İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle canlarım. Keyifli okumalar.
************
"Yok!" dedi Arda odada sinirle volta atarken. "Sen kafayı yedin kızım. Bunun başka bir açıklaması olamaz! Kesin bak! Buranın havası mı suyu mu ne çarptı seni ya!... Tabi ki öyle! Şeytan çarpacak değil ya!"
Dila alt dudağını dişlerinden azad ederek ofladı. "Dediğim gibi formaliteden-"
"Madem öyle. Madem gerçek değil bu evlilik, benimle evlen!"
"Çüş!"
Deminden beri sessizce oturmaya çalışan Osman daha fazla dayanamayarak araya girdiğinde, Arda sinirle güldü. Karşılarında ki koltukta oturan Osmanı işaret ederek; "bu evliliğin formalite yanı neresi Dila? Adam başına şimdiden gardiyan dikmiş resmen ya!" Diye sinirle söylendi. Anlamıyordu genç adam. Aklı mantığı almıyordu bu işi! Almayacaktı da. Arkadaşı durup dururken kurbanlık koyun gibi kendisini feda edeceğini söylüyordu, kim olsa anlamaz karşı çıkardı elbette.
"Sen hayırdır aslanım?" Diyerek yerinden kalkmaya yeltenen Osman, genç kızın el hareketi ve sinirli bakışı ile yerinden gram kımıldayamadı.
"Şuna bak" dedi Arda küçümseyerek. "Mahalle abilerinin arasına düştük iyice ya! Deliricem!"
Dila yeniden oflayarak yüzünü avuçlarının arasına alarak bir süre öyle bekledi. Kendisi de ne yaptığını bilmiyordu ki artık! Mantıklı olanı yapmaya ve herkesi düşünerek hareket etmeye çalışıyordu sadece... O da mantıklı düşünemediğinin farkındaydı ama şimdi arkasını dönüp, herkesi burada bırakarak Amerikaya dönemiyordu işte! Bir kez daha kaçamıyordu. Artık çocuk değildi. Kaçamazdı. Kaçmamalıydı...
"Konu evlilik değil ki! Konu, evleneceğim adamın gücü." Dedi sonunda ellerini yüzünden çekerken. Her ne kadar kabul etmek istemese de, Mehmet Ali değişmişti. Artık nüfuzlu ve korkutucu bir adamdı.
Ofladı. Ardaya bakarken küçük bir çocukla konuşur gibi sevgi dolu ılımlıydı ses tonu.
"Seninle evlendiğimde, ya sana bir şey yaparsa bu adam? Mehmet Aliye takmışlar! Benim onun zayıf noktası sanıyorlar, yetmezmiş gibi o sapık herif bana benden hoşlandığını söyledi! Beni senin yanından alması ne kadar sürer Arda? Sana bir şey yapsa, kardeşlerime, anneme? Ne yaparız o zaman?"
Omuzları düşen genç adam yenildiğini hissetti. Ne diyecekti ki, Dila haklıydı. İçlerinden birisi şimdi ölse ne Arda, ne de Dila bir şey yapamazdı.
Arda; "Sikerim böyle işi ya!" Diyerek sinirle genç kızın yanına oturup, onu kollarının arasına aldı. Kardeşi gibi benimsediği genç kızı sıkıca sardı.
"Çıkış yolu arıyorum be kızım. Kızma bana ne olursun. Seni düşünüyorum! O sokuk adam yüzünden hepsi. Nefret ediyorum ondan!" Diye mırıldandı Dila'nın kulağına.
"Biliyorum!" Diyerek hüzünle içini geçirdi Dila. Gözleri dolsa da akıtmadı yaşlarını... Artık ne ağlamak, ne kaçmak istemiyordu. Artık savaşacaktı. Buna mecburdu. İşin ucunda ölüm vardı...
"Bir anlaşma yaptık" dedi Ardadan ayrılıp Osmana bakarken. Onunda duymasını ve kendisini onaylamasını bekliyordu.
"Mehmet Aliyle evleneceğim." Dedi kararlı bir şekilde yeniden. Bunu Ardadan daha çok kendisine kabul ettirmeye çalıştığını, Arda da Osmanda bilse de yorum yapmadılar.
"Evliliğin korkunç geçtiğini yayacağız bir şekilde. Basınla falan işte! Eşinin amcası yeni ölmüşken benimle evlenmesi zaten imajını zedelecek. Sonra da yeni karısını aldatan biri olarak lanse edecek kendisini. Kerim'in o zaman ortaya çıkacağını düşünüyor. Ya beni kurtarmak için, ya da Mehmet Ali dışarıdayken beni öldürmek için-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Çıkmazı
RomanceBu hikayede güçlü adamların aslında ne kadar da korktuğunu... Kırılgan kadınlar ise aslında nasıl iyi birer savaşçı olduğunu göreceksiniz. Mehmet Alinin ve Dilanın hikayesini okuduğunuza pişman olmayacaksınız... Kesit; Küçük kız ağlamamak için kend...