üniversitenin ilk günü anneleri tarafından zorla zihin açsın diye kaşık kaşık pekmez bile yemişlerdi . O geceden sonra güldükleri her anın fotoğrafını bir hediye misali saklamışlardı .
Azer Kurtuluş , Karaca'sı için çok başka bir adam olmuştu . İçindeki Azer'i öldürmemiş aksine içindeki o masum Azer'i keşfetmişti karısı sayesinde .
Karaca ise her ne kadar yeni bir hayata yeni bir düzene alışmakta zorlansa da başarmıştı sevdikleri sayesinde . Çukuru tamamen hayatından çıkartmıştı . Dövmesini sildirmişti , ama dedesini hiç unutmamıştı . Hatta onu rüyasında görmüştü bir kaç kez ve dedesi ona hep iyi dileklerde bulunmuştu .
'' Doğru olanı yaptın Kara kızım sen.. Aileni korudun.. " demişti ona İdris Koçovalı.
Karaca , Adana ya geldikten sonra gerçekten ailenin ne demek olduğunu öğrenmişti . Bazı şeyler kan bağıyla olmuyordu bu hayatta . Can bağıyla oluyordu . Bunu da yaşayarak öğrenmişti Karaca ..
O geceden sonra Salih te onlarla beraber Adana ya gelmişti ailesini alıp . Oda İstanbul dan kaçmıştı arkasına bakmadan . Yılmaz ise Duyguyu arkada bırakmak istemişti . Bu yüzden yengesine gizliden çok baskı yapmıştı ve yaptıkları işe yaramış Duygu da onlarla beraber gelmişti . Bir kaç yıl içinde de birbirlerini sevip evlenmişlerdi zaten . Salih , Karaca ve Duyguyu kendi öz çocuğundan ayırmadan babalık yaparken Azer'e de abilik yapmıştı . Çok sıkı dost olmuşlardı .
Azer'in açtığı şirkete ortak olmuş , elini pis işlerden çekmişti Azer gibi .. Oda ailesi için yapmıştı her şeyi . Şimdilerde ise çok farklı ama çok tatlı bir telaş içerisindeydiler ..
'' Ceylan ya şu kurdeleler nerede ? ''
'' Abi koltuğun üstündeler ya orada . ''
'' Heh tamam buldum . Sen ne yaptın bitirdin mi süslemeleri ? ''
'' Az kaldı pasta da gelecek birazdan . Azer abimle yengem nerede ? ''
'' İkizleri giydiriyorlar .. ''
Yılmaz bahçeye çıkıp masalara bakarken Ceylan da gelen pastayı alıp dolaba koymuştu . Diğer kurtuluşlar da hazırlıklar için koşuşturuyorlardı . Fadik çalan kapıya bakarken Salih ve Saadet gelmişti çocuklarıyla . Onların da İdris'ten sonra bir kızları olmuş ismini de Akşın koymuşlardı .